Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın tamamen kusurlu olduğuna ve erkeğin bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği de taşıdığından davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi şartları gerçekleşmiştir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarları azdır. TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi ve manevi tazmina takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesince; davalının alkol kullandığı, davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evin giderlerini karşılamadığı, davacıya yeterli harçlık bırakmadığı, davalıya gelen mesajlar nedeniyle tartıştıkları, davacının evden ayrıldığı, tarafların halen ayrı yaşadığı her iki tarafın boşanmak istediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 400 TL yoksulluk nafakası ile 30.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazmina ödenmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tedbir/yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kararın tümünün kaldırılarak davanın reddini istemiştir....

Gerek mülga 818 sayılı BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

Maddesi gereğince terk nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazmina taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin terk nedeniyle boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkilini babasının evine bıraktığını arayıp sormadığını, yapmış olduğu eve dön çağrısının samimi olmadığını, mahkemenin yoksulluk nafakası ile-maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının evlenerek kazandığı yaşam standardını boşanma kararı verilmek suretiyle kaybettiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ayrıca hüküm altına alının tazminat miktarları yönünden tarafların vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Maddesi gereğince terk nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazmina taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin terk nedeniyle boşanmalarına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkilini babasının evine bıraktığını arayıp sormadığını, yapmış olduğu eve dön çağrısının samimi olmadığını, mahkemenin yoksulluk nafakası ile-maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının evlenerek kazandığı yaşam standardını boşanma kararı verilmek suretiyle kaybettiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ayrıca hüküm altına alının tazminat miktarları yönünden tarafların vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu nedenle, davalının hakaret ve tehdit eylemleri ile davacının kişilik haklarına haksız saldırıda bulunulduğu kabul edilerek, bir miktar manevi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede; Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır. Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi hükmüdür. Bu kapsamda manevi tazminatın miktarı belirlenirken tarafların kusur oranı, sıfatı, statüsü, sosyal ve ekonomik durumları ile eylemin işleniş biçimi ve yöntemi dikkate alınmalıdır....

Öte yandan; bakılmakta olan dava 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince 35.472,10 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen maddi tazminat için hesaplanan 4.151,93 TL ile manevi tazminat için hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı idarece davacılara verilmesine, reddedilen maddi tazminat için hesaplanan 1.743,34 TL ile manevi tazminat için hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine karar verilmiş, anılan kararın temyizi üzerine Dairemiz tarafından davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile anılan Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin bölümünün onanmasına, davacı temyiz isteminin kabulü, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile anılan Mahkeme kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümünün, maddi tazminat istemine ilişkin bölümü ile manevi tazminat isteminin...

    Haksız rekabetin varlığı halinde maddi tazminatın yanında manevi tazminata hükmedilebilmesi için TBK 58. maddesinde ön görülen şartların da gerçekleşmesi gerekir. 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişi, uğradığı manevi zarara karşılık olarak manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. Haksız rekabet nedeni ile manevi tazminata hükmedilebilmesi için haksız rekabet teşkil eden davranışın aynı zamanda kişilik haklarını ihlal eder nitelikte de olması gerekmektedir....

      Yukarıdaki ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında, dava dilekçesinde ceza dosyasına dayanılarak davalıların eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilmiş ise de, ilk derece mahkemesince hangi eylemler nedeniyle hangi davalıdan ne miktarda manevi tazminat talep edildiği hususu açıklatılmadan tüm eylemler için tek manevi tazminat belirlenerek karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, öncelikle Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/120 Esas, 2013/547 Karar sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi kapsamında davacının manevi zararının hangi eylemler için ne kadar miktar talep edildiğinin de açıklattırılıp, bu kapsamda her bir haksız eylem için manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak ve şartların oluştuğuna kanaat getirilmesi halinde, her eylem için maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

      İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazmina hükmedilmesine ilişkindir. Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.---------üzerinden celp edilip incelenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu