taleplerinin kabulü mümkün olmamakla birlikte talep edilen nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu belirterek, davacının haksız taleplerinin ve davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HAKKANİYET İLKESİTEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Tüm dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; dosyadaki deliller ve tanık beyanlarına göre, davalının müşterek haneyi terk ettiği ve aynı binada oğlu ile birlikte başka bir dairede yaşadığı, davacının yaşadığı konutun bir kısım faturalarını davalı ve oğlu tarafından karşılanmasının davalıyı nafaka yükümlülüklerinden kurtarmayacağı, birlikte yaşamaktan kaçınan davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü dikkate alındığında, nafaka miktarının da fazla olmadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddi yönünde karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kocaeli 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2019 NUMARASI : 2018/928 ESAS, 2019/760 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 11 yıldır evli olduklarını, 1 aydır ayrı yaşadıklarını, davalının kendisini terk edip gittiğini, kendisinin ve çocuklarının nafakasını temin etmediğini, kendisini ve çocuklarını aç ve perişan bir vaziyette bıraktığını, eşinin restaurantta şeflik yaptığını belirterek, ayda 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece davalının Kocaeli'deki evi boşaltıp Zonguldak'a gittiği, başka kadınlarla mesajlaştığı, davacı kadına karşı ekonomik şiddet uyguladığı ve maddi destekte bulunmadığı gerekçesiyle tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, hükmedilen aylık 800 TL tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakasi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 78.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla davacı eşin ayrı yaşamakta ve nafaka istemekte haklı olduğu kanaatine varılmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacı ve müşterek çocuk Büşra Şahin'in ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, genel ekonomik esaslar ile hak ve nesafet ilkeleri nazara alınarak ve TMK'nun 4. maddesi birlikte dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile davacı ve müşterek çocuk Büşra Şahin lehine uygun bir tedbir nafakasına karar vermek gerekmiştir. Tarafların 10/04/2001 d.lu müşterek çocuğu Kübra Nur için tedbir nafakası talebinin çocuğun dava tarihi itibariyle reşit olması nedeniyle aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 300,00.-TL, müşterek çocuk Büşra Şahin için aylık 350,00.-TL olmak üzere aylık toplam 650,00....
aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 7.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
(TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında nafaka takdirinin yerinde olduğu anlaşıldığından nafaka takdirine yönelik istinaf talebinin reddine, hükmedilen nafakanın hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varıldığından tarafların miktara yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar tarihinde Yağız Berke'nin 18 yaşını doldurduğunu velayeten adına davaya devam edilmesinin mümkün olmadığını, 18 yaşını dolduran çocuk için tedbir nafakasının bu tarih itibariyle sona ermesi gerekirken mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, davalı tarafından müşterek çocukların ihtiyaçları karşılandığını, dershane ücretinin tarafından yatırıldığına dair dosyada evrakların bulunduğunu, çocuklar için takdir olunan nafaka miktarlarının babanın katkı sağlamaya devam ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müvekkilin kredi borçları göz önüne alındığında hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu tedbir nafakası davası olduğu anlaşılmıştır....