Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur....

    Bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ise İİK'nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olup, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır. Somut olayda, kooperatifi zarara uğrattığı iddia edilen yöneticiler ve denetçiler ile birlikte, ihtiyati tedbire itiraz eden ve davalılardan yönetici ...’in boşandığı eşi olan davalı ... (....)’dan alacak isteminde bulunulmuştur. Üzerine tedbir konulması istenen itiraza konu taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı dosya kapsamı ile sabit ve çekişmesizdir....

      Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu... Turizm İnş. Gıda Nak. Tem. Otom. Seracılık Tar. Hay. Eml. Dan. İth. Ve İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ’ne ait ... İli ... Kasabası hudutları içerisinde ... mevkiinde, şirkete ait parseller üzerinde bulunan ... Tatil Köyünden , dönerli sistemle kullanabilece1 adet 1/36 hisseli gayrimenkul edinmek isteyen alıcıya tahsis olunan hisseli gayrimenkulün, teslim koşulları ... Turizm İnş. Gıda Nak. Tem. Otom. Seracılık Tar. Hay. Eml. Dan. İth. Ve İhr. San. Tic. Ltd....

        Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinde söz konusu devremülkün sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmemesinden kaynaklanan ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkindir. Davalı tarafından davacıya biri 21.04.2014 ve diğeri 14.03.2014 tarihinde olmak üzere iki adet taşınmazın tapusu devredilmiş olup davacı tarafından tapu örneği dosyaya sunulmuş, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde de tapu devri hususu kabul edilmiştir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması nedeniyle geçersiz olduğu ve bu sözleşmede düzenlenen cezai şartın da geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, davacının talebi, süresinde teslim edilmeyen devre mülk nedeniyle ecrimisil alacağına ilişkin olup adi şekilde yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi tapu devri ile birlikte geçerlilik kazanmıştır....

          K A R A R Davacılar; baba-oğul olduklarını, davalı şirket ile aralarında dört ayrı hisseli gayrimenkul sözleşmesi imzalandığını, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda hisseli mülk olarak tanımlanan bir satış şekli bulunmadığını, bu nedenle imzalanan sözleşmenin geçersiz olduğunu, cayma haklarını kullanmak istediklerini, sözleşmenin haksız şart içerdiğinen birçok hükmü olduğunu, hile ile geçersiz bir sözleşmenin kendilerine imzalatıldığını ileri sürerek; dört adet sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile satış bedeli olarak ödedikleri 28.550,00 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 13.08.2011 tarih ve 14938, 14936, 14937 nolu sözleşmeler ile, 14.08.2011 tarihli ve 14909 tarihli sözleşmelerin feshine, davalı tarafça davacı ...'...

            Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesinde "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." hükmü bulunmaktadır. TMK'nun 699.maddesi "Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06.02.2019 NUMARASI : 2019/192 ESAS 2019/101 KARAR DAVA KONUSU : Hisseli Malın Satış Şekli KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklı tarafından borçlu T3 hakkında yapılan takipte borçlunun babası ölü Selahattin Bayındır adına kayıtlı taşınmazlara haciz konulmuş, iştirak halinde mülkiyet bulunması nedeni ile satışın ne şekilde yapılacağı hususunda karar verilmek üzere dosya icra mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "... Büyükçekmece 3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Geri çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden dosyanın gönderildiği anlaşılmaktadır. 1- Maden Belediye Başkanlığı Emlak Şefliği'nin 11.12.2013 tarihli cevabında dava konusu taşınmazın, imar parseli ortaklık olmayıp tam hisseli olduğunun belirtildiği, geri çevirme kararındaki diğer hususlara cevap verilmediği anlaşılmaktadır....

              Davacı ... ve ..., anneleri ile miras bırakanları babaları...’nun gayri resmi olarak birlikte yaşadığını, babalarının 1117 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla resmi nikahlı eşinden olan davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik ile saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tenkis istemişler, yargılama sırasında Fatmanur, açtığı soybağının düzeltilmesi davası sonucunda miras bırakanın hanesine kaydedildiğini beyan ederek davacılar yanında davaya katılma isteğinde bulunmuştur. Davalı, süresinde cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin satış şeklinde olduğu, satış işleminde muvazaanın varlığına ilişkin bir iddia ve ispatın bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                Ancak satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin olarak “davalı borçlu ...’in payına düşecek satış bedelinin icra dosyasına aktarılmasına” şeklinde infaz memurunu bağlayacak şekilde karar verilmesi doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden duruşma yapılmasında fayda görülmediğinden hüküm fıkrasından yukarıda yazılı kısmın çıkarılarak yerine “satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki paylar oranından taraflara ödenmesine” ibaresinin eklenmek sureti ile hükmün HUMK.nun 438.maddesi uyarınca düzeltilmesine ve bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 15.60.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, 3.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu