"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasına dair karar, Dairemizin 16.01.2013 gün ve 2012/11987-2013/310 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinin III.fıkrasının 2 nolu bendi uyarınca T.M.K. 644. maddesi gereği iştirak halindeki mevduat hesaplarının müşterek mülkiyete çevrilmesi davalarına ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay’ca verilen kararlar için karar düzeltme istenemez. Bu bakımdan düzeltme istemine ait dilekçenin reddi gerekmiştir....
konu edilemeyecekleri düşünülmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
Belirtilen nedenle, paylı mülkiyete konu bir taşınmazda maliklerden her birinin, müşterek mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde, bu elatmanın önlenmesini tek başına istemesi mümkün ise de; HGK.nun 13.06.1984 gün ve 1982/14- 358 Esas, 1984/710 Karar sayılı kararı doğrultusunda elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin birlikte dava açmaları gereklidir." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2012/6314 Esas 2012/15246 Karar) Oysa ki; yıkımı istenen yapının ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tümünün hakkı etkileneceğinden (dava dışı paydaşların hakkını da etkileyeceğinden), dava dışı paydaşların davaya katılımları sağlanmadan yıkım kararı verilemez. Esasen kurulan hükmün dava dışı paydaşlar bakımından infaz olanağından da söz edilemez....
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu neticesinde 172 ada 78 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiası ile açılmış olup, davacının, yüzölçümünde azalma olduğunu iddia ettiği 172 ada 78 parsel sayılı taşınmazın, müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında başka paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın niteliği itibariyle yargılama sonunda verilecek hükmün, diğer paydaşların hukukunu da etkileyeceği açıktır. Bu nedenle diğer paydaşların da davada taraf olmaları gerekmektedir. Ne varki Mahkemece, taşınmazın diğer paydaşlarının davada yer almaları sağlanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir....
KARAR Davacı,25.12.1996 tarihli noter gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 425 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan hisselerini 50.000,00 TL (eski TL) karşılığında davalıların satmayı taahhüt ettiklerini,davalılara güvenerek bugüne kadar devir ve tescil için davalıların müşterek mülkiyete geçişini ve intikallerini yapmalarını beklediğini,fakat davaya konu taşınmaz hakkında kamulaştırmasız el atma nedeniyle davalılarca dava açıldığını ve davaların da sonuçlandığını öğrendiğini,taşınmazın devir ve tescilini talep etme imkanının kalmadığını ileri sürerek, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle uğramış olduğu menfi ve müspet zararın tazmini kabilinden,satış vaadine konu hisselere ait kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik dava değeri olan 10.000,00 TL'lik kısmının kamulaştırma tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılarca ödenmesine,aksi halde sözleşmeye aykırılıktan dolayı uğradığı tüm...
Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin ve harcın paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin ve harcın mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin ve harcın tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına ve tahsil edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince, satışına karar verilen dava konusu taşınmazda taraflar müşterek mülkiyete sahiptir. Taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olması nedeniyle harcın paydaşlara tapu kaydındaki hisseleri oranında hükmedilmesi gerekir. Hükümde, harcın taraflardan yapılacak tahsil şeklinin belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönde düzelterek onama kararı vermek gerekmiştir....
Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin ve harcın paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin ve harcın mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin ve harcın tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına ve tahsil edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; satışına karar verilen dava konusu taşınmazda taraflar müşterek mülkiyete sahiptir. Taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olması nedeniyle harcın paydaşlara tapu kaydındaki payları oranında paylaştırılması gerekir. Hükümde, harcın taraflardan yapılacak tahsil şeklinin belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönde düzelterek onama kararı vermek gerekmiştir....
Her ne kadar davalı paydaş T4 istinaf dilekçesinde; borçlu davalının payının alacağı fazlasıyla karşılayacağı bu nedenle elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesi yoluyla alacağın karşılanabileceğini belirtmiş ve yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtmiş ise de; borçlu ortağın alacaklısı İcra Hukuk Mahkemesi'nden İİK'nın 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir, paylı mülkiyette ise borçlu payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz. Buna göre taşınmaz tapuda el birliği mülkiyetine tabi olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açılabileceği, davalı tarafından elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesi için dava açmak için süre talebinde bulunulmadığı, HMK'nın 357....
K... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Şikayetçi F...K...vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İhalenin feshine konu olan taşınmaz müşterek mülkiyete konu olup şikayetçinin de pay sahibi olduğu görülmektedir. Ancak onun adına icra müdürlüğünce satış ilanının tebliğ edilmediğinden, bu durum başlı başına ihalenin feshi nedenidir. O halde, Mahkemece bu yönden adı geçenin şikayetinin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçi F..K... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin gerekçesine göre yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazlara müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-El atmanın niteliği itibariyla ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün el atmadan sorumlu olduğu, ......