Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kiracı menfi tespit davasında, 14.10.2009 tarihli icra takibinin dayanağı senetlerin kira karşılığı olarak verildiğini, bundan ayrı olarak Şubat/2008-Aralık/2009 dönemi için kira sözleşmesine dayalı takip yapıldığını, her iki icra takibine konu edilen ayların mükerrer tahsilata yol açtığını, takibe konu senetlerin de ödenmek suretiyle bedelsiz kaldığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı kiralayan ise, senetlerin kira karşılığı alınmadığını belirtmiş ise de senetleri hangi nedenle elinde bulundurduğunu açıklamamıştır. Menfi tespit istemine konu senetlerde “nakden” ibaresi bulunmamaktadır. Bu durum karşısında mahkemece senetlerin hangi hukuki ilişki nedeniyle elinde olduğu davalıdan sorularak ve bu yolda taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....

    Esas Sayılı Dosyada DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve alacak davasına dair karar, davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından kiralayana karşı açılan menfi tespit davasıdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıçtan itibaren iptali, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin davada Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk ve Büyükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine konu olan kiralananın itfaiye alanı çıkması nedeniyle kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve ödenen kira tutarının geri tahsiline ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davada kira akdinin feshi, tespit ve kira alacağının konu edilmesi nedeniyle HUMK'nun 8/ll. maddesine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Davacının-------- kapsamında--------tarihleri arasında kira sözleşmesi akdedildiği, kira bedelinin belirlendiği, belirlenen kira bedellerinin eksiksiz olarak ödendiği, dava konusu edilen çeklerin birçoğunun kira sözleşmesi sonucu teminat amacıyla verildiği, ileride geri alınmak suretiyle teslim edildiği, ancak geri verilmediği gerekçesi ile taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinden dolayı teminat amacıyla verildiği iddia edilen çeklerden dolayı menfi tespit talebidir....

          Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir. Mahkemece; verilen tedbir kararı gereği borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmediği, davanın istirdata dönüşmeduğu halde menfi tespit kararı verilmesi yerine istirdat kararı verilmesi, - İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince 50 000 € değerinde teminat senedi verdiğini, sözleşmenin feshedildiğini verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece HUMK’un 8. maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü tahliye ve bu davalarla birlikte açılan kira alacağına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemelerinin sulh hukuk mahkemeleri olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir....

            Menfi tespit davasının kabulü halinde borcun bulunmadığı karar altına alınmış olacağından, aynı alacak için alacaklı tarafından açılan alacak davasında kesin hüküm oluştursa da, menfi tespit davasının kısmen kabulü halinde, menfi tespit davasında reddedilen kısım yönünden eda hüküm içermeyeceğinden, menfi tespit davası, alacak davasına kesin hüküm oluşturmaz. Somut olayda taraflar arasında görülen menfi tespit davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, reddedilen kısım yönünden menfi tespit davasında verilen karar, temyize konu edilen alacak davası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağından, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve menfi tespit istemine ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira akdinin feshi ile birlikte borç bulunmadığının tespiti davası olduğundan, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, açılan davanın niteliği ve belirtilen dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözlşemesinden kaynaklandığı ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk Mahkemesi ise; davanın kira sözleşmesi ile ilgili olmadığı, kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                  Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez. İcra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa tahliye kararının icrası kendiliğinden durur....

                    UYAP Entegrasyonu