Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (erkek) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.186/son) Somut olayda; davacı, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak kendisi ve müşterek çocuk için tedbir nafakası istemektedir. Toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre; davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşıldığından, davacı ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakası takdir edilmesinde bir yanlışlık yoktur. Ancak yapılan SED araştırması, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının çalışmadığı, aylık gelirinin olmadığı, davalının 22/11/2021 tarihli SED araştırma tutanağına göre danışman olarak çalıştığı, aylık 4.400,00.-TL gelirinin olduğu, 1.200,00.-TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Davalı istinaf dilekçesinde 30/11/2021 tarihinde işten ayrıldığını beyan etmiş ise de bu durum davalıyı, müşterek çocuklar ve ayrı yaşamakta haklı olan davacıya karşı nafaka yükümlülüğünden kurtarmamaktadır....
ÇOCUKLA BABASI ARASINDA SOYBAĞININ KURULMAMIŞ OLMASIİŞTİRAK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 282 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, davalı ile boşanma sırasında 1999 yılında bağlanan 15,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL'ye ve 5,00 TL iştirak nafakasının ise 150,00 TL'ye yükseltilmesi ile davalı ile tekrar birarada yaşadıkları dönemde 2004 yılında doğan Irmak için ise 150,00 TL iştirak nafakasının tahsili istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 150,00 TL ve iştirak nafakaları Sinan için 100,00 TL ve Irmak için 80,00 TL olarak belirlenmiştir....
YOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığına göre Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşulları oluşmadığı gibi, yoksulluk nafakası şartları (TMK. 175) da oluşmamıştır. O halde, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Tüm dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; öncelikle, tarafların fiilen ayrı yaşadığı sabit olup, davacı anne yanında yaşayan müşterek çocuk 2016 doğumlu Osman Akif için tedbir nafakasına hükmedilmesinde ayrı yaşamada haklılık şartının aranmayacağı, kaldı ki, çocuk lehine hükmedilen aylık 300 TL tedbir nafakasına ilişkin kararın, karar tarihine göre miktar itibariyle kesin hüküm niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, annenin de katkısı nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun olmayıp fazla olduğundan davalının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne, nafaka takdirine yönelik istinaf talebinin reddine, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren başlamak ve ilk derece mahkemesince verilen tedbir nafakası ile mükerrer olmamak kaydıyla, aylık 4.000,00 TL nafaka takdirine müşterek çocuk 18 yaşını tamamlamasından sonra aynı miktar nafakanın yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yardım nafakasına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına" fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
plakasının olduğunu, araç alım satımı yaptığını belirterek, müvekkili için ayda 2.000,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, davanın devamı sırasında da müvekkilinin ihtiyacı için ihtiyati tedbir olarak nafaka bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle, önceki iştirak nafakasının çocuğun ergin olması ile yasa gereği sona erdiğini, davacının ergin olup nafaka talep hakkının bulunmadığını, talep edilen nafaka miktarının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının annesinin 40'lı yaşlarda olduğunu ve çalışmasının mümkün olduğunu, ancak yıllardır müvekkilden aldığı nafaka ile geçindiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkekemece yapılan yargılama sonucunda, " davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı yararına aylık 550,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili nafaka takdiri ve miktarı, nafakanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücreti verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
nedenle aylık 1.000 TL tedbir/yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Davacı kadında, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, boşanma kararının dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere bakıldığında, davacı lehine yoksulluk nafakası takdirinin ve miktarının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, davalının, davacı lehine nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalının, nafakanın tahsilinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin istinaf talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HD. 15.01.2015 tarih 2014/14017 Esas 2015/806 karar sayılı kararı) Somut olayda; davacı, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir....