Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
Tur.ltd.şti unvanlı iş yeri ile alakalı olarak bütün borçlarının icrada olması sebebiyle bahse konu davaya ilişkin işlemlerin İcra Takip, Haciz ve Satış Servince yapılmakta olduğunu; Davanın konusu mirasın hükmen reddi ile alakalı olduğundan ; Mirasın hükmen reddini talep edebilmek için, mirasın kabul edildiğini gösterir davranışta bulunulmamasını; Terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olması gerektiğini; Ayrıca mahkemenin murisin malvarlığını tespit ederken "Terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olmalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle talebinin mirasın hükmen reddi olduğunu, murisin Garanti bankasına ve QNB Finansbank'a kredi borçlarının olduğunu terekenin borca batıklığının tespitini talep ettiğini ileri sürmüştür. GEREKÇE: Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesince; davaya mirasın gerçek reddi hükümleri çerçevesinde bakıldığı ve buna göre davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış ise de, davacının talebinin mirasın hükmen reddine karar verilmesi olduğu görülmektedir. Dava dilekçesinde açıkça "mirasın hükmen reddine karar verilmesi isteğimizin arzıdır" şeklinde ibareye yer verildikten sonra, terekenin borca batık olduğu , bankalardan kredi çekildiği bu sebeple murisin terekesinin borca batık olduğu açıkça belirtilmiş, hatta borç miktarı dahi açıklanmıştır. Ancak davacı taraf davayı Sulh hukuk mahkemesine açmış, ve alacaklıları davalı olarak göstermemiştir. Ancak bu durum davanın niteliğini değiştirmez....
bu nedenle mirasın reddi işlemi yaptığını belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Yani Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2019/204 ESAS - 2021/296 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : "Davalı Ziraat Bankası vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Kdz Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/204 Esas - 2021/296 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin annesi T10 vefat ettiğini, murisin borcu nedeniyle Ziraat Bankası tarafından hesap kat ihtarnamesi düzenlendiğini, murisin bankaya kredi kartı dışında, kredi borcunun da olduğunu öğrendiklerini, murisin başka bankalara da borcunun olabileceğini, murisin aktif hiçbir malvarlığının olmadığını, dolayısıyla terekesinin borca batık olduğunu, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi talebinin kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir....
Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu ... Elektrik İnşaat Tic. Ltd. Şti.'...
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de, davalı İş Bankası murisin kredi kartı borcu 41,61 TL ve tüketici kredisi borcu 5.263,04 TL bulunduğunu bildirmiş olmasına rağmen, Vakıf Bank'ın murisin bankomat hesabına 5.092,10 TL, murisin kullanmış olduğu krediye ait 63.096,85 TL borcu olduğunu bildirmiş, hesap hareketlerine ilişkin döküm gönderilmiş, bankaca, kredinin niteliği hakkında açıklama yapılmamıştır. Murisin başka alacaklıları olup olmadığı da usulünce, Uyap İşletim Sistemi ve İcra Müdürlüklerinden araştırılmamıştır. Bu açıklanan nedenlerle mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde yapılmadığı anlaşıldığından karar vermeye elverişli olmadığı görülmüştür....
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, öncelikle mirasın hükmen reddi davalarının vekil eliyle açılabilmesi için vekaletnamede mirasın reddi konusunda özel yetki verilmesi zorunlu olup, dosya içerisinde bulunan vekaletnamede mirasın reddi için özel yetki verilmediği görülmüştür....
Dairesi'nin 08/06/2017 tarih ve 2017/973 E. 2017/1060 K. sayılı kararı ile takibin mirasçılar hakkında 20.04.2015 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 29.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04.05.2015 tarihinde mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması nedeniyle, borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile borçluların istinaf talebinin HMK'nun 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile....... Mahkemesi'nin 2016/1188 Esas-2017/29 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve ...... dosyası ile yapılan icra takibin davacı borçlular yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....