iştirak halinde mülkiyete tabi bir pay olmadığını, kadastro tespiti sırasında yapılan pay dağıtımının müşterek pay şeklinde olduğunu, davalıların murisinin payının da müşterek pay olup, ölümü ile davalılar arasında iştirak başladığını, huzurdaki davada, davanın asıl muhatabı davalıların murisi T5 olmakla, dava tarihi itibariyle T5 hayatta olmadığı için davanın mirasçılarına yöneltildiğini, burada davalıların vaatte bulunmadığını, murislerinin bulunduğu vaatten ötürü davada taraf olarak gösterildiklerini, dava dilekçelerinde bu hususun açıkça belirtildiği halde yerel Mahkemece sanki vaatte bulunan murisin kendisi değilmiş de mirasçıları olan davalılarmış ve mirasçıların tamamının taahhüdü bulunmamış da bu kişiler arasında oybirliği sağlanmamış gibi kabul edilerek davalarının reddedildiğini, huzurdaki davada iptali talep edilen payın bizzat T5'e ait müşterek pay olduğunu, burada iştirak halinde mülkiyete tabi olan muris T5'in mirası olduğunu, iptalini talep ettikleri payın müşterek mülkiyete...
Yine davacı dava dilekçesinde Çaykara ilçesi Yeşilalan Mahallesi 128 ada 19 parsel numaralı taşınmaz üzerinde davalılardan T10'in ev yaptığını, evin yapımına taşınmazın diğer malikleri olan davacıların muvafakat verdiğini ancak davalının daha sonra davacılardan izin almaksızın söz konusu taşınamaz üzerinde bir de araba yolu yaptığını ve bu sebeple yolun eski hale getirilmesini, dava konusu olan 128 ada 19 parsel ile 189 ada 3 parsel numaralı taşınmazlara davalılarca yapılan el atmanın önlenmesini talep etmiştir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir....
TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemeler uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, dava konusu taşınmazlardaki elbirliği halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, T.M.K.nun 644. maddesi hükmü uyarınca bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerinde el birliği mülkiyetinin, paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde, Sulh Hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. El birliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan, biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, elbirliği ve müşterek mülkiyete konu taşınmazın davalı tarafından üçüncü kişilere kiraya verilmesi nedeniyle paya düşen kira alacağının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 30.1.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 27.07.2010 Nosu : 100-353 - K A R A R - Uyuşmazlığın müşterek mülkiyete konu arsa üzerindeki binanın kimin tarafından yapıldığının tespiti istemine ilişkin bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El atmanın önlenmesi-Ecrimisil Uyuşmazlık, mahkemenin nitelendirmesine göre paylı mülkiyete konu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve evrimisil talebine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK 121 uyarınca alınan yetki belgesi ile, alacaklı tarafından açılan elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü taraflar istinaf etmiştir. Davacı vekili; elbirliği mülkiyetine konu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmesini istemiştir. TMK’nın 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Davaya konu taşınmazların Kelkit Çayı yatağı altında kaldıkları ve tarımsal olarak kullanılamaz hale geldikleri bilirkişiler raporlarından anlaşılmaktadır. Dere yataklarının ıslahından davalı idarenin sorumlu olması sebebi ile husumetin davalı DSİ'ye tevcih edilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bunun gibi, arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu doğrultusunda değer belirlenmesi ve taşınmazların sulu tarıma konu olmaları sebebi ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak belirlenmesi de yerindedir....
, bir ödeme taahhütnamesi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, Metin içerisinde el yazısı ile yazılı olan ifadelerin aynen; “......