Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafların nişanlandığını, düğün yapılmadan ayrıldıklarını, müvekkili ve ailesinin davalı tarafın Antalya'da yaşadıklarını ve işlerinin de Antalya'da olmasını bilmesine rağmen evlilik sonrasında da Antalya'da oturma konusunda konuşulmasına rağmen daha sonra davalının babası tarafından kızının Antalya'ya göndermem demesi üzerine nişanın sona erdiğini, nişan esnasında davalıya takılar takıldığını, bu hediyeleri davalının vermek istemediğini, teslim etmediklerini, daha sonra kolye ve küpe vereceklerini söylediklerini, nişanda 22 ayar 25 gramlık altın bilezik, osmanlı tuğrası kolye ve zinciri, 1 adet küpe (müvekkilinin dedesi tarafından takılan), 1 adet tek taş pırlantalı altın yüzek, 1 adet beş taş pırlanta yüzük, zincir ve küpe set olarak, 1 adet saat, bayan kol saati, 4.000,00TL değerinde nişan kıyafeti ve 1 adet17 gram bileklik takıldığını, müvekkilinin kusuru olmaksızın nişanın sona erdiğini, altınları iade etmediklerini belirterek; müvekkili ve ailesi ile yakınları tarafından takılar hediyelerin...

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı mal rejiminden kaynaklı katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davası açmış ise de, neyi dava konusu ettiğinin, hangi malların edinilmiş mal olduğunun, hangisinden katkı ve değer artış payı, hangisinden katılma alacağı talep ettiğinin belli olmadığını, davacının talebinin ne olduğu belli olmadığından iddialarını ispatlayacak bir delilinin de bulunmadığını, tarafların evlilik birliği boyunca hiçbir mal varlığı edinmediklerini, evliliklerinin de 2 ay kadar sürdüğünü, davacı tarafından davalıya toplam 48 gram 2 adet bilezik ve 1 çift küpenin hediye olarak alındığını, hediyelerin ve evlilik birliği içerisinde yapılan bağışların tasfiyeye konu olamayacağını, davacının sadece evlilik öncesi yatak odası takımı aldığını, bu eşyanın da evlilik sonrası edinilmiş bir mal olmaması nedeniyle tasfiyeye konu olamayacağını, bunun haricinde iddia edildiği şekilde davacının eve aldığı herhangi bir eşya ve mobilya bulunmadığını...

Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan para ve hediyelerin aynen iadesi veyahut bedellerinin ödenmesi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. (TMK 118 ila 123 m.leri) Davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde; TMK.'nun 120. maddesine göre, "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler." TMK.'nun 121. maddesine göre, "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece müvekkilinin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaybolan valizlerin içerisinde müvekkili açısından manevi değeri olan kıyafet ve diğer eşyaları ile yine yurt dışından eşi ve diğer akrabaları için almış olduğu hediyelerin bulunduğunu, ancak davalı yanın ihmali sonucunda kaybolan valize ilişkin müvekkili lehine herhangi bir manevi tazminata hükmedilmediğini, Bu konudaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nunun 2001/11- 161E 2001/1152 K. Sayılı ilamı da dikkate alındığında manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının, yeniden incelenerek manevi tazminat yönünden de karar verilmesini, aksi kanaat halinde, kararın kaldırılarak mahkemeye yeniden gönderilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TMK'nın 122. maddesine (743 Sayılı MK'nun md.86/2) göre, nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verileceği, davacı nişanlının nişan hediyelerini bizzat takması gerekmediği, anne baba tarafından takılan takıları da davacının isteyebileceği Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin ilamında hüküm altına alındığı, nişan hediyelerinin mutat sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup, bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmesi gerektiği, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutat hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile nişan yüzüğü dışındaki 2 adet 22 ayar 50 gram...

