Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayyımın atanmasına ilişkin karar, ../.. S.2. kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." hükmünü içermektedir. Mahkemece iflas erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış, kayyum atanmış ise de iflas erteleme talebinin ve kayyımın atanmasına ilişkin karar kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırlarının ticaret siciline tescil ettirilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, erteleme istemi üzerine, İİK'nın 179/a maddesi hükmüne uygun olarak gerekli ilanların eksiksiz bir biçimde yapılması ve ticaret siciline tescil ettirilmesi, gazete ilan ve tescil belgelerinin dosya içerisine eklenmesi gerekirken, bu usul gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır....

    D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 3561 sayılı Kanun uyarınca atanan kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.) Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur....

    C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından açılan kayyımlığın kaldırılması davasının dava konusuz kaldığından esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, kararda lehlerine vekalet ücreti takdir edilmediğini, kararın vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiğini, kayyımlığın kaldırılması talebi çekişmesiz yargı işi değil çekişmeli yargı olduğunu, lehlerine vekalet ücreti takdir edilmemiş olsada HMK hükümleri ve AAÜT'ne göre vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. D) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlığın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Somut olayda ilk derece mahkemesince, kayyım atanmasına ilişkin dosyanın İzmir 4....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Kayyımın adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. Tarafların 18.08.2016 tarihinde evlendikleri, taraflar arasında görülmüş olan Ereğli Aile Mahkemesinin 2018/480 Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından rapor alındığı, söz konusu raporda davacı T1 çocuk T5 için biyolojik babalığının reddedildiğinin belirtildiği, söz konusu raporun işbu davada yeterli olduğu, yeniden rapor alınmasının gerektirir bir durumunun olmadığı, davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından kayyımın istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Dosyadaki sınırlı sayıdaki belge ve bilgilerden hareketle, kayyımın atanma nedeninin Eyüp 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 1971/131 esas sayılı dava olduğu anlaşılmaktadır. Eyüp Sulh Hukuk mahkemesinin 1971/90 sayılı müzekkeresinde; "...(Kayyım ) Gayrimenkul hissedarlarını 28/04/1971 tarihinden bu güne kadar temsil etmiş, onların aleyhine açılmış davaları kayyım sıfatıyla takip etmiş, beyanname ve vergi yönlerinden gereken muamelatı takip etmiş, ve Karayolları nezdinde istimlak nedeniyle ilgili gereken muameleleri yapmış bulunun Av.Nihat Sağman'a 2.000TL ücret takdir edilmiştir." denilmek suretiyle kayyım tarafından yapılan işler sıralanmıştır. Bundan kayyımın yaptığı işin yönetim kayyımlığı olduğu sonucuna varılmaktadır.Kayyımın vesayeti tayin edilmiş olduğu işin hitamıyla sona erse de, 421.m.nin son cümelisin atıf yaptığı 416.m. hükmü dikkate alındığında kayyımlığın Mahkeme kararı ile kaldırılması gerektiği sonucuna varılmaktadır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar yerel mahkemece atanan kayyımın temsil kayyımı olduğu ve yönetim kayyımı olmadığından davanın reddedilmiş ise dc kayyım olan T3 tarafından kendilerine kayyım tayin edilen kişilere ait hisselerin kayyım tarafından yönetilmekte olduğundan, kayyımın sadece temsil değil yönetim kayyımı olduğunun açık olduğunu, yerel mahkeme kararının gerekçesinde kayyımın yönetim kayyımı olabilmesi için kendisine kayyım tayin edilen kişilerin malvarlıklarını yönetmesi gerektiğini belirttiğini, ki burada da kayyımın ilgililerin hisselerini yönetmekte olduğunu, ayrıca kayyımlığın kaldırılmasına dair mahkemeden karar alınmadıkça kayyımın görevi ve yönetiminin de devam ettiğini, mahkemeden kayyımlığın kaldırılmasına dair karar sunulduğunda zaten ilgililerin haklarını alabileceklerini, kayyımlığın kaldırıldığına dair bir mahkeme kararı da olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevine ilişkin hükümlerin, kayyımın şahsına yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K.m.2-3, TMK.md.397/2) Öyle ise kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere denetim makamınca bu konuda kesin karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevine ilişkin hükümlerin, kayyımın şahsına yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K.m.2-3, TMK.md.397/2) Öyle ise kayyımın şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere denetim makamınca bu konuda kesin karar verilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Bu itibarla, kadının mirasçılarına atanan kayyımın, maddi tazminata yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların sair temyiz itirazları yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı boyutta kaldığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple kayyımın maddi tazminata yönelik temyiz dilekçesinin reddine, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2....

          Temsil kayyımlığı, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle sona erer (TMK m. 477). Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocuğu bu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.23.05.2016(Pzt.)...

            UYAP Entegrasyonu