Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; dava konusu olayda, muris T4 tarafından murisin ödenmeyen borcu için davacı T1'e ödeme emri gönderildiği ayrıca davaya sonradan dahil edilen dahili davalı T8nden'de diğer davacı T2 adına murisin ödenmeyen vergi borcu için ödeme emri gönderildiği, dosyadaki yazı cevaplarının incelenmesinden murisin dahili davalı T8'ne vefat tarihi itibariyle 100.197,82 TL ödenmeyen vergi borcu bulunduğu, davalı SGK'ya ise 14.988,28 TL borcu bulunduğu anlaşılmış olup, celb edilen kayıtlar ile SGK ve Vergi Dairesi borç miktarları dikkate alındığında murisin ölüm tarihi itibariyle pasif malvarlığının aktif malvarlığından daha fazla olduğu dolayısıyla terekesinin borca batık olduğu mahkemece kabul edilmiş ve terekenin borca batık olduğunun tespiti ile davacılar yönünden mirasın hükmen reddine, yönelik karar verilmiştir....

Uyuşmazlık; davalıların mirasın hükmen reddi davası açmalarına rağmen onların payına denk düşen borcu ödeyen davacının, ödediği tutarların iadesini isteyebilip isteyemeyeceği noktasındadır. Temyiz incelemesine konu eldeki dava davalıları tarafından, alacaklı- Banka aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası üzerinden kayden açılmış bulunan mirasın reddi dava dosyası bulunduğu, dosyanın incelenmesi neticesinde; borcun ... tarafından ödenmiş olması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği ve kararın 18.03.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şu halde, ortada verilmiş bir mirasın hükmen reddi kararı bulunmamaktadır. Bu nedenle, mirasçı davalıların üçüncü kişilere karşı tereke borcu nedeniyle müteselsilen iç ilişkide ise miras payı oranında sorumlu olduklarının kabulü gerekir....

    Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, murisin 07/01/2015 tarihinde vefat ettiği, davacıların; murisin mirasçıları olduğu, toplanan delillerden ve dosya kapsamına uygun hazırlanan bilirkişi raporundan açıkça anlaşılacağı üzere, vefatı tarihinde murisin terekesinin borca batık olduğu, hal böyle olunca da mirasın reddi isteminde olduğu gibi mirasçıların 3 aylık süreyle bağlı kalmaksızın istemlerini yargılama makamı önüne getirebilecekleri, özetle ve öz olarak, borca batık olduğu tespit edilen murisin terekesinin mirasçılar tarafından reddedilmesine ilişkin koşulların somut olayda gerçekleştiği, sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 08/11/2018 Tarih 2018/683 Esas 2018/1182 Karar sayılı ilamı ile "Somut olayda, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle araştırılmadan, T8 T12'ın hissedarı olduğu Yalçınlar Tekstil Ltd....

    un mirasını Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1696 Esas, 2013/1783 Karar sayılı mirasın gerçek reddi kararı ile reddettiklerini, davalıların murisin vefatından çok kısa bir süre önce 12.09.2013 tarihinde ... plaka sayılı aracın, ... hisselerinin, 31.08.2013 tarihinde ... hisselerinin, 27.06.2013 tarihinde ... hisselerinin, mirasçılara devredildiğini, söz konusu devirler için tasarrufun iptali davaları açtıklarını, mirası reddeden mirasçıların, murisin malvarlığı ve şirket hisselerini iktisap etmeleri ve tereke mallarını gizleyerek kendilerine mal etmeleri nedeniyle mirasın reddinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, ... plaka sayılı aracın ... tarafından bankadan kendi adına alınan kredi ile ithalatçı firmadan satın alındığını, hiçbir zaman bu aracın ...'a ait olmadığını, ...'deki hisselerin davacının iddiası gibi kısa süre önce davalılar yada başkalarına devredilmediğini, muris ...'un ölümünden 4 yıl önce 19.03.2010 tarihinde satıldığını, ...'...