Aile Mahkemesinin 2017/1072 Esas sayılı dosyasında boşanma davası bulunduğunu, düğün sırasında takılan tüm ziynet eşyaları, paralar ve hediyelerin davalı tarafından alınarak davalının annesine verildiğini, daha sonra davalının oturduğu taşınmazın alımında bu altınların kullanıldığını ve tapu kaydının davalının annesinin üzerine yapıldığını, düğünde 1 adet altın set, en az 75 adet çeyrek altın ve her biri 23- 25 gram ağırlığında 24 ayar 11 adet burma bilezik takıldığını, tüm altınların davalı ve annesi tarafından zaman içinde bozdurulduğunu belirterek, söz konusu ziynetlerin müvekkiline iadesine, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 5.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1014 KARAR NO : 2023/542 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜROYMAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2019/284 ESAS, 2022/114 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Güroymak Asliye Hukuk Mahkemesi 25/05/2022 Tarih, 2019/284 Esas, 2022/114 Karar sayılı ilamı aleyhine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı yan ile 20 Nisan 2019 tarihinde Bitlis ili, Güroymak ilçesinde evinde nişanlandıktan sonra 24 Nisan 2019 tarihinde resmi nikah olmadan Van ilinde düğün merasimi yapıldığını, müvekkilinin kaynanası ve kız kardeşi tarafından kötü muameleye maruz kaldığını, kaynanası tarafından psikolojik şiddet uygulandığını, evliliğin...

tarafından verilen emsal ücret bilgisi yerinde olmayıp hesaplamaya esas alınamayacağını, Sendika tarafından emsal ücret bilgisi adı altında ücretin brüt 3.564,48 TL olabileceğinin, bahse konu tarih ve davacı işçinin iş pozisyonu dikkate alındığında doğru olmayan abartı bir ücret bilgisi olduğunu, davacı pozisyonundaki bir işçi için, müvekkili şirketin ödediği ücrette olağan dışı hiçbir durum olmadığını, davacı tanıklarının ücret ile ilgili beyanlarının gerçeği yansıtmamakla beraber, davacının iş pozisyonuyla karşılaştırınca abartılı beyanlar olduğunun da ortaya çıktığını, ayrıca davacı tanık beyanı ile "bayram alışveriş kartı" kaleminin ücrete dahil edilmesinin de hatalı olduğunu, zira özel günlerde yapılan bu gibi ödemelerin kıdem tazminatına dahil edilmesi konusunda, ödemelerin süreklilik kazanıp kazanmadığınun önem arz ettiğini, özel günlerde yapılan ödemelerin her bayram düzenli olarak ödenmiyorsa kıdem tazminatı hesabına dahil edilemeyeceğini müvekkili şirket tarafından bu gibi hediyelerin...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2019/625 2021/742 DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; tarafların tanıştıktan sonra 21/01/2018 yılında nişanlandıklarını, 17/06/2019 tarihin düğün tarihi olarak belirlediklerini ancak düğünden 4 gün önce davalının 7 yıldır birlikte olduğu sevgilisi ile karşılaştıklarını ve ilişkilerinin halen devam ettiğini anladığını, davalının bu durumu inkar edemediğini, bunun üzerine nişan akitlerinin sonra erdiğini, davalının ilişkisinin devam ettiği Songül isimle şahsın müvekkili ile iletişime geçtiğini ve davalı ile kendisinin de evlilik...

Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili hakkındaki iddialarını ve boşanma talebini kabul etmediğini, Davacının müvekkiline 4 adet bilezik aldığı iddiası doğru olduğunu, ilk evlilik aşamasında alındığını, fakat bunun dışındaki iddiaları kabul etmediğini, evlilik içerisinde bir takım hediyelerin alınması gayet doğal olduğunu, davacı bu dört bileziği bozdurup aldığı gibi, başkaca avukata acil borcum var, daha sonra sana veririm diyerek 15.000- TL bulmasını istediğini, müvekkili bu parayı eş dosttan temin ettiğini halen davacıdan alamadığını, bu açıdan asıl mağdur olan müvekkili olduğunu, müvekkili davacıyı sömürme kastı ile hareket ettiği iddiası gerçek dışı olduğunu, tarafların evliliklerinin kâğıt üzerinde olduğu, beraber bir gece dahi geçirmedikleri iddiası gerçek dışı olduğunu, taraflar arasındaki süren evliliğin uzun bir kısmında müvekkili davacı ile birlikte aynı evde karı koca olarak kaldığını, bu evliliği...

UYAP Entegrasyonu