Maddesi gereğince yasal 3 aylık süre içerisinde mirasın gerçek reddini talep ettikleri, Sulh Hukuk Mahkemesince mirasın reddi talebinin kabul edildiği, 06/08/2020 tarihinde kararın kesinleştiği, davalı takip alacaklısı tarafın murisin vefat ettiği 08/09/2019 tarihinden itibaren mirasın reddi için belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre dolmadan takip başlattığı, bu nedenle başlatılan takibin yasaya aykırı olduğu, mirasın red süresince mirasçılar hakkında takip yapılamayacağından, kanuna aykırı olarak başlatılan takip nedeni ile takip borçlularının şikayetin süreye tabi olmadığından ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nin avukatına verdiği vekaletnamede mirasın reddi yetkisini içeren özel yetki bulunmadığı ve az yukarıda anlatılan safahate rağmen halen dosya içerisine sunulmadığından, adı geçen davacı hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Diğer davacı ..... açısından davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla ilgili emniyet müdürlüğüne ve banka şubelerine yazı yazılmadan, davalı ...Ş. vekilinin 03.03.2011 tarihli celsede, alacaklı oldukları icra dosyalarında borcu tahsil ettiklerine ilişkin beyanı nedeniyle murisin davalı ...Ş.'ye olan borcunun ödenip ödenmediği, ödendiyse kim tarafından ve ne zaman ödendiği, davacı.....TMK 610. maddesi gereğince ret hakkının düşüp düşmediği tespit edilmeden karar verilmesi yerinde değildir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; murisin bütün mirasçılarının ortak irade ile hareket ederek mirasın reddi beyanlarından dönmek ve murisin borçlarını ödeyip, malvarlığını intikal ettirmek istediklerini, murisin borcu olduğu yanılgısının müvekkilleri reddi mirasa sevkettiğini, bütün mirasçıların muvafakati ile mirasın reddi beyanından dönülmesi mümkün olduğunu ve talebin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararı istinaf etmiştir. Dava mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir....
YANIT: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Mirasın reddi için TMK 610 maddesince belirlenen sürenin dolduğu, davanın süreden reddi, davacı tarafın hesap kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığı, murisin mal varlığının tespiti davanın reddi, yargılama giderlerin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 27.02.2020 tarih ve 2018/375 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararı ile özetle; ''...Dava, TMK 605 maddesi gereğince terekesi borca batık murisin mirasının hükmen reddine ilişkindir....
YANIT: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Mirasın reddi için TMK 610 maddesince belirlenen sürenin dolduğu, davanın süreden reddi, davacı tarafın hesap kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığı, murisin mal varlığının tespiti davanın reddi, yargılama giderlerin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 27.02.2020 tarih ve 2018/375 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararı ile özetle; ''...Dava, TMK 605 maddesi gereğince terekesi borca batık murisin mirasının hükmen reddine ilişkindir....
Sayılı kararında ''Görüldüğü üzere, takip konusu alacak murisin vefat tarihinden sonraki bir tarihe ilişkin olduğundan borçlu tereke borcu sebebiyle değil, şahsi borcu nedeniyle takip edilmektedir. Bu nedenle borçlunun mirasın reddine ilişkin mahkeme kararına dayanarak takibin iptalini istemesinin bir dayanağı yoktur...'' şeklinde karar bulunduğunu, muris....'...
İş Mahkemesinin 2008/63 Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği ve bu dosyanın müvekkilleri üzerinden İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2018/18248 Esas sayılı dosyası ile devam ettirildiği öğrendiklerini, davacı müvekkillerinin murisin sağ iken düzenli olarak aldığı bu paradan haberleri olmadığı gibi böyle bir borcu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, muris malvarlığını çok aşacak düzeyde borç altına girdiğini ve bu borcun müvekkillerine kaldığını, bu nedenle davacıların mirasın reddini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu bildirerek muris T6’nın bıraktığı mirası reddettiğine ilişkin taleplerinin kabulüne, mirasın reddinin tespitine ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
İstinafa konu mirasın reddi talebinin iptali davasının açıldığı tarih itibariyle mirasın hükmen reddine yönelik dava derdest olduğundan, mirasın reddi talebinin iptali davasında ileri sürülen TMK.nın 610/2. maddesindeki hususun, derdest olan mirasın hükmen reddi davasında ileri sürülüp terekenin kabullenmesi anlamına gelecek araç intikal işleminin tespit edilmiş olması halinde mirasın hükmen reddi davasının kabulü mümkün olmayacakken bu hususun terekenin hükmen reddi davasında ileri sürülmemesi ve aracın kabullendiğinin de mahkemece gözden kaçırılmış olması nedeniyle usule aykırı karar verilmiştir. Miras hukukunda mirasın reddi talebinin iptali niteliğinde bir dava olmadığı gibi, bu davanın açıldığı tarih itibariyle redde yönelik verilmiş bir karar mevcut değildir. Derdest olarak görülen hükmen ret davası ile sonuca ulaşmak mümkündür. Kaldı ki, hükmen ret durumunda murisin alacaklısının iptal davası açma hakkı olmadığı gibi bunun yararı da bulunmamaktadır. (Bknz....
Mahkemece her ne kadar üç talep bakımndan da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmeli ve bu davaların sonucu bekletici mesele yapılmalıdır. Eldeki mirasın hükmen reddi davası için ise murisin ölüm tarihi itibariyle menkul kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili banka şubelerine yazı yazılmalıdır. Ayrıca, davacının Av. ...'a verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
Maddesi gereğince mirasın reddini isteyen mirasçı borca batık ise ve sırf kendi alacaklarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse alacaklılar tarafından 6 ay içerisinde mirasın reddinin iptali davası açma haklarının mevcut olduğunu, Hatay 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/380 esas sayılı dosyası ile 31/10/2019 tarihinde mirasın reddi işleminin iptali davası açtıklarını, dava sonucu beklenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ve cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takip borçlusunun murisin mirasını reddi nedeniyle muristen borçluya intikal edecek hisseye konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin takip dışı 3. kişi mirasçının şikayeti niteliğindedir....