Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2022/16855 esas sayılı icra takip dosyası ile haciz- tahliye talebi ile icra takibi başlatılmış, örnek no:13 ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş, kiracının borca itiraz etmemesi ve borcunu da ödememesiyle takip kesinleşmiş olduğu ileri sürülerek huzurdaki tahliye davası açılmıştır. Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2022/16855 esas sayılı icra takip dosyasında takip talebi incelemesinde tahliye talebi tespit edilememiş olup icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup talebin dışına çıkamaz. Taşınmazın adresinin de yer almadığı ödeme emri tahliye açısından hukuki sonuç doğurmaz. Davacı/takip alacaklısının İcra Mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talebinde tahliye talebinin bulunması zorunludur....

Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2007 tarihli ve 2007/19 sayılı içtima kararı ile toplanan 4 yıl 4 ay hapis cezasını infaz ettiği, işbu içtima kararına istinaden düzenlenen 15/02/2007 tarihli müddetnameye göre şartla tahliye tarihinin 08/11/2007, bihakkın tahliye tarihinin ise 12/06/2010 tarihi olduğu, hükümlünün Hazro Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2007 tarihli şartla tahliye kararı ile henüz infazı tamamlanmadan aynı tarihte tahliye edildiği, hükümlünün fiilen tahliye edildiği 05/11/2007 tarihi ile şartla tahliyeye hak kazandığı 08/11/2007 tarihleri arasındaki 3 günlük bakiye cezasının aynen infazına dair karar verilmesi sonrasında 11/04/2012 tarihinde infazına başlandığı, infaz savcılığınca hükümlü hakkında düzenlenen 12/04/2012 tarihli müddetnamede hükümlünün daha önce infazda geçirdiği süreler mahsup edilerek 14/04/2012 tarihinin şartla tahliye, 16/11/2014 tarihinin ise bihakkın tahliye tarihi olarak gösterildiği, hükümlü hakkında işbu müddetnameye istinaden 14/04/2012 tarihinden...

    İcra takibine konu 15/12/2018 tarihli tahliye taahhütnamesinde, taşınmazın 15/04/2019 tarihinde kayıtsız şartsız tahliye edileceği belirtilmiş ve davacı, anılan tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 22/04/2019 tarihinde icra takibi başlatmış olup, icra takibi yasal süresindedir. Davalı yasal süresi içinde yaptığı itirazında, tahliye taahhüdünün kira başlangıç tarihi ile aynı sürede verildiğini ve kira akdinin yenilenmeyeceğinin daha önceden ihtar edilmediğini belirterek, takibe itiraz etmiş ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İİK'nın 275/2. maddesi uyarınca, tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da, kiracı kiranın yenilendiğine ve uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir....

    Davacı Ankara 31.İcra Dairesinden 2022/12224 esas sayılı başlattığı icra takibi ile 11.07.2020 düzenleme, 11.07.2022 tahliye tarihli taahhütnameye dayanarak, kiralananın tahliyesini istemiş, tahliye emrinin davalıya tebliğ edilmesi üzerine, davalı kiracı süresinde verdiği itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdünün 02.07.2020 başlangıç tarihli sözleşme ile aynı gün imza edildiğini, boş kısımların (tahliye ve taahhüt tarihi, isim gibi) takip yapan tarafından doldurulduğunu belirterek tahliye taahhütnamesine ve takibe itiraz ettiğini bildirmiştir. İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. Bu halde alacaklı İİK'nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı YİBK gereğince ancak, tarih ve imzası ikrar olunmuş tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyebilir....

    Mahkemece, tahliye isteminin reddine ve itirazın kaldırılması ile icra inkar tazminatına karar verilmesi üzerine karar davalı boçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir 1- Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliye kararının red gerekçesi ile icra inkar tazminatına ilişkin temyizine gelince; Dosya arasındaki mevcut icra dosyasında alacaklının, takip talebinde tahliye isteminde bulunmadığı gibi, takip talebi üzerine düzenlenen örnek 13 ödeme emrinde yedi günlük itiraz süresi ve otuz günlük ödeme süresinin de yazılmadığı görülmüştür. Takip talebinde, tahliye talebinde bulunulmaması durumunda tahliye istenemez. Mahkemece bu gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair hükmün Dairemizin 26.03.2015 gün ve 2015/2042-2015/3042 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; 05.03.2010 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli sözleşme ile kiracı olan davalının 14.03.2013 tarihli tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 04.03.2014 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmesine rağmen bu tarihte tahliye etmediğini belirterek tahliye taahhütü nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir....

        İİK.nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklının, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayanarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takibinde dayanak tahliye taahhütnamesi noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. Kiralayan davacı adi yazılı tahliye taahhüdüne dayandığına, kiracı davalı da bu adı yazılı tahliye taahhüdündeki imzasını açıkça inkar ettiğine göre icra mahkemesinin inkar edilen imzayı incelettirme yetkisi olmadığı gözetilerek itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

          Dava, tahliye taahhüdüne dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; Davalının tahliye taahhüdüyle taşınmazı tahliye edeceğini taahhüt ettiğini taahhüdüne rağmen taşınmazı tahliye etmediğini, yapılan icra takibine yersiz ve uzatmaya yönelik itirazda bulunduğunu belirterek itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; kira sözleşmesi ile tahliye taahhütnamesinin davacı tarafından imzalanıp kendisine postalandığını kendisinin de imzalayıp geri gönderdiğini ancak tanzim tarihi yazılı olmayan taahhütnamede davacı tarafından daha sonra bir tarih atıldığını, davanın reddini savunmuştur. 6098 sayılı BK.'...

            KARAR Davacı kiralayan tarafından, davalı kiracı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılmış olan icra takibi nedeniyle düzenlenen tahliye emrine davalı kiracının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 08.05.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile, 08.06.2013 tanzim ve 01.05.2015 tahliye tarihli adi yazılı belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı kiracı, süresi içinde yapmış olduğu itirazında, kira sözleşmesinin aslında tahliye taahhütnamesi ile aynı gün yapıldığını, ancak tahliye taahhütnamesini geçerli kılmak için baskı ile kira sözleşmesinin tarihinin daha önceki bir tarih olarak gösterildiğini belirterek, tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz etmiştir....

              Mahkemece, taahhüt edilen tahliye tarihinden 5 gün sonra kira bedelinin artış şartına uygun olarak artırılmış hali ile ödenmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabulü ile tahliye taahhüdünün boş olarak alındığı ve üzerinin sonradan kiralayan tarafından doldurulmuş olduğu yönünde ulaşılan kanaate istinaden davanın reddine karar verilmiştir. Tahliye taahhüdü, belirtilen tarihte kira sözleşmesini kendiliğinden sona erdiren bir işlem veya fesih beyanı olarak nitelendirilemez. Tahliye taahhüdüne dayalı açılan tahliye davası, kiralananın geri verilmesini hedeflemekten ziyade kira sözleşmesinin sona erdirmeye yönelik bulunmaktadır. Bu sebeplerle tahliye taahhüdü, kiracıya belirtilen tarihte boşaltma yükümlülüğü getiren ve kiraya verene de kiracıdan boşaltmasını isteme hakkı veren bir borçlandırıcı işlem olarak kabul görmektedir....

              UYAP Entegrasyonu