Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/455 E. sayılı dosyasındaki raporda davalılara yapılan ödemelerin suç unsuru taşımadığının belirlendiğini, davacı kooperatifin önceki yönetimi ile sonraki yönetimi arasındaki husumet nedeniyle iş bu davanın açıldığını, benzer eylemler isnat edilen ancak yeni yönetime yakın olan bir kısım kişilere karşı aynı davaların açılmadığını, davalıların dağıttığı bir kısım hediyelerin kooperatif deposunda mevcut olmasına rağmen raporda borçlarından mahsup edilmediğini, delillerin davacı kooperatifte bulunması nedeniyle davalıların kendilerini aklayamadıklarını, hem bu çelişkinin giderilmesini hem de davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararını kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, davalı tarafın müvekkili istemeye geldikleri dönemde takılan altınların müvekkilin kişisel malı olmasına rağmen davalı tarafından ev almak için bozdurulduğunu ve iade edileceği söylenmesine rağmen halen müvekkile iade edilmediğini, Yargıtay kararı ve Yerleşik Yargıtay uygulamaları ile de sabit olacağı üzere; kim tarafından takılırsa takılsın takılan tüm altınlar, paralar ve verilen hediyelerin kadının kişisel malı olduğunu, çeşitli sebeplerle koca veya ailesi tarafından alınan altın, para ve hediyelerin tekrardan kadına iade edilmesi gerektiğini, Yerel Mahkeme kararına gerekçe yapılan bilirkişi raporunda müvekkile takılan altınların bedelinin eksik hesaplandığını, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi istenmesine rağmen bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, evlilik sırasında müvekkile takılan küpe, yüzük, bilezik, yarım altın...

İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılı içerisinde görücü usulü ile tanışarak evlendiklerini, davacının yurt dışında çalışmakta olduğunu, Cezayirde çalışmakta olan davacının davalı ile çalışmak için 23/04/2017 tarihinde iş yerinden izin alarak iki aylığına ülkesine izine geldiğini, izin esnasında müvekil ve ailesi ile tanıştığını, bu görüşmede davalının babasının davacıya kızının vize ve yurt dışı işlemlerinin bir an önce başlaması için nikah işlemlerinin geciktirilmeden yapılmasını talep ettiğini, durumun aceleye getirilmesinden davacının bir art niyet aramadığını ve bu talebi olumlu karşıladığını, kısa bir sürede söz işlemlerinin gerçekleştirildiğini ve hemen akabinde nikahlarının kıyıldığını, davalı tarafın talepleri doğrultusunda adeta yıldırım hızıyla evliliğin gerçekleştiğini, tarafların düğünleri bile gerçekleşmeden davalı tarafın baskısı üzerine davacıdan çeşitli takıların aldırıldığını, cep telefonu gibi hediyelerin...

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini, tüm ihtiyaçlarının 7.000,00- Tl den toplam 14.000,00- TL olduğunu, bunun yarısı olan 7.000,00- TL nafakanın her yıl tefe-tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini, 100.000,00- TL maddi ve 100.000,00- TL'de manevi tazminat talebine bulunduğunu, düğünde takılan tüm ziynet eşyaları ile takıların ve hediyelerin parasal değerlerinin saptanarak kendisine ödenmesini , yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 6 yıldır nişanlı olup birlikte yaşadıklarını, davalının müvekkilinin evlenme tekliflerini, anne babasından hak kazandığı yetim maaşlarından vazgeçememesi nedeni ile kabul etmediğini, müvekkilinin davalıya hediye olarak 2015 model Opel Mokka marka araç ile 2016 yılı Ocak ayında Marmaris'teki evine Miele, Hitachi, LG, Doğtaş ve İkea gibi dünya markası ürünler aldığını, davalının İzmir Karşıyaka'da birlikte yaşadıkları konutu terk ederek, eşyaların döşendiği Marmaris'teki evde yalnız yaşamaya başladığını, müvekkilinin telefon ve mesajlarına cevap vermediğini, iletişimlerini kopardığını, nişanlılık dönemini tek taraflı kapattığını, müvekkilinin mutat dışı hediyelerin...

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/228 KARAR NO : 2021/267 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYIRALAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2018/51 Esas - 2020/57 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı-karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: 13/05/2017 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlılık sürecinde Davalı-karşı davacının 05/03/2018 tarihinde nişanı haksız yere bozduğunu ve tarafların bu şekilde ayrıldıklarını ancak davalı- karşı davacının müvekkili ve yakınlarının taktıkları bazı ziynetleri ve paraları müvekkiline iade etmediklerini, bu nedenlerle...

(Balayında harcanan paranın)’nin ise davalı tarafından alınarak, altınlar bozdurulmak suretiyle bir kısmının ev kredisi bir kısmının ise düğünden kaynaklanan borçlar için kullanıldığını ve bir daha kendisine iade edilmeyeceğinin söylendiğini ileri sürerek, miktar ve nitelikleri belirtilen hediyelerin aynen, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla ödeme günündeki bedellerinin tespiti ile şimdilik 30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; nişanda takılan takıların davacıdan alındıktan sonra düğün sırasında 3 adet bilezik olarak yeniden takılmak suretiyle iade edildiğini, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları ile paranın ise davacıdan alınmadığını ve halen davacıda olduğunu, davacının ziynetlerin bozdurularak ev kredisi ve düğün borçlarına ödendiği iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....

    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; altınların ve hediyelerin davacı tarafa teslim edildiğini, nişanın bozulmasının manevi sonuçlarının yalnızca nişanlanan taraflar arasında etkisini gösterecek olup mevcut davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı ... usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece; ...'a karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yönünden reddine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, talep doğrultusunda 11.996,00 TL maddi tazminatın davalı ... (..) ... alınarak davacı ...'a ödenmesine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın davalı ... (...) ...'den alınarak davacı ...'...

      TMK'nın 122.maddesinde nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değilse mislen geri verileceğini öngörmüştür. Alışılmış (mutad) hediyeden kasıt giyinmekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Altın ve ziynet eşyası ile cep telefonu vs. eşyalar mutad dışı hediyeler olup, iadesi gereken eşyalar sınıfına girmektedir. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

      Müvekkil her ne kadar düğün merasiminde 20 adet çeyrek altın ve 3.500,00 TL paranın hediye geldiğini belirtmişse de bu beyan akabinde bu hediyelerin yaşadıkları bölgedeki örf adet gereği düğün törenine gelen misafirlere geri götürüldüğünü de belirtmiştir. Müvekkilin bu beyanı dikkate alınmadan, eksik inceleme ile düğün merasiminde hediye edildiği belirtilen 20 adet çeyrek altın ve 3.500,00 TL paranın tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun kabulü ile 20 adet çeyrek altının 1/2 si olan 3.780,00 TL değerinde 10 adet çeyrek altının aynen iadesine, mümkün değilse 3.780 TL 'nin ıslah tarihi olan 20/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.500,00 TL'nin 1/2 si olan 1.750,00 TL'nin 20/01/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönündeki karar hukuka aykırı olduğundan kaldırılması gerekmektedir....

      UYAP Entegrasyonu