Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihinin ise 01.09.2021 olduğunu, bu tarihlerde müvekkilinin taşınmazın maliki olmadığını, bu sebeple kira sözleşmesinin eski malikinin kiraya veren olduğunu, müvekkilinin Yargıtay içtihatlarınca da kabul edildiği üzere eski malikin haklarına halef olarak tahliye talebinde bulunduğunu, davalının taşınmazı tahliye etme taahhüdünde bulunmasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, tahliye taahhütnamesinin davalı kiracı tarafından verilmiş olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinde taahhütnamedeki imzanın davalıya ait olduğunun sübut bulacağını, bu sebeple davalının tahliye taahütnamesini kendisinin vermediği itirazının yerinde olmadığını, davalının tahliye taahhütnamesindeki tarihlerin kendisi tarafından doldurulmadığı itirazının da gerçeği yansıtmadığını, bu iddiayı kabul etmemekle birlikte yargıtay kararları gereği imzasının kiracıya ait tahliye taahütnamelerinde tarihlerin sonradan doldurulmasının kabulü halinde dahi kiracı davranışının sonucuna katlanması gerektiğini...

Kira sözleşmesinin özel koşullar 8. maddesi ile “Kiracı kiralananı tahliye etmek istediği takdirde 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirim yapmak zorundadır.” hükmü kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu maddede düzenlenen hüküm ile davalı kiracıya sözleşme süresi içinde kira sözleşmesini feshetme yetkisi verilmiştir. Davalı bu düzenlemeye dayanarak 20.09.2007 tarihinde keşide edilen ihtarname ile kiralananı 30.10.2007 tarihinde tahliye edeceğini bildirmiş ve söz konusu ihtar davacı kiralayana 21.09.2007 tarihinde tebliğ olunmuştur. Sözleşme şartına uygun olarak feshi ihbarda bulunulmuş, kiralanan 30.10.2007 tarihinde tahliye edilmiştir. Tahliye tarihi konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık yoktur. Bu durumda mahkemece, feshi ihbar koşuluna uygun olarak kiralananın tahliye edilmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    Davalı dava konusu kiralananın 03/08/2008 tarihinde tahliye edildiğini bildirmiş ise de buna ilişkin bir belge sunmamıştır. Bu nedenle öncelikle tahliye hususunda davacının beyanı alınarak, gerektiğinde anahtar teslimi konusunda yemin teklif etme hakkı olduğu davalıya hatırlatılarak kiralananın tahliye edilip edilmediğinin belirlenmesi gerekir. Davalı tarafından kiralananın tahliye edildiğinin ispatlanması halinde; mahkemece yeniden kiraya verilebilecek süre konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak tahliye tarihine kadarki ve buna ilaveten tahliyeden sonra yoksun kalınan kira alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 275. maddesi uyarınca tahliye taahhüdüne dayalı icra takibinde itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2022/6132 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı kiralayan tarafından davalı kiracı aleyhine 30/04/2022 tarihli tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye amacıyla 09/05/2022 tarihinde icra takibine geçildiği, 14 örnek tahliye emrinin borçluya 12/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12/05/2022 tarihinde tahliye emrine itiraz ettiği, dilekçenin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK'nın 272. maddesi gereğince, tahliye taahhüdünde belirtilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açılması ya da bu süre içinde icra takibi başlatılması gerekmektedir. Takibe dayanak 01/06/2019 tarihli tahliye taahhütnamesinde taşınmazın 30/04/2022 tarihinde tahliye edileceği bildirilmiş olup, 09/05/2022 tarihinde başlatılan icra takibi yasal süresindedir....

      Davalı tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte düzenlenip verildiğini, taahhütnamedeki tarih kısmının boş olduğunu ve sonradan davacı tarafından doldurulduğunu savunmuştur. Bu nitelikteki itiraz, tahliye taahhüdünün tarihine itiraz niteliğindedir. Davalının icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu adi yazılı tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz ettiği anlaşılmış olup, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığından İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ''tarih'' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır....

      CEVAP: Davalı vekili 17/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; icra takibine, feri'lerine ve tahliye emrine itiraz ediyor olmalarının tahliye emri içerisinde tüm detayları belirtilen tahliye taahhüdüne itirazlarını da kapsadığını, bu bakımdan davacının davasını sulh hukuk mahkemesinde açması gerektiğini, ayrıca davacının Mahkemede itirazın kaldırılmasını talep edebilmesi için geçerli bir tahliye taahhüdüne dayanması gerektiğini, tahliye taahhüdünün İ.İ.K....

      Davacı 23.7.2007 düzenleme tarihli taahhütnameye dayanarak 8.8.2008 tarihinde başlattığı icra takibi ile kiralananın tahliyesini istemiş tahliye emri davalıya 19.8.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı tahliye emrinin tebliği üzerine süresinde verdiği itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdünün ilk kira sözleşmesi ile birlikte baskı altında verildiğini ve sözleşmenin bir yıl süreyle uzadığını ileri sürmüş, taahhütname altındaki imzaya ve tarihe açıkca karşı koymamıştır. Davalı B.K.'nun 31.maddesi gereğince tahliye taahhüdünün iptali konusunda bir yıl içinde bir dava açmadığına göre taahhütnamesinin geçersizliğinin ileri sürülmesi mümkün değildir. Öte yandan tahliye taahhütnamesinin mutlaka noterden yapılması da gerekmez....

        Davacı 1.3.1999 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesinin 7. maddesine göre süresinden önce mecurdan tahliye edildiğini bildirerek eldeki davayı açmıştır.Dosya içeriğinden murisin, dava dışı olan davacının kardeşi ... ile 1.1.1996 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesinin olduğu ve bu sözleşmenin 6. maddesinde de erken tahliye ettirilmesi halinde 5000 USD nin ödeneceği şartının bulunduğu görülmektedir.Davalıların, kiracı olduğunu bildiren ...’ın verdiği 7.7.2003 tarihli tahliye taahhüdü nedeniyle taşınmazı 11.10.2003 tarihinde icra yolu ile tahliye ettirdikleri de sabittir.Davacı 2003 yılında tahliye edilen bu taşınmazla ilgili olarak 2005 yılında eldeki davayı açmıştır.Davacı sonraki tarihli kira sözleşmesine dayanmaktadır.Ancak icra ve tahliye aşamasında davacının hiçbir şekilde karşı çıkmadığı görülmektedir.Bir işyerinin kiracısı olduğunu iddia eden davacının tahliye edildikten iki yıl sonra talepte bulunması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, tahliye taahhüdü veren şahsın davacının...

          TAHLİYE TAAHHÜDÜ NEDENİYLE TAHLİYE 6570 S. GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN [ Madde 7 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilin kiracısı olan davalının kendi iradesi ile vermiş olduğu tahliye taahhüdüne dayalı olarak icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, kira sözleşmesi imzaladıktan sonra kendi serbest iradesi ile tahliye taahhüdü imzalayıp veren davalının boş kağıda imza attığını kanıtlamak zorunda olduğunu belirterek, itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.09.2005 başlangıç tarihli sözleşme ile müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalının kiralananı 01.04.2010 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının tahliye emrine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu