Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile Davalı ...İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret AŞ arasında imzalanan 06/09/2004 tarihli Ortak Girişim Sözleşmesi"'nin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş, tasfiyenin gerçekleştirilmesi için tasfiye memuru olarak SMMM ... görevlendirilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen tasfiye memuru tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli tasfiye raporunda özetle; ortaklığın SGK'ya herhangi bir borcunun bulunmadığı, ...İnşaat A.Ş. - ... İnşaat Ltd....
Dışarıdan atanacak tasfiye memuru için ücret takdiri gerekir. Ücret ödenmeden de memur görevine başlayamaz. Gayri faal bir kooperatifin bu masrafı karşılaması mümkün görülmemiştir. Bu sebeple kooperatif yetkilisi tasfiye memuru olarak görevlendirilmiş ve tasfiye memuruna ücret takdir edilmemiştir. Bu sebeplerle davalılar ......., ........... ve ..........'e husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı kooperatif yönünden davalı S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin FESİH VE TASFİYESİNE, Tasfiye memuru olarak kooperatif yetkililerinden .......'in atanmasına, Ücret taktirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davalılar ...,........... ve ..........'e husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2-Davanın KABULÜ ile, davalı S.S. ......
Davalı Tasfiye Memuru .......vekili; tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, ihyası istenen şirket aleyhine kesinleşmiş bir alacak bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı .......Vekili; İhyası istenen şirketin tasfiye ve fesih tescilinin mevzuata uygun olarak yapıldığını, tasfiye edilen şirket hakkında devam eden bir dava veya icra takibi varsa bunun sorumluluğunun şirkete ait olduğunu beyan ederek müvekkili kurum aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir....
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın "davacının açtığı dava nedeniyle iflasla fesih ve tasfiyesine davalı şirketin ihyasının gerekip gerekmediği" noktasında toplandığı tespit olunmuştur. 2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: TTK'nin "Ek tasfiye" başlıklı 547.maddesi "(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. " hükmünü haizdir. TTK'nin 529....
Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki yasa hükümlerine göre, öncelikle taraflardan anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemek; bu konuda anlaşamamaları halinde ise hakim tarafından tasfiye işlemini gerçekleştirecek (ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir veya üç kişiyi) tasfiye memuru olarak resen atamak olmalıdır. Bundan sonra ise, tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiyetine göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir....
Dava, tasfiye halinde bulunan şirkete kayyum atanması talebine ilişkindir. Mahkemece, şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin geçerli bir ortaklar kurulu kararı bulunduğu, bu karar gereğince tasfiye memuru olarak dava dışı ... ın atandığı ve görevinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davacı tarafın iddiasının ileri sürülüş biçimine göre, tasfiye halinde bulunan şirkette TMK m. 427/4 gereğince yönetim boşluğu mu olduğu, yoksa tasfiye memuru eksikliği mi olduğu hususu davacı tarafa açıklattırılarak oluşacak sonuca göre bir değerlendirme yapılarak karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi; dava dışı ...'ın ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/264 E ve 2007/305 K sayılı ilamıyla görevden alındığına ilişkin davacı tarafın iddiası da değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmeyip kararın bozulması gerekmiştir....
Bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak davacı ...'un atanmasına dair mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere kararın dayandığı hukuksal gerekçeye göre; 1-... Ticaret Sicili Müdürlüğü'nde kayıtlı ... Danışmanlık Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, 2-Tasfiye memuru olarak davacı ...'un(TC ...)...
Bu maddenin yerine kaleme alınan ve ortakların kişisel alacaklıları başlıklı 6102 sayılı TTK'nın 133. maddesi "(1) Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilir. Henüz bilanço düzenlenmemişse alacaklı bilançonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kâr ve tasfiye payı üzerine haciz koydurabilir. (2) Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir." hükmünü haiz olup, adı geçen Yasa'da limited şirket ortağının şahsi borçları nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteme hakkı düzenlenmemiştir....
Esas sayılı dosyası örneği ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketler ile ilgili ek tasfiye başlıklı 547. maddesi; “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü amirdir. Son dönemdeki Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi davanın TTK'daki genel tasfiye hükümlerine tabidir....
Dosya içerisinde mevcut 05.07.1999 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nden, kooperatifin 27.06.1999 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan fesih kararı uyarınca fesih ve tasfiye edildiği anlaşılmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. madde hükmü yollamasıyla uygulanması gereken ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nin 547. maddesinde; "(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. " şeklinde düzenleme yapılmıştır....