Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar arasındaki 17.5.2004 tarihli sözleşmede kararlaştırılan tasfiye ile 28.7.1998 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ileriye etkili sonuçlar meydana getirecek şekilde feshedilmiştir. Davacı tarafından dava konusu yapılan D bloktaki bağımsız bölümler ileriye etkili fesih sonucu davalı yükleniciye bırakılması kararlaştırılan blokta bulunduğundan, bilirkişi tarafından hesaplanan arsa paylarının bu davacı adına tescilinde 17.5.2004 günlü tasfiye protokolüne aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı arsa sahiplerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edende yükletilmesine, 26.02.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

    yapıldığı sicil gazeteleri Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; sicilden silinmesi istenilen şirketin kesinleşmiş mahkeme kararıyla fesih ve tasfiyesine karar verildiği, davacının tasfiye memuru olarak atandığı, ancak herhangi bir tasfiye işlemi yapılmadığı, TTK 'nın 540 vd maddelerine uygun şekilde tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmediği, ticaret sicili yönetmeliğinin 86.maddesinde belirtilen belgelerin ibraz edilmediği, şirketin sicilden terkin edilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

      Davalı idarenin kanuna uygun fesih yapmaması nedeniyle idarenin fesih kararı hukuka uygun görülmemiş, bu nedenle mahkememizce geçersiz kabul edilmiştir. Fesih kararı yasal yönteme uygun yapılmış olduğu kabul edilse bile, yükleniciye tasfiye hakkı getiren yasal düzenlemeden sonra karar alınıp davacı yükleniciye tebliğ edildiğinden, artık idarenin fesih hakkı ortadan kalkmış olduğu, davacının tasfiye talebi uyarınca işlem yapılması gerektiği anlaşılmış ve idarenin fesih kararı mahkememizce hukuka uygun görülmemiştir. Zira, davacının 7394 sayılı yasanın yürürlüğünden sonra 18/04/2022 tarihinde idareye tasfiye başvurusu yapması ile birlikte idarece aynı gün fesih kararı aldığı görülmüştür. İdarenin fesih kararı kanuni şekle uygun olduğu ve 7394 sayılı yasanın yürürlüğünden önce alınmış olduğu kabul edilmesi durumunda bile, olağanüstü nedenin incelenmesi gerekmektedir....

        Şirketi'nin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek ve sonlandırmak için tasfiye memuru olarak mali müşavirin atanmasına, tasfiye memuruna emek ve mesaisine karşılık toplam 10.000,00-TL ücret takdirine, ücretin ileride davalı şirket hesaplarından tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafından kesinleşmesinden itibaren 1 haftalık süre içerisinde yatırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun ... numarasında kayıtlı ... ŞİRKETİ'nin FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Tasfiye işlemlerini yürütmek ve sonlandırmak için tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'...

          Bu durumda mahkemece; davanın yönlendirildiği tasfiye memurlarının davalı kooperatifin son tasfiye memurları olmadığı, adı geçenlerin pasif husumet sıfatının bulunmadığı gözetilerek, davacıya, davalı kooperatifin son tasfiye memurları ...'a dava açmak üzere süre verilmesi, açtığında, işbu dava ile birleştirilmesi, son tasfiye memurlarının varsa savunma ve delillerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan davalılarca pasif husumet sıfatlarının bulunmadığı yönünde yapılan savunma gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

            Her ne kadar davacı tarafça tasfiyenin kapatılması talebiyle dava açılmamış ve dosya tevzi sonucunda mahkememize gönderilmiş ise de,------karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere tasfiyeye ilişkin dava dosyalarıyla ilgili olarak mahkemenin görevinin tasfiye kararının kesinleşmesiyle sona ermediği, tasfiye memurlarının kararı veren mahkemenin denetiminde tasfiye işlemini yürüterek sonuçlandırması ve tasfiyenin sonuçlanmasına kadar alınması gereken tasfiye ile ilgili bütün kararların kararı veren mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği, somut istem açısından şirketin tasfiyesine karar verilip tescil ve ilanından sonra tasfiye memurunun mahkemenin denetiminde tasfiye işlemlerini yaptığı, tasfiye süreci içinde şirket ile ilgili davalarda şirketi temsil etme yetkisinin tasfiye memurlarına ait olduğu, tasfiye süresi içinde tasfiyeyi etkiler nitelikteki gerek tasfiye memurlarınca gerek şirketin yetkili organlarınca alınacak karar ve yapılacak işlemlerin tasfiye kararı veren mahkemenin...

              Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 11/05/2020 tarihli raporda; "...davacının iş akdinin fesih gerekçesi olan işin, işyerinin ve işletmenin gereklerinden kaynaklanan Geçerli Neden olguları incelenmiş ve yapılan analiz çalışmaları sonucunda; • Fesih bildirgesinde sözü edilen işletmesel kararın iş akdi feshinden önceki süreçte alınan bankanın tasfiyesine yönelik karar olduğu ve kararın yazılı nitelikte olduğu, • İşletmenin tasfiye çalışmaları nedeniyle oluşan küçülme sebebi ile yönetimsel kararlar alarak kira, personel vb. giderlerden tasