WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL'den 12 aylık kira farkı 5.640.-TL ile manevi olarak bu durumdan duyduğu üzüntü karşılığı 5.000.-TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Davacı sonuç olarak sözlü kira sözleşmesi uyarınca aylık kiranın 600.-TL olduğundan bahisle kira farkı isteminde bulunmuştur. Her ne kadar davacı ile davalılardan ... arasındaki 1.1.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli aylık 130.-TL bedelli kira sözleşmesi ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/393 E-2006/153 K. Sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu karar 11.5.2009 tarihinde kesinleşmiş ise de bu ilamda taraflar arasındaki aylık kira miktarına ilişkin bir tespit yoktur. Bu durumda davacının aylık kira miktarını kanıtlaması gerekir. Aylık kira miktarı nazara alındığında tanıkla kanıtlama imkanı da bulunmamaktadır. Davacının dava dilekçesinde ve delil listesinde vs. delil demek suretiyle yemin deliline dayandığının kabulü gerekir....

    davacı ile davalı şirket arasında her ne kadar garanti sözleşmesi akdedilmiş ve uyuşmazlığın garanti sözleşmesinden kaynaklandığı davalı tarafça ileri sürülmüş ise de davalı şirketin davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen kira sözleşmesine garantör sıfatı ile garanti sözleşmesini imza altına aldığı, davacı yanın alacak isteminin garantör olunan kira sözleşmesine dayalı kira bedellerine ilişkin olduğu, kira sözleşmesine dayalı ödenmeyen kira bedelleri yönünden başlatılan icra takibine davalı yanın itirazı üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği, bu hali ile temel ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, taşınır kira sözleşmesinden ve bu sözleşmeye bağlı olarak garantörlük ilişkisinden kaynaklı istem yönünden uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK'nın kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmış olup iş bu dava kapsamında Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmakla; HMK'nın 114/1-c ve HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine ..."...

      DAVANIN KONUSU: Tazminat (taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021 6100 sayılı HMK'nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava; davacı'nın finansal kiralama sözleşmesi ile davalı ... A.Ş' den kiraladığı aracın diğer davalı ... tarafından nakliye sözleşmesi uyarınca nakledildiği sırada meydana gelen kaza sebebiyle, ikame araç için ödenen kira bedeli ödemesinden kaynaklanan zararın, nakliye şirketi ve finansal kiralama şirketinden tahsiline ilişkin olup, karara karşı nakliye şirketince nakliye sözleşmesinden kaynaklı istinaf talebinde bulunduğundan, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı istinaf talebi bulunmadığından, HSK'nın 25/06/2020 tarihli iş bölümü kararında 12. 13. 14. ve 43. Hukuk dairelerinin görevini belirleyen 1. Maddesi kapsamında kaldığından, iş bölümü kararı uyarınca ilgili dairelerine gönderilmesne karar verilmiştir....

        Davacının talebinin, yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince; ayıplar nedeniyle kira bedelinde indirim yapılması ve tazminat talebi olduğu halde; mahkemece davacının talebinin TBK 138. maddesi gereğince uyarlama talebi olduğu ve "kira sözleşmesinin uyarlanabilmesi için borçlunun kira borcunu henüz ifa etmemiş olması veya ifanın aşırı güçlüğü halini saklı tutarak ifa etmiş olması şartını aramaktadır ancak kira bedellerinin ifa edildiğinden uyarlama talep edilemeyeceği ayrıca "maddi tazminat yönünden davacı davasını somutlaştırma ilkesi ve delillerini sunmasının şartlarını yerine getirmediğinden" gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının talebinin açıkça TBK 307. maddesi kapsamında kira bedelinin ayıpla orantılı indirilmesi ve tazminat olduğu görülmektedir....

        Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın dava dışı şahşa kira sözleşmesi ile kiraya verildiğini, kira süresinin sona ermesine rağmen aracın iade edilmediğini, güveni kötüye kullanma eylemlerinden doğan zararların kasko sigortası teminatı kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 23.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bilirkişi Raporunda özetle; ------ tanzim edilen, başlık metninde ------------ olarak yer alan kira sözleşmesinin, uzun süreli araç kiralama sözleşmesi olduğu, Taraflar arasındaki kiralama sözleşmesinin üçüncü kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olmayıp kira sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı ---- ihbar olunan ------ firma arasındaki araç kiralaması ve araç kiralamasından kaynaklı süreçlerini kapsadığı, Davalı ---- tarafından kira sözleşmesinden kaynaklı olarak ---- aylık olarak düzenlediği kira bedellerine ilişkin faturaları süresinde ---------beyannamesine dahil ederek -----bildirimleri süresinde yapmış olduğu, Araç kiralama sözleşmesi kapsamında, Araç üzerindeki fiili hâkimiyetin / mülkiyetin Davalı ---tarafta olduğu ve araç kiralama sözleşmesi süresince davaya konu araca ait ekonomik yararlanma hakkının ihbar ---- olunan firmada olduğu, Davaya konu ---- plakalı araç ----- firmasına tutanakla teslim edilmiş olduğu, kaza anında aracı kullanan---- tarihinde ----- firması...

            Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 08/06/2006 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte alışveriş merkezinin tüm katları dolu iken davalının alışveriş merkezini satın almasından sonra alışveriş merkezinde müvekkili şirket ile sinema kompleksi dışında tüm mağazaların tahliye edildiğini, mutad bakım ve temizliğin ihmal edildiğini, kira sözleşmesi kurulurken mevcut bulunan koşulların ortadan kalktığını, müvekkilinin kira sözleşmesinin asli unsurlarında meydana gelen değişikliklerden dolayı zarara uğradığını, davalının kiralanan yeri sözleşmede yazılı amaca uygun şekilde bulundurma görevini ağır şekilde ihmal ettiğini, müvekkili tarafından yapılan yatırımın ziyan olması ve beklenen kârın elde edilememesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek 50.000 USD tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 253.639,31 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....

              Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava, tazminat istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayalı olmayıp petrol şirketleri arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi; taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 6100 Sayılı HMK.'...

                ALT KİRA SÖZLEŞMESİ dosyada mevcut olmakla birlikte , dava dilekçesinde zikredilen "... satış sözleşmesi ve ... Franchise sözleşme... " lerine dosyada rastlanmadığı, bu nedenle davacının talep ettiği tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise talep edilebilecek tazminat miktarı ile iadesi istenilen bedelin sözleşme kapsamında iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda görüş bildirmenin bu aşamada mümkün olmadığı, dosyadaki "... satış sözleşmesi ve ......

                  Davalılar, davacıların davaya dayanak yaptığı sözleşmenin inanç sözleşmesi olduğunu, inanç sözleşmesinin taşınmazın ¾ payına ilişkin olup kira sözleşmesinin taşınmazın tamamına ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinin taşınmazın ¼ payını satın almasıyla aynı tarihte düzenlendiğini, başka bir deyişle kira sözleşmesinin 13.09.2006 tarihli inanç sözleşmesi kapsamında olmadığını, istirdatı talep edilen kira bedellerinin inanç sözleşmesinden değil kira sözleşmesinden doğan alacakları olduğunu beyanla davanın reddine, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, finansman sözleşmesinin 6/2 maddesi gereğince davalı şirkete devredilen taşınmazın 3/4 hissesi nedeniyle elde edilecek kira bedeli satıcı tarafa ait ise de, taşınmazın 1/4 hissesinin devri ile birlikte taraflar arasında kira sözleşmesini imzalandığını, kira sözleşmesi gereğince kiraya veren davalı ... Grup şirketinin, kiracı davacı ......

                    UYAP Entegrasyonu