Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekesi İdare Memuru Av. ... 20/02/2020 tarihli ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde; kayyım kararının kaldırılmayıp sadece isim değişikliğine gidilmesinin; kayyımlık müessesesinin yargı faaliyeti gösteren mahkemelerin üzerine çıkarılması sonucunu doğurmakla; her işlem için atandıkları mahkemenin yetki ve iznini alacak tereke tasfiye ve tereke idare memurları, bir de ayrıca şirket faaliyetleri konusunda atanmış olan kayyımdan da yetki ve izin almak durumunda kalacağını, mahkemenin verdiği yetki ve izinle işlem yapmak isteyecek tasfiye ve idare memurlarının yapacağı işlem hususunda kayyım tarafından izin verilmemesi halinde ortaya çıkacak kaotik durumun önlenemeyecek oluşu nazara alındığında kayyımın kaldırılması yerine değiştirilmesine hükmedilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenlerle 20/02/2020 Tarihli ek kararının kaldırılarak tarafına organ oluşturulması konusunda süre verilmesine veya kayyımın görev ve yetkisinin şirketi genel kurula götürme ile sınırlandırılmasına...

    Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevine ilişkin hükümlerin, kayyımın şahsına yapılan itiraz ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Kayyımın kaçınmaya ilişkin talebini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir. Öyle ise kayyımlıktan kaçınmaya yönelik dilekçenin, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip, vesayet makamınca özür nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda Türk Medeni Kanunu'nun 488. maddesi uyarınca kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mirasçıları"nın soyadlarının ve adreslerinin belli olmaması nedeniyle bunların hak ve menfaatlerinin korunması için kayyım atanması istenilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar kayyım adayı tarafından kayyımın şahsına itiraz nedeniyle temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır....

        nın soyadının ve adresinin belli olmaması nedeniyle bu kişinin hak ve menfaatlerinin korunması için kayyım atanması istenilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar kayyım adayı tarafından kayyımın şahsına itiraz nedeniyle temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 228 ada 38 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından...oğlu ..., ...kızı...,...karısı ... ile...çocukları ..., ..., ..., ..., N..., ...l ve...’a uzun süredir ulaşılamadığından anılan kişilere ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 06.06.2001 tarih 2001/231 Esas 2001/578 Karar sayılı ilâmı ile kayyım tayin edildiğini, 10 yıl süreyle kayyım marifetiyle yönetilen taşınmazın, izale-i şuyu davası ile satıldığını ileri sürerek, TMK’nın 588. maddesi uyarınca anılan paydaşların gaipliğine ve kayyımın hesabına yatırılan 12.150,90 TL’nin Hazine’ye irat kaydına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

            Açıklanan yön gözetilmeden "kayyımın dava açma hakkının bulunmadığı" gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle, sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşlerine katılmıyorum....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Kayyım atama kararına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Kayyımın şahsına itiraz yönünden temyizin incelemesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır....

                a 3561 sayılı yasa gereğince Malmüdürü "..." kayyım atanmış olup kayyımın davalı şahsı temsilen harçtan sorumlu tutulması gerekir. 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2. maddesinde sözü edilen "harçtan muafiyet" kuralı, kayyım tayin edilen Malmüdürü "..." doğrudan Hazinenin hak ve menfaatini ilgilendiren işlemleri hakkında söz konusudur. Hazinenin kendi mülkiyet hakkına dayanarak taraf olduğu davalarla, 3561 Sayılı Kanun'dan doğan nedenlerle bir başkasını temsilen taraf olduğu davaları birbirinden ayrı tutmak gerekir. Hüküm kayyım vekili sıfatıyla temyiz edilmiştir. Bu durumda kayyımın harçtan muaf tutulması doğru değildir. 1086 sayılı HUMK'nın 434. maddesinde (6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi yollamasıyla 344. maddesi) temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği vurgulanmış ayrıca, gerekli harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiş bulunmaktadır....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Kayyım atanmasına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Kayyımın şahsına itiraz yönünden temyizin incelemesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır....

                    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Kayyım atanmasına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Kayyımın şahsına itiraz yönünden temyizin incelemesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır....

                      UYAP Entegrasyonu