Noterliğinin 29.05.2019 tarih ve 5931 yevmiye sayılı feragatnamesinin düzenlendiğini, davadaki taleplerinin miras payının devri sözleşmesine dayandığını belirtmiştir. Bu haliyle; dava konusu uyuşmazlığın, 4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras payının devri sözleşmesi ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklandığının kabul edilmesi gerekir. Dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin kararıyla belirlenmiş Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 16. maddesinde yer alan "4721 sayılı TMK'nın 676, 677 ve 678 maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesi ve miras payının devri sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davaları ile aynı yasanın 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" ibaresi gereğince uyuşmazlığı inceleme görevinin 4....
Dava, 08.10.1997 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlü oldukları belirtilmiş, 605’inci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi...
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlü oldukları belirtilmiş, 605’inci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen belirlenmiş ise, mirasın reddedilmiş sayılacağı bildirilmiş, 606’ncı maddesinde, mirasın...
mirasçıların mirası reddedebilecekleri, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen belirlenmiş ise, mirasın reddedilmiş sayılacağı bildirilmiş, 606’ncı maddesinde, mirasın, üç ay içinde reddolunabileceği, bu sürenin, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri kanıtlanmadıkça miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği Tarihten işlemeye başlayacağı açıklanmış, 610’uncu maddesinde, yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçının, mirası kayıtsız koşulsuz kazanmış olacağı, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan, ya da, tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçının, mirası reddedemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
ya satıp satmadığı, zilyetliğini devredip devretmediği konusunda toplanmaktadır. 15.1.1953 günlü vekaletname bulunmasına karşı miras bırakanın 7.3.1955 tarihinde taşınmazların bir bölümünü, bizzat senetle oğlu ...'ya satması üzerinde durulmamış, 7.3.1955 tarihli senetteki tanık, muhtar ve azalar dinlenerek satışın gerçek olup olmadığı ve satış gereğince taşınmazların ...'ya devredilip devredilmediği hususu belirlenmemiştir. Ayrıca ... mirasçılarına miras bırakan tarafından yapılan bir satış iddia edilmemiştir. Diğer taraftan miras bırakan eşi ...'nın (dava konusu taşınmazlarda miras hakkı olup olmadığı tartışılıp değerlendirilmeden) 14.11.1966 tarihinde oğlu ...'ya hangi nedenle vekalet verdiği, ...'nın 18.5.1978 tarihinde miras payını satmak için yengesi ...'ye hangi ihtiyaç karşısında vekalet verdiği hususları da sorulmamış, ihtilaf konusunda ...ve ...'...
Hukuki sebep: 4.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesinde, mirasın miras bırakanın ölümüyle açılacağı; 495. maddesinde, miras bırakanın birinci derece mirasçılarının onun altsoyu olduğu, çocukların eşit olarak mirasçı oldukları, miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, 4.2.2. Türk Medeni Kanununun 496. maddesinde, altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının ana ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı olacakları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı, 4.2.3....
Mirasçılık belgesi, mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 517. maddesi hükmüne göre miras ölümle açılır. Mirasçı olabilmek için miras bırakanın ölüm gününde mirasçılığa ehil ve sağ olmak yeterlidir. Mülga 2675 sayılı Kanunun 22/1. maddesi hükmüne göre de, miras ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye'de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukuku uygulanır. Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir....
-KARAR_ Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, Mahkemece, miras bırakanın davalıya yapmış olduğu üç parça taşınmaz temlikinin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı, özellikle, davacınında miras bırakanın terekesinden pay aldığı gerekçe yapılarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle belirtilmelidir ki, miras bırakanın temlikteki amacının, sağlığında sahibi bulunduğu malvarlığını paylaştırmak olduğunu kabul edebilmek için, tüm mirasçıları kapsar şekilde ve her bir mirasçıyı ama az ama çok makul kabul edilebilecek düzeyde malvarlığından nemalandırması gerektiği tartışmasızdır. Oysa, miras bırakanın, davanın tarafları dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür....
DAVA Davacı; davalı ile kardeş olduklarını, miras bırakan babaları ...'un 16.04.2016 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın ... ilçesi, ... Mahallede bulunan 200 ada 1 parsel sayılı taşınmazı tapuda ölünceye kadar bakma akdi ile davalı kızına temlik ettiğini, miras bırakanın tasarruf tarihi itibariyle ehliyetsiz olduğunu, aksi kabul edilse bile hile ve ikrahla bu devrin yapıldığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesinden sonra aynı yıl içinde vasi tayini davasının açıldığını, miras bırakanın davalının yanında kaldığı süreçte davalının miras bırakanın mallarının yönetimi konusunda kötü niyetle hareket ettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş; 24.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile miras bırakanın mal kaçırmak amacı içerisinde hareket ettiğinin açıkça ortada olduğunu beyan etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları ...ın sağlığında açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.1998 tarih, 1998/58, 1998/82 sayılı kesinleşen kararıyla çekişme konusu kat irtifakı kurulu, 9388 ada, 39 parselde yer alan 11 nolu bağımsız bölümde ... adına kayıtlı olan payın iptali ile miras bırakan ...adına tapuya tesciline karar verildiğini belirterek, kesinleşen mahkeme ilamı ile muris...'nin terekesine geri dönen ...'den gelen pay yönünden miras payına düşen kısmın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; eldeki davada hükmen tescil yoluyla miras bırakan...'nin terekesine,... den gelen pay (38/3996 pay) yönünden miras payı oranında iptali isteminde bulunulduğu, davacının miras bırakanı ...'...