İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece delillerin hukuka uygun şeklide toplanmadığını ve eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının nafaka talebinin davalının ekonomik durumunun davacıya yardım etmeye müsait olmadığı değerlendirilerek nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın boşanma davasından sonra açılan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacının davasının kısmen kabulüyle müşterek çocuk için dava tarihiden itibaren aylık 2000 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, nafakanın karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına" karar verilmiştir. Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, davanın boşanma davasının feri niteliğinde açılan nafaka davası olmadığını, sadece müşterek çocuk için açılmış bir nafaka davası olduğunu, tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığını, davalının başka çocukları da olup onlara karşı da ödeme yükümlülüğü bulunduğundan belirlenen nafaka miktarının fahiş olduğunu, dava kısmen kabul edildiği halde reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, uygun bir nafakaya hükmedilmesine, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Lehlerine nafaka takdir edilen davacı ve çocuklar arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalar birbirinden bağımsız olup, çocuklardan Ayşe Köse için reddedilen nafaka miktarı yıllık 3000,00.-TL ve Muhammet Köse için reddedilen nafaka miktarı ise yıllık 3.000,00.-TL'dir. Yine davacı için reddedilen edilen nafaka miktarı yıllık 3.000,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen her bir nafaka miktarı, hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafakalar yönünden davacı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....
GEREKÇE : Asıl davanın tedbir nafakası, birleşen davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davaları olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından nafaka miktarının adaletsiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, hasta olan eşini haklı bir neden olmaksızın terk eden davalı kocanın kusurlu olduğu, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı gibi, hükmedilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2019/637E. - 2021/11 K. sayılı ilamının çocuklar için hükmedilen nafaka dışındaki diğer tüm hükümlerin KALDIRILMASINA ve bu konularda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre: -Mahkeme kararının (1) nolu bendinde çocuklar için hükmedilen (aylık 300'er TL) tedbir nafakasına ilişkin hükmün aynen muhafaza edilmesine, bu nafaka kararından sonra gelmek üzere, "Davacının kendisi için istediği tedbir nafakasının Kısmen Kabulü ile TMK'nun 195- 197.maddesi gereğince, dava tarihi olan 24/12/2019 tarihinden başlamak kaydı ile aylık 1.250 TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine", cümlesinin eklenmesine, -Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 252,63 TL harçtan peşin yatırılan 128,03 TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 124,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, -Davacı tarafından istinaf öncesi ve sonrası yatırılan; 172,43 TL ilk dava harç gideri, iade edilecek harç dışında kalan 162,10...
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bartın Aile Mahkemesinin 2019/713 E. - 2020/365 K. sayılı ilamına karşı; çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının red kısmı yönünden davacı tarafından verilen istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin HMK'nın 341/2, 346/1,352/1- b maddeleri uyarınca miktar yönünden USULDEN REDDİNE, 2- Davacının kendisi için hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddeleri gereğince kısmen KABULÜ ile, istinafa konu Bartın Aile Mahkemesinin 2019/713 E.- 2020/365 K. sayılı ilamının Çocuk için hükmedilen nafaka dışındaki diğer tüm hükümlerin KALDIRILMASINA ve bu konularda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre: -Mahkeme kararının (1) nolu bendinde çocuk için hükmedilen (aylık 500 TL) tedbir nafakasına ilişkin hükmün aynen muhafaza edilmesine, bu nafaka kararından sonra gelmek üzere, "Davacının kendisi için istediği tedbir nafakasının kısmen kabulü ile TMK'nun 195- 197.maddesi gereğince dava tarihi...
(TMK.madde 197 ) Toplanan delillere göre, mahkeme gerekçesinde bahsedilen olayların sabit olduğu, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu sonucuna varıldığından davalının nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yargılama sırasında 04.03.2009 tarihli oturumda ara kararı ile davacı lehine dava tarihinden itibaren aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Ara kararı ile takdir edilmiş olan tedbir nafakasının infazı mümkündür. O halde, dava tarihinden davacının ölüm tarihine kadar geçen süreye kadarki tedbir nafakası, muaccel hale gelmiş demektir. Muacceliyet kazanan nafakayı talep hakkı ölenin mirasçılarına intikal etmiştir. Davalı da ölenin mirasçısı olduğuna göre, takdir edilen aylık 200 TL tedbir nafakasının tamamından davalı sorumlu olacak şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. S o n u ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bunun için, belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tarafların baba-oğul oldukları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yine davacıya karşı nafaka yükümlüsü konumundaki annenin ekonomik, sosyal durumu, çocuğun hali hazırda okuduğu okul ve masrafları birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince verilen nafaka miktarı hakkaniyette gözetilmek suretiyle çoktur....
reddettiğini, gelirinin bulunmadığını, başkalarının yardımı ile geçindiğini, davalının 4.000 L civarında emekli maaşı aldığını, aynı zamanda gayrimenkul zengini olduğunu, yıllık ortalama 3,5 ton fındıktan gelir elde ettiğini, dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....