WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı (3.kişi) vekili, takip borçlusu ile yapılan kredi sözleşmesine göre, hesap üzerinde rehin haklarının bulunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş ve davacı aleyhine tazmina karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı (3.kişi) bankanın takip borçlusunun hesabı üzerindeki istihkak iddiasının mücerret bir iddia olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2008/15988 Esas sayılı dosya borçlusu olan ...Ltd.Şti.nin hacizli banka hesabına ilişkin olarak davalı bankanın istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davalı (3.kişi) vekili, takip borçlusu ile yapılan kredi sözleşmesine göre, hesap üzerinde rehin haklarının bulunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş ve davacı aleyhine tazmina karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davalı (3.kişi) bankanın takip borçlusunun hesabı üzerindeki istihkak iddiasının mücerret bir iddia olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2008/15988 Esas sayılı dosya borçlusu olan ...Ltd.Şti.nin hacizli banka hesabına ilişkin olarak davalı bankanın istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı (3.kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1numaralı bendinin kıdem tazminatı ile ihbar tazmina tına ilişkin paragraflarının çıkartılarak, yerlerine; “ – 6.751,26 TL. net kıdem tazminatının dava tarihi olan 31.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, - 1.688,56 TL. net ihbar tazminatının dava tarihi olan 31.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, “ paragraflarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine, 07.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın tamamen kusurlu olduğuna ve erkeğin bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği de taşıdığından davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi şartları gerçekleşmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarları azdır. TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi ve manevi tazmina takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince; davalının alkol kullandığı, davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evin giderlerini karşılamadığı, davacıya yeterli harçlık bırakmadığı, davalıya gelen mesajlar nedeniyle tartıştıkları, davacının evden ayrıldığı, tarafların halen ayrı yaşadığı her iki tarafın boşanmak istediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 400 TL yoksulluk nafakası ile 30.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazmina ödenmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tedbir/yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kararın tümünün kaldırılarak davanın reddini istemiştir....

        Gerek mülga 818 sayılı BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

        Maddesi gereğince terk nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazmina taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin terk nedeniyle boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkilini babasının evine bıraktığını arayıp sormadığını, yapmış olduğu eve dön çağrısının samimi olmadığını, mahkemenin yoksulluk nafakası ile-maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının evlenerek kazandığı yaşam standardını boşanma kararı verilmek suretiyle kaybettiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ayrıca hüküm altına alının tazminat miktarları yönünden tarafların vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Maddesi gereğince terk nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazmina taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin terk nedeniyle boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkilini babasının evine bıraktığını arayıp sormadığını, yapmış olduğu eve dön çağrısının samimi olmadığını, mahkemenin yoksulluk nafakası ile-maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının evlenerek kazandığı yaşam standardını boşanma kararı verilmek suretiyle kaybettiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ayrıca hüküm altına alının tazminat miktarları yönünden tarafların vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, paranın alım gücü, takdir edilen manevi tazminat miktarlarının .....maddesindeki özel haller ile olayın oluşu, kusur ve maluliyet durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve hak ve nesafet ölçütleri dikkate alındığında talebin kısmen kabulü şeklinde takdir edilen manevi tazminat miktarının yerinde olduğu, mahkemece her ne kadar gerekçeli kararda manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş ise de... tarihi ek karar ile hükmün tamamlandığı ve manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 3.2.Davalı sigorta şirketi istinafında davacı ile uzlaştıklarını ve ödeme yaptıklarını belirtmiş ve ibraname ve sulh anlaşması sunmuştur....

          Bu nedenle, davalının hakaret ve tehdit eylemleri ile davacının kişilik haklarına haksız saldırıda bulunulduğu kabul edilerek, bir miktar manevi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede; Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır. Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi hükmüdür. Bu kapsamda manevi tazminatın miktarı belirlenirken tarafların kusur oranı, sıfatı, statüsü, sosyal ve ekonomik durumları ile eylemin işleniş biçimi ve yöntemi dikkate alınmalıdır....

          UYAP Entegrasyonu