TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/269 ESAS - 2022/560 KARAR DAVA KONUSU : Taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesine ilişkin itirazın iptali KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil, davalı şirket tarafından tanıtım gezisi ve ücretsiz tatil vaadiyle Yalova Termal tesislerine davet edilmiş olup, bu gezi sırasında satış elemanları tarafından yoğun bir ilgi ve psikolojik baskıya maruz kalarak gerçek dışı cazip vaatlerle adeta sözleşmeyi imzalamaya zorlandığını ve sözleşmelerin imzalatıldığını , davacı müvekkil ile davalı şirket arasındaki İPO1- 3428 ve İPO1- 342A, Protokol 1 ve Protokol 2 nolu ve 14.03.2018 ve 26.08.2018 tarihli sözleşmelerin ve bağlı...
İlk derece mahkemesince; sözleşmede teslim tarihi belirtilmediğinden sözleşmenin 6.maddesinde yer alan gecikme cezasına hükmedilemeyeceği gerekçesi nedeniyle bu istemin reddine, gayrimenkul satış sözleşmesinin geçmişe etkili olarak feshine, 30.000,00 TL nin davalı Normtelekom Şirketinden alınarak davacıya iadesine, davalı T3'a yöneltilen davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin 6.maddesinde gecikme cezası düzenlenmiş olmasına karşın cezai şart isteminin reddi kararının ve temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; taraflar arasında imzalanan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve sözleşme kapsamında yaptığı ödemenin tazmini talebinden ibarettir....
, satış esnasında yapılan bu tür aykırı satış metotları ile yanıltılarak, vaatler sunularak aldatıcı taahhüt ve vaatler ile bu sözleşme imzalatıldığını, davalı şirket tarafından sözleşme bedelinin tamamı olan 23.210,00 TL müvekkilinden tahsil edildiğini, müvekkilinin sözleşmeden caydığını telefonla belirtmiş ise de sonuç alamadığını, davalı şirkete ihtarda gönderildiğini belirterek taraflar arasında düzenlenen 15/02/2021 tarihli sözleşmenin iptali ve sözleşme nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, davalı şirkete sözleşme nedeni ile yapılan toplam 23.210,00 TL bedelin davalının temerrüte düştüğü ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren yasal faizi ile taraflarına iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/01/2022 NUMARASI : 2021/687 ESAS, 2022/6 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizliği nedeniyle reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha SAVAŞÇI tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile bila tarihli İB-500117 nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme kapsamında dava tarihine...
Kat 407 numaralı) stüdyo daire nitelikli, kat irtifaklı meskenin, devre mülk olarak müvekkile satışına ilişkin 20.09.2011 tarih ve 15636 nolu satış sözleşmesinin ( hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adlı sözleşmenin ) iptalini, sözleşmeye istinaden davalı şirkete müvekkil tarafından 20.09.2011 tarihinde nakden ve defaten ödenen 250.000,00 TL sözleşme bedeli paranın ödeme tarihi olan 20.09.2011 itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin faizle karşılanamayan hakları ile fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti arasında 29/09/2013 tarihinde Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, sonrasında 28/05/2016 tarihinde müvekkili el daalı termal Saray T5 A.Ş arasında hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, protokol gereğince müvekkilinin ilk sözleşme için ödemiş olduğu 9250TL'nin ikinci sözleşmeye aktarıldığını, iki sözleşmenin toplam bedelinin 22.725TL olduğunu, sözleşmelere istinaden 20.000TL ödemenin yapıldığını, müvekkiline tapu devrinin yapılmadığını, davalı şirketler arasında organik bağ olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; emredici şekil şartına aykırı olarak düzenlenen, davaya konu YLVM0030 ve YLVM0030A sözleşme numaralı sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti veya iptali ile müvekkili tarafından ödenen 20.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, Yargıtay kararı ile de organik organik bağ içerisinde oldukları tespit edilmiş olan davalılar tarafından müşterek ve müteselsilen müvekkile ödenmesine, karar verilmesini...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile; taraflar arasında düzenlenen 15/08/2020 tarih 7713612073 sözleşme nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin, 7713612073 AA sözleşme nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin, 18/08/2020 tarihli protokolün resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ile, bu sözleşme sebebiyle davalıya ödendiği anlaşılan 26.875,00 TL.nin 01/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi ve ... 22. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davanın hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve tüketici mahkemelerinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
ASLİYE (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiş ise de bu isteğin miktar itibariyle reddi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı şirket ile 13.04.2014 tarihli ve 10.260,00 TL bedelli devremülk satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme karşılığında tapu masrafları dahil toplam 10.796,54 TL ödeme yaptığını belirterek sözleşmenin iptali ile ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile; 13/04/2014 tarihli taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, sözleşme konusu daire bedeli 10.260,00....
nin senet imzaladığını ve müvekkili Recep'in icra kefili olduğunu ileri sürmüş ve müvekkilinin üç ayrı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyalarında yapılan gayrimenkul satış ve tescillerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece Adli Tıp Kurumu raporu ile davacı ...'ın senet tanzim ve ödeme tarihlerinde hukuki ehliyete haiz olduğu bu sebeple senetlerin geçersiz olduğu iddiasının yerinde olmadığı, Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2002/2558 sayılı icra dosyasında takibe konu edilen oniki senetten sekizinde davacılardan ...'ın borçlu olarak herhangi bir imzası bulunmadığından bu senetler yönünden (toplam değeri 8.560.000.000 TL) menfi tespit isteminin kabulüne davacıların sair taleplerinin reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....