      nin babasından kendisine intikal eden mirası reddetmesi ve bu durumda davacının alacağına kavuşamamasından kaynaklı tasarrufun iptali davası olduğu, bu davayı açabilmenin ön şartının davacının, borçlunun mirası ret işlemini iptal ettirmesi olduğu, bu doğrultuda davacının Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/61 Esas sayılı dosyasında dava açtığı, bu dosyada davacının talebinin reddedildiği ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının borçlunun yapmış olduğu mirasın reddi işlemini iptal ettirmeden reddedilen miras üzerinde tasarrufun iptali davası açması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Başka bir ifadeyle, davacıların başka şehirlerde ikamet ettiklerini, murisin cenazesinde davalı ...'ın, murisin çok borcu olduğunu, çocukları mağdur etmemek, borca sokmamak ve alacaklılardan kurtarmak için hep birlikte mirası reddetmeleri gerekeceğini, bu durumda kimsenin mağdur olmayacağını, kendisinin davacıları mağdur etmeyeceğini ifade ettiğini, reddi miras sonrasında ise, davacılara hiçbirşey vermeyeceğini, "mahkemeye gitsinler" şeklinde beyanda bulunduğunu ifade etmişlerdir. Davacılardan ..., 20.06.2014 tarihli celsede, davalı ...'ın murisin borçlu olup, reddi mirasta bulunduklarında borçlardan kurtulacaklarını, reddi mirastan sonra ise bütün malların kendi üzerinde olduğunu ve reddi miras yaptıklarından dolayı herhangi bir haklarının olmadığını söylediğini beyan etmiştir....

          Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, murisin harç tahsil müzekkeresinden kaynaklanan borcu bulunduğu, borcun 27.02.2015 tarihinde ödendiğinden, davalının muristen alacaklı olmadığından bahisle davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne verilmiştir. Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz....

            Maddesi gereğince yasal 3 aylık süre içerisinde mirasın gerçek reddini talep ettikleri, Sulh Hukuk Mahkemesince mirasın reddi talebinin kabul edildiği, 06/08/2020 tarihinde kararın kesinleştiği, davalı takip alacaklısı tarafın murisin vefat ettiği 08/09/2019 tarihinden itibaren mirasın reddi için belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre dolmadan takip başlattığı, bu nedenle başlatılan takibin yasaya aykırı olduğu, mirasın red süresince mirasçılar hakkında takip yapılamayacağından, kanuna aykırı olarak başlatılan takip nedeni ile takip borçlularının şikayetin süreye tabi olmadığından ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            nin avukatına verdiği vekaletnamede mirasın reddi yetkisini içeren özel yetki bulunmadığı ve az yukarıda anlatılan safahate rağmen halen dosya içerisine sunulmadığından, adı geçen davacı hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Diğer davacı ..... açısından davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla ilgili emniyet müdürlüğüne ve banka şubelerine yazı yazılmadan, davalı ...Ş. vekilinin 03.03.2011 tarihli celsede, alacaklı oldukları icra dosyalarında borcu tahsil ettiklerine ilişkin beyanı nedeniyle murisin davalı ...Ş.'ye olan borcunun ödenip ödenmediği, ödendiyse kim tarafından ve ne zaman ödendiği, davacı.....TMK 610. maddesi gereğince ret hakkının düşüp düşmediği tespit edilmeden karar verilmesi yerinde değildir....

              YANIT: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Mirasın reddi için TMK 610 maddesince belirlenen sürenin dolduğu, davanın süreden reddi, davacı tarafın hesap kat ihtarnamesinin tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığı, murisin mal varlığının tespiti davanın reddi, yargılama giderlerin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 27.02.2020 tarih ve 2018/375 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararı ile özetle; ''...Dava, TMK 605 maddesi gereğince terekesi borca batık murisin mirasının hükmen reddine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu