WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 688 ve devamı maddelerinde paylı mülkiyete ilişkin yasal düzenlemelere yer verilmiştir. Kanun'un 688/3. maddesi "paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur." hükmünü içermektedir. Hemen belirtilmelidir ki; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

    nın eşi olan murisi...'nın 14.11.2003 tarihinde ölümü üzerine intikal eden 3681 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 miras payını, diğer mirasçı ...'ya satış yoluyla devrettiğini, temlikin yasal olmadığını ileri sürerek, anılan taşınmazdaki müşterek mülkiyete geçiş ve davalılardan ...'ya yapılan pay temlikinin iptali ile elbirliği mülkiyet şeklinde mirasçılar adına tesciline, ...'nın 1/4 payına 1062 Sayılı Yasa uyarınca Hazine tarafından el konulduğunun tapunun beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'nın Suriye haymatlosu olduğu Suriye vatandaşı olmadığı, haymatlos nitelemesinin davalı yararına yorumlanması gerektiği 29.06.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden ... vatandaşlığına alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

      Uyuşmazlığa konu taşınmazlara acele el koyma talebiyle yapılan başvuru üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:… D.İş, K:… sayılı; E:… D.İş, K:… sayılı; E:… D.İş, K:… sayılı ve E:… D.İş, K:… sayılı kararları ile mahkemece belirlenen bedelin davalı idare tarafından bankaya yatırılması sonrasında mahkemece taşınmazlara el koyma kararının verilmesi üzerine acele kamulaştırma kararından haberdar olan davacı tarafından temyizen incelenen dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT : Anayasa'nın 35. maddesinde, "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir....

        Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar mirasbırakanların terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, payın temliki resmi şekilde yapılması (TMK.m.706, 6098S. TBK.m 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez. Somut olayda, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihinde paylı mülkiyete tabi olduğu açıktır. Ne var ki taksim sözleşmesi ile dava dışı taşınmazlar/bir kısım şirket hisseleri, davalı, davacı ve dava dışı diğer mirasçılar arasında taksim edilip mirasçılar arasında paylaştırıldığı iddia olunmuştur. Bu durumda, söz konusu taksim sözleşmesine konu yapılan dava dışı taşınmazların/hisselerin taksim iradesi doğrultusunda intikalinin sağlanıp sağlanmadığı hususları davanın aydınlatılması noktasında önemlidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2014 gününde verilen dilekçe ile iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu taşınmazlarda elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı mirasçılardan ... temyiz etmiştir. Elbirliği ortaklığı halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin davada hüküm sonucunda paydaşların paylarının açıkça gösterilmesi gerekirken veraset ilamına atıfta bulunmak suretiyle hüküm kurulması doğru değildir. Somut uyuşmazlıkta; bu yön gözetilmeden ".......

            Şubesi 4870-454... nolu hesabına nakten ödendiğini, bu sözleşmeyle birlikte davalılardan alınan vekaletnameyle satış vaadine konu taşınmaz üzerinde bulunan iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi amacıyla Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/969 Esas sayılı davanın açıldığını, ancak bu dava davalılar tarafından imzalanan 18/04/2003 tarihli sözleşme nedeniyle reddedildiğini, bunun üzerine satış vaadi sözleşmesiyle ödenen bedelin iadesi için davalılar aleyhine Antalya 7. İcra Müdürlüğünün 2011/3744 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, takibe yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne, Antalya 7....

              Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmazlardan 1861 ada 1 parselin ifraz edilerek 1861 ada 2 ve 1861 ada 3 parselin oluşturulduğu, bu parsellerin tapu kaydına göre davacıların malik olmadıkları, dava dışı kişiler adına tescilli oldukları anlaşılmış olup bu taşınmazlar hakkında davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davaya konu edilen davacıların hissedar olduğu 1859 ada 3 ve 1859 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara kanalizasyon borusu döşenmek suretiyle kamulaştırmasız el konulduğu anlaşılmıştır....

                Maddesi 'nin “Önemli Yönetim İşleri” başlıklı düzenlemesi uyarınca müşterek mülkiyete konu bir taşınmazın kiraya verilmesi pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması ile mümkün olduğunu, Madde 691- İşletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adi kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi gerekeceğini, Yukarıda ki madde ile yapılan düzenleme karşısında müşterek mülkiyete konu bir taşınmazın kiraya verilmesi önemli yönetim işlerinden sayılmış olup, ancak pay ve paydaş çoğunluğuyla kiraya verilebileceği açıkça ifade edilmiştir....

                DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ..., ... 113 ada 21, 23, 35, 36, 38 ve 42 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının dere yatağı içinde kaldığını, taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atmanın devam ettiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı idarenin herhangi bir kusurunun olmadığını, davacının husumet ehliyetinin araştırılması gerektiğini iddia ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                  Dosya kapsamındaki tüm belgelerden davaya konu taşınmazların tamamından yol geçirilmesi suretiyle kamulaştırmasız olarak el atıldığı anlaşılmıştır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendine göre, arazi niteliğinde olan taşınmazın değerinin tespitinde, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde, getireceği net gelir esas alınır. Bulunan net gelirin kapitalizasyon faizine bölünmesi ile arazinin kamulaştırma bedeli ortaya çıkar....

                  UYAP Entegrasyonu