E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kayyımlık kararın kaldırılması, istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımlığın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 16.01.2018 tarihli ve 2017/7271 Esas, 2018/558 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı; dava konusu 109 ada 251 parsel (eski 1525 parsel) taşınmaz maliki olan ... kızı ...'ya ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1256 Esas ve 2013/423 Karar sayılı dosyası ile ... Defterdarının kayyım olarak atandığını tapu malikinin mirasçıları belli olduğundan kayyım atama kararının kaldırımasını talep etmiştir. Davalı; kayyımın ... olmadığını, ... Defterdarı olduğunu Hazine'ye husumet düşmediğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ... Batı 2....
Şu durumda, gaiplik davasının sonucu bu davayı etkileyebileceğinden söz konusu davanın bekletici mesele yapılması ve sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra tüm deliller değerlendirilerek kayyımlık kararının kaldırılması hususunda bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle kayyım vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Madde hükmüne göre kayyımın ücreti vesayet makamınca belirleneceği düzenlenmiş olup; ücretin ne şekilde belirleneceği konusunda vasinin ücretine ilişkin 457. Madde 403/3 bendinin yollaması gereği uygulanır. Ücret belirlenirken yönetimin gerektirdiği emek ve malvarlığının geliri ile kayyımın görevi gereği yapması gereken masraflar göz önüne alınır....
Terekesi İdare Memuru Av. ... 20/02/2020 tarihli ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde; kayyım kararının kaldırılmayıp sadece isim değişikliğine gidilmesinin; kayyımlık müessesesinin yargı faaliyeti gösteren mahkemelerin üzerine çıkarılması sonucunu doğurmakla; her işlem için atandıkları mahkemenin yetki ve iznini alacak tereke tasfiye ve tereke idare memurları, bir de ayrıca şirket faaliyetleri konusunda atanmış olan kayyımdan da yetki ve izin almak durumunda kalacağını, mahkemenin verdiği yetki ve izinle işlem yapmak isteyecek tasfiye ve idare memurlarının yapacağı işlem hususunda kayyım tarafından izin verilmemesi halinde ortaya çıkacak kaotik durumun önlenemeyecek oluşu nazara alındığında kayyımın kaldırılması yerine değiştirilmesine hükmedilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenlerle 20/02/2020 Tarihli ek kararının kaldırılarak tarafına organ oluşturulması konusunda süre verilmesine veya kayyımın görev ve yetkisinin şirketi genel kurula götürme ile sınırlandırılmasına...
Hazinenin tüm, kayyımın öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, kayyımın davada yasal hasım sıfatıyla yer aldığı düşünülmeksizin aleyhine vekalet ücreti tayin edilmesi isabetsizdir. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının birleştirilen dava ile ilgili "Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davacı ... Bölge Müdürlüğü yararına tayin ve takdir edilen 1.800 TL ücreti vekaletin davalı ... ...'ndan alınarak, davacıya verilmesine," şeklindeki (a) bendinin hükümden çıkartılmasına ve kararın bu haliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nın 436/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın gerçek malikinin ve mirasçılarının belirlenmesi üzerine, yönetim kayyımının atanmasını gerektiren sebep ortadan kalktığından kayyımın görevinin TMK'nun 477. maddesi uyarınca sona erdiği anlaşılmış olup, yetkisi kalmayan kayyımın karar düzeltme incelemesi yapılmasına dair taleplerini içeren dilekçesinin REDDİNE peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu'nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevine ilişkin hükümlerin, kayyımın şahsına yapılan itiraz ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Kayyımın kaçınmaya ilişkin talebini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir. Öyle ise kayyımlıktan kaçınmaya yönelik dilekçenin, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip, vesayet makamınca özür nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilmesi ve denetim makamınca bu konuda Türk Medeni Kanunu'nun 488. maddesi uyarınca kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mirasçıları"nın soyadlarının ve adreslerinin belli olmaması nedeniyle bunların hak ve menfaatlerinin korunması için kayyım atanması istenilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar kayyım adayı tarafından kayyımın şahsına itiraz nedeniyle temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanır....
nın soyadının ve adresinin belli olmaması nedeniyle bu kişinin hak ve menfaatlerinin korunması için kayyım atanması istenilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar kayyım adayı tarafından kayyımın şahsına itiraz nedeniyle temyiz edilmiştir....