Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe: Dava, sendika şube yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul yapılmasına yönelik azınlık talebinin reddine ilişkin kararının iptali ile şubenin olağanüstü genel kurula götürülmesinin sağlanmasına ilişkindir. Somut olayda öncelikle çözülmesi gereken hukuki problem, davalı olarak gösterilen Eğitim-Sen Konya Şubesi’nin taraf ehliyeti bulunmadığıdır. Taraf ehliyeti, hak ehliyetinin usul hukukundaki görünümüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 8. ve 48. maddeleri uyarınca gerçek kişiler ve tüzelkişiler hak ehliyetine sahiptirler. Sendika şubelerinin tüzelkişilikleri bulunmamaktadır. Somut olayda sendikalar hukukuna özgü olarak şube yöneticileri ile sendika yöneticileri arasında ve dolayısıyla sendika arasında husumet bulunması gibi sendika şubesinin de davaya dahil edilmesini gerektirir nitelikte bir durumda iddia ve ispat edilmemiştir....

    Gerekçe: Dava, sendika şube yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul yapılmasına yönelik azınlık talebinin reddine ilişkin kararının iptali ile şubenin olağanüstü genel kurula götürülmesinin sağlanmasına ilişkindir. Somut olayda öncelikle çözülmesi gereken hukuki problem, davalı olarak gösterilen Eğitim-Sen Konya Şubesi’nin taraf ehliyeti bulunmadığıdır. Taraf ehliyeti, hak ehliyetinin usul hukukundaki görünümüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 8. ve 48. maddeleri uyarınca gerçek kişiler ve tüzelkişiler hak ehliyetine sahiptirler. Sendika şubelerinin tüzelkişilikleri bulunmamaktadır. Somut olayda sendikalar hukukuna özgü olarak şube yöneticileri ile sendika yöneticileri arasında ve dolayısıyla sendika arasında husumet bulunması gibi sendika şubesinin de davaya dahil edilmesini gerektirir nitelikte bir durumda iddia ve ispat edilmemiştir....

      ı 3 yıllığına yönetim kurulu başkanı olarak seçtiğini, davalı kurumun hatalı bir şekilde düzeltme yaparak 1 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği hususunda tescil ettiğini, tescil kararın itiraz edildiğini, TTK 34.maddesinde tescil başvurularına karşı verilen kararlara karşı itiraz edilebileceğinin düzenlendiğini, kararın kaldırılarak tescilin düzeltilmesini talep etmiştir....

        Anılan genel kurul ve 03.07.2008 tarihli yönetim kurulu kararlarının tebliğine dair dosyada bir belge yok ise de, davanın açıldığı 15.07.2008 tarihi nazara alındığında, üç aylık hak düşürücü sürede davanın açıldığını kabul etmek gerekir. Öte yandan, Kooperatifler Yasasının 16/3 ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/3. maddeleri "ihraç edilen ortak genel kurula itiraz veya mahkemeye ihraç kararının iptali davası açabilir, yönetim kurulu kararının iptali için genel kurula itiraz edilmesi halinde ayrıca mahkemeye yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin dava açılamaz" hükmünü içermektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 16. maddesinin dördüncü fıkrasında, sendika merkez genel kurulu tarafından verilen üyelikten çıkarma kararına karşı itiraz üzerine iş mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu ve bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı açık olarak ifade edilmiştir. Davalı vekili, davacının üyelikten çıkarılmasına dair sendika merkez genel kurulu kararının iptaline ilişkin mahkeme kararını temyiz etmiş ise de, 4688 sayılı Kanun’un 16/4. maddesi uyarınca mahkeme kararı kesin nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ile uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/1 ve 432. maddeleri hükümlerine göre davalının temyiz isteminin REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 16. maddesinin dördüncü fıkrasında, sendika merkez genel kurulu tarafından verilen üyelikten çıkarma kararına karşı itiraz üzerine iş mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu ve bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı açık olarak ifade edilmiştir. Davalı vekili, davacının üyelikten çıkarılmasına dair sendika merkez genel kurulu kararının iptaline ilişkin mahkeme kararını temyiz etmiş ise de, 4688 sayılı Kanun’un 16/4. maddesi uyarınca mahkeme kararı kesin nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ile uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/1 ve 432. maddeleri hükümlerine göre davalının temyiz isteminin REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Tebliğ edilen karar yönetim kurulunca verilmiş ise ortak üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir" hükmüne yer verilmiştir....

                DAVANIN KONUSU : Davacı Sendika tarafından, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü, Yönetim Kurulu Başkan ve üyeliklerine atama yapılmasına ilişkin 14/07/2021 tarih ve 31541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2021/348 sayılı Cumhurbaşkanlığı atama kararının iptali, bu atamaların dayanağı olan 4 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 536. maddesinde yer alan "Yönetim Kurulu Başkanı Cumhurbaşkanı tarafından atanır." hükmünün ve 80 nolu Kararnamenin 24. maddesiyle yapılan değişiklikle 3 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin eki 1 sayılı cetvele eklenen "Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri" satırının Anayasaya aykırı olması nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir....

                  Hukuk Dairesi'nin 21/10/2021 tarih, 2021/9588 E. - 2021/14728 K. sayılı kararına göre; " ... Sendikalar hukukunda tüzel kişiliğin sadece sendika genel merkezlerine ait olması ve sendika şubelerinin tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebiyle, sendika şubelerine dava yöneltilemeyeceği ifade edilebilir ise de, şube genel kurulunun iptali davaları söz konusu olduğunda konuya ihtiyatla yaklaşmakta zaruret bulunmaktadır. Nitekim sendika şubelerinin anılan davada taraf olarak yer almaması, şubelerin haklarını yeterince savunamama sonucuna yol açabilmekte ve bu durum da 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde ifade edilen hukuki dinlenilme hakkının ihlali neticesini doğurmaktadır. Şu halde, şube genel kurulunun iptali davalarında, sendika genel merkezi ile sendika şubesi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve davanın, sendika genel merkezi yanında ilgili sendika şubesine de yöneltilmesi gerektiği kabul edilmelidir....

                  Sendika tüzüğünün “Temsilcilikler” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasına göre “4688 sayılı Kanunun 18’inci maddesine göre şube açmak için yeterli üye sayısına ulaşılamayan ya da Genel Yönetim Kurulunca şube kuruluşunun ekonomik, etkin ve verimli olamayacağına karar verilen il, ilçe, belde ve üniversitelerde, üyeler arasından yönetim kurulu belirlenmek suretiyle Genel Yönetim Kurulu kararıyla temsilcilikler oluşturulur. Temsilcilikler, Genel Yönetim Kurulu kararı ile yetkilendirilir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Temsilciliklerin belirlenmesine, çalışmalarına, görevden alınabilmelerine, şubelerle idari ve mali ilişkilerine ve diğer konulara ilişkin usul ve esaslar Genel Yönetim Kurulu tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.”...

                    UYAP Entegrasyonu