Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal ... tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın ... tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup ... tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin ... tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olaya gelince; mahkemece hüküm kurmaya elverişli bir araştırma yapıldığını söyleme olanağı yoktur....
Noterliğinin 14.03.2006 tarih ve10614 sayılı satış vaadi sözleşmesi ile davalı gelini Havva'ya sattığını, satış sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptali ile miras payı oranında iptal ve tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olmadığını, murisin tapu tahsis belgesi için belirlenen taksitleri ödemekte zorlandığını, satış bedelinin de murise ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlik işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakanın tapu kaydı üzerinden herhangi bir temlik yapmadığı, tapu tahsisinden kaynaklanan kişisel hakkını noter satış vaadi sözleşmesi ile 14.03.2006 tarihinde davalıya devrettiği anlaşılmaktadır....
ın 2020 yılının Ekim ayından itibaren askerde olduğunu, TK21/2 'ye göre muhtara yapılan satış ilanının tebliğ tarihinin satış tarihinden sonraki bir tarih olduğunu bu nedenle ...'a yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olmadığını, taşınmazların köy sınırları içerisinde kaldığını ancak köy sınırları içerisinde ilan yapılmadığını, gazete ilanının yurt düzeyinde yayın yapan gazetelerden birinde yapılmadığını ileri sürerek 30.06.2021 tarihli ihalelerin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; diğer savunmalarının yanı sıra, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen tedbir kararının hisseli taşınmazlara yönelik olarak verildiğini, satışı yapılan taşınmazların ise şikayetçi borçlu adına tam hisseli olarak kayıtlı olduğunu, mahkeme ara kararına uygun olarak satış işlemi yapıldığını, borçlulardan ...'...
ilamın tebligatları, gazete ilanı gibi işlemlerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, satış ilanında ciddi eksikliklerin bulunduğunu, talimat icra müdürlüğünün satış mahallinde nakit olarak teminatı kabul etmediğini bu nedenle ihale günü ihaleye girmek isteyenlerin ihaleye giremediklerini belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak; Mahkemece, dava konusu taşınmaz malın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olup, taşınmaz malın bulunduğu mahalle isminin kararda yanlış gösterilmiş olması ve tapu kaydı üzerinde bulunan haciz şerhinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci satırında yer alan "... mah." ibaresinin ve sekizinci satırında yer alan "taraflara paylaştırılmasına" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerlerine sırasıyla "... Mahallesi" ile "ve tapudaki haciz şerhi dikkate alınarak taraflara paylaştırılmasına" sözcükleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taşınmazın satış bedeli üzerinden temyiz edenin payına düşen paranın binde 9,9 oranında hesaplanacak onama harcından, peşin alınan harcın mahsubu ile eksik harcın alınmasına, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı .... vekili, dava dışı satıcı ve alıcı arasında akdedilen satış sözleşmesinde satış şeklinin... satış, teslim yerinin........ olarak belirtildiği, satışa dair faturada da satış şeklinin.... olarak belirtilmesine karşın mal bedelinin sigortalıya ödendiğini, malın hasarının alıcıya geçmesi sonrasında kazanın yaşandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara iştirak etmemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dosya içerisinde yer alan satış sözleşmesinden satış şeklinin..... satış olarak kararlaştırıldığı bu itibarla malın .......'ında alıcıya teslimiyle hasarının alıcıya geçtiği, hasarın bu aşamadan sonra malın limandan teslim yeri olan.....'...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : " Davanın kabulü ile, Mersin İli Gülnar İlçesi Saray Mahallesi Akkavak Mevkii 345 ada 7 parsel, Mersin İli Gülnar İlçesi Saray Mahallesi Akkavak Mevkii 171 ada 101 parsel, Sayılı taşınmazlardaki ortaklığın üzerindeki takyidatlar ile birlikte açık artırma yoluyla satış suretiyle giderilmesine, Satış bedelinin veraset ilamındaki ve tapu kaydındaki payları oranında taraflara verilmesine," karar verildiği anlaşılmıştır. DAVALI ŞERİFE CEREN TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dava konusu taşınmazlarda hissedar olduğunu, satış yolu ile ortaklığın giderilmesini istemediğini belirtip, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DAVALI AYŞE YILDIZ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dava konusu taşınmaz için biçilen değerin çok düşük olduğunu belirtip, her iki parselin satış fiyatının yeniden değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
a yapılan 02.10.2012 tarihli satışın resmi satış akit tablolarının (alıcısını, satıcısını, satış bedelini gösteren) onaylı örnekleri ve tapu kayıtlarının tapu müdürlüğünden, 2-Dava konusu taşınmaz ile somut emsal alınarak incelenen Mimarsinan mahallesi 6423 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu cadde ve sokak itibariyle belediyece belirlenen 2013 yılındaki emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından, 3-Davacı tarafından satışı yapılan Mimarsinan Mah. 5959 ada 4 parsel 2/40'ar hisseli B blok 5 ve 6 nolu taşınmazların resmi satış akit tablolarının (alıcısını, satıcısını, satış bedelini gösteren) onaylı örnekleri ve tapu kayıtlarının tapu müdürlüğünden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in, tapu müdürlüğünce yazılan 16/06/2005 tarihli müzekkereyle kuruma sorulan davaya konu iki parselin 1/48 ve 1/65 hisseli satışının "imar kanunu 18/son fıkrasında sayılan istisnalardan tarım ve hayvancılık amacının gerçekleştirilmesine uygun olup olmadığına ilişkin soruya 17/06/2005 tarihli cevabında hiçbir inceleme ve araştırma yapmaksızın, tarım ve hayvancılık amaçlı satışta sakınca olmadığına dair cevap vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasında beraat kararı verilmiş ise de, sanığın 3194 sayılı Kanunun 18/son ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Hisseli Satışlarla İlgili 1997/12 sayılı Genelgesine göre, hisseli satışa konu taşınmaz malın plan kapsamında kalmaması halinde, il-ilçe tarım müdürlüğünce düzenlenecek raporda, hisseli satışa konu taşınmazın vasıfları nazara alınarak, hisseli satış amacının 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinin son bendinde yer alan istisnalardan tarım ve hayvancılık amacının gerçekleştirilmesine yeterli olduğunun...
tarihide söz konusu hisseli devremülk sözleşmesinde yazılı olmadığı halde güvence amacıyla davalı, satış işleminden ibareli eline bir tapu verilmiş olduğunu, bu söz konusu tapunun geçerli olmadığını, çünkü ortada hisseli gayrimenkul yok iken ayrıca hisseli gayrimenkulünde teslim tarihi belli olmadığını, ayrıca davalı ilk hisseli sözleşmede 2- 1, 3 kişi olarak hisseli gayrimenkulü kullanabileceklerini söylediklerini, sonra verilen hisseli gayrimenkul 2- 1 ama 4- 1 aidatımı ödeyip sadece o yıl istersen kullanabilirsin diyerekten şahsına ikinci sözleşmeyi imzalattıklarını, kendisine fark ödemessini mecbur bıraktıklarını, davalı taraf şahsına üye kartı vermek için davet ettiğini, bu davet sırasında yine türlü vaadlerde bulunarak 4- 1 dolu olur kullanamazsınız 2+1'likte mutfak yok, yemek parası ödemek zorunda kalırsın dediklerini, önceden kendisine mutfaklı bir daire örnek olarak gösterildiğini, kendisinin hulis ve gafletinden yararlanarak dolandırıldığını, cayma hakkını kullanmak istediğinde...