Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, dava konusu taşınmazlardaki elbirliği halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, T.M.K.nun 644. maddesi hükmü uyarınca bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerinde el birliği mülkiyetinin, paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde, Sulh Hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. El birliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan, biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir....

TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemeler uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir....

Yine davacı dava dilekçesinde Çaykara ilçesi Yeşilalan Mahallesi 128 ada 19 parsel numaralı taşınmaz üzerinde davalılardan T10'in ev yaptığını, evin yapımına taşınmazın diğer malikleri olan davacıların muvafakat verdiğini ancak davalının daha sonra davacılardan izin almaksızın söz konusu taşınamaz üzerinde bir de araba yolu yaptığını ve bu sebeple yolun eski hale getirilmesini, dava konusu olan 128 ada 19 parsel ile 189 ada 3 parsel numaralı taşınmazlara davalılarca yapılan el atmanın önlenmesini talep etmiştir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir....

iştirak halinde mülkiyete tabi bir pay olmadığını, kadastro tespiti sırasında yapılan pay dağıtımının müşterek pay şeklinde olduğunu, davalıların murisinin payının da müşterek pay olup, ölümü ile davalılar arasında iştirak başladığını, huzurdaki davada, davanın asıl muhatabı davalıların murisi T5 olmakla, dava tarihi itibariyle T5 hayatta olmadığı için davanın mirasçılarına yöneltildiğini, burada davalıların vaatte bulunmadığını, murislerinin bulunduğu vaatten ötürü davada taraf olarak gösterildiklerini, dava dilekçelerinde bu hususun açıkça belirtildiği halde yerel Mahkemece sanki vaatte bulunan murisin kendisi değilmiş de mirasçıları olan davalılarmış ve mirasçıların tamamının taahhüdü bulunmamış da bu kişiler arasında oybirliği sağlanmamış gibi kabul edilerek davalarının reddedildiğini, huzurdaki davada iptali talep edilen payın bizzat T5'e ait müşterek pay olduğunu, burada iştirak halinde mülkiyete tabi olan muris T5'in mirası olduğunu, iptalini talep ettikleri payın müşterek mülkiyete...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ... nolu bağımsız bölümde ½ pay sahibi olduğunu, dava dışı annesi ...’ı dava konusu taşınmazdaki ½ payının satışı konusunda ... 6.Noterliğinin 05.05.1993 tarih ve 25515 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, anılan vekaletname kullanılarak önce iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrildiğini, ardından da dava konusu taşınmazdaki ½ payın aile dostları olan ...’a, ondan ağabeyi ...’ye, son olarak da ağabeyinin arkadaşı olan davalıya devredildiğini, yapılan devir karşılığında kendisine bir bedel ödenmediğini, tarafların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, çekişme konusu taşınmazdaki ½ payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

    Davalı ... cevap dilekçesinde; vasiyetçinin hissesi bulunan davaya konu taşınmaz içerisindeki vasiyetçiye ait hisselerinin tamamının vasiyet edilmediğini, vasiyetnamenin tenfizi talebinin sadece vasiyetçinin oturduğu kısım için geçerli olacağını, kiraya verilen üst kata ilişkin olarak tenfiz isteminin reddi gerektiğini, yine hisseli taşınmazdaki bu vasiyetnamenin infazının da yasal olarak mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davaya konu taşınmazda vasiyete konu kısmın ifrazının keşif yapıldığı tarih itibariyle olanaklı bulunmaması, vasiyete konu taşınmazın müşterek mülkiyete konu hisseli taşınmaz olması ve murise düşen hissenin zeminde belirli olmaması, davacı tarafça ortaklığın giderilmesine yönelik davanın açılmamış olmaması gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmiştir....

      , Adana ili Ceyhan ilçesi Kuzucak mahallesi 105 ada 2 parselde 05/02/2020 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 4.867,15 m2 ve B harfi ile gösterilen 8.950,96 m2'lik alana vaki davalının el atmasının davacıların T8 hariç) payı olan 160/19200 oranında önlenmesine, Adana ili Ceyhan ilçesi Kuzucak mahallesi 104 ada 1 parselde 05/02/2020 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 831,67 m2'lik alana vaki davalının el atmasının davacıların T8 hariç) payı olan 160/19200 oranında ÖNLENMESİNE, 05/02/2020 tarihli fen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına, Ecrimisil talebinin REDDİNE, yönelik karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK 121 uyarınca alınan yetki belgesi ile, alacaklı tarafından açılan elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü taraflar istinaf etmiştir. Davacı vekili; elbirliği mülkiyetine konu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmesini istemiştir. TMK’nın 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir....

      Mahkemece, dava konusu talebin paylı mülkiyete konu taşınmazın paydaşlardan birinin payına düşen hissesine yapılan tecavüzün kullanamamasından kaynaklandığı, davacının taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

        vefat etmesi ile sözleşme gereği mirasçıları olan davacılara kaldığını, ancak davalıların davaya konu yere haksız olarak kiraya vermek suretiyle el attıklarını ileri sürerek, davalıların haksız el atmasının önlenmesi ile tapusuz taşınmazın zilliyetlik ve mülkiyet haklarının davacılara ait bulunduğunun tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Davalılar, öncelikle binanın bulunduğu yerin Hazine adına orman olarak tapuda kayıtlı olduğunu, binanın menkul hükmünde sayılacağını kaçak olarak yapıldığını, kaçak binada mülkiyet ve zilliyetlik iddiasında bulunamayacağını, 02.10.1997 tarihli sözleşmenin geçerli olmadığını, davalı ... ... ... sözleşmenin yapıldığı tarihte yurt dışında bulunması nedeniyle, sözleşmenin geçerli olmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davanın KABULÜNE, dava konusu ... ......

          UYAP Entegrasyonu