Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Islah dilekçesi ile de müddeabih miktarı 14.207 TL'ye çıkartılmıştır.Davalı cevap dilekçesinde ve karşı davasında; davacının hiç bir sebep yok iken nişanı bozduğunu savunarak, nişanda davacıya takılan hediyelerin aynen iadesini, olmadığında bedeli olarak 6.500 TL'nin tahsilini; ayrıca, iyiniyetli olarak, müşterek hanede kullanılmak üzere yatak odası siparişi verildiğini, nişan yeri vs.için masraflar yapıldığını belirterek toplam 5.733 TL maddi tazminat ile 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, altınların aynen iadesine, olmadığında toplam 14.057 TL değerinin yasal faiziyle tahsiline; davalı-karşı davacının davasının kısmen kabulüne, kararda belirtilen altın ve eşyaların aynen iadesine, olmadığında toplam 1.938,22 TL değerinin karşı dava tarihi olan 04.12.2011'den itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükmün davalı-karşı davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin...

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/11/2016 tarih ve 2015/281-2016/435 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin Hac dönüşü esnasında uçak kalkış saatlerinde 25,5 saat gecikme yaşandığını, davalı şirket personelinin gecikme sebebiyle ortaya çıkan beslenme, uykusuzluk gibi sorunlarla ilgilenmediğini, ayrıca müvekkillerinin 40 kg ağırlığında 1 adet bavullarının kaybedildiğini, bavulun içinde müvekkillerinin yakınlarına aldığı hediyelerin bulunduğunu, müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek, 1.196,25 Euro maddi tazminatın (tahsil günündeki TL değeri üzerinden) ve 10.000'er TL manevi...

      O halde mahkemece, davacı vekiline Almanya'da ikamet eden tanığı Mustafa Kemal Özden'in istinabe yolu ile dinlenmesi konusunda imkan tanınması ve bu konudaki usulü işlemlerin (HMK m. 240 vd.) yürütülmesi, dinlendiğinde tüm diğer deliller ile birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin kabulü ile, kararın şimdilik diğer yönler incelenmeksizin kaldırılmasına, yukarıdaki gerekçede belirlenen eksikliklerin tamamlanıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

      nun 122. maddesine göre, "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır." hükmü düzenlenmiştir....

      Bileziklerin sonradan iade edildiğine dair tanık beyanlarının çelişkili olması ve nişanda başkaları tarafından takılan hediyelerin bilezik yapılmak üzere iade edilmesi olağan kabul edilebilir ise de, bizzat nişanlının taktığı bileziklerin yeni yapılacak bileziklerle aynı olması için iade edilmesi ve yaklaşık 11 ay süren nişanlılıkta davalıya takılmaması hayatın olağan akışına uygun olmaması nedeniyle kabul edilebilir görülmemiştir.O nedenle davaya konu davacı tarafından nişan hediyeleri olarak verilen bilezikler yönünden de davanın kabulü gerekirken yanılgılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ayrıca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer (BK.md.101/1)....

        ın 27/04/2014 tarihinde nişan törenlerinin yapıldığını, davalının ailesinin hiç bir sebep göstermeksizin nişanı bozduklarını müvekkiline bildirdiklerini, nişanın bozulmasına rağmen hediyelerin iade edilmediğini belirterek, ziynetleri ayrıntılı sayarak aynen, olmadığı takdirde şimdilik 5.000 TL ile yapılan maddi harcamalar nedeniyle 10.560 TL nin faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacı tarafın nişan salonu giderleri, muhtelif giyim eşyaları giderleri ve diğer nişan masrafları ile ilgili olarak talep etmiş olduğu 10.650 TL maddi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın nişan sırasında davalıların müşterek çocuğu ...'...

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/06/2014 tarih ve 2011/344-2014/254 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin Hac dönüşü esnasında uçak kalkış saatlerinde 25,5 saat gecikme yaşandığını, davalı şirket personelinin gecikme sebebiyle ortaya çıkan beslenme, uykusuzluk gibi sorunlarla ilgilenmediğini, ayrıca müvekkillerinin 40 kg ağırlığında 1 adet bavullarının kaybedildiğini, bavulun içinde müvekkilerinin yakınlarına aldığı hediyelerin bulunduğunu, müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek, 1.196,25 Euro maddi tazminatın (tahsil günündeki TL değeri üzerinden) ve 10.000'er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini...

            Bu itibarla manevi tazminat koşullarının somut olayda bulunmadığı gözetilerek bu istem bakımından red kararı verilmesi gerekirken kısmen kabule karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince her iki taraf yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. .........

              Fesih bildirimi haklı sebebe dayandığından dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Belirtilmesi gereken diğer bir husus da, mahkemece 2010 yılı Aralık ve 2011 Şubat ayları dışındaki bordrolar davalı işverenlikçe sunulmadığından bu aylar dışındaki dönemlere ilişkin asgari geçim indirimlerin ödenmediği ve bu nedenle davacının asgari geçim indirimi alacak talebinde haklı olduğuna karar verilmiş ise de; dosya kapsamında mevcut olan 2010 yılının tüm aylarına ait imzalı ücret bordrolarının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Asgari geçim indirim alacağı hesaplanırken 2010 yılına ait olan ve asgari geçim indirimi ödemesi bulunan imzalı ücret bordroları dikkate alınarak davacının asgari geçim indirimi alacağının hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....

                Davalı karşı davacı erkek vekili 19.02.2021 istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde herhangi bir istinaf nedeni ileri sürülmediğini, bu haliyle istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf başvurusunun usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin kadının davasının reddine, erkeğin davasının kısmen kabulüne dair verilen karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olması nedenleriyle kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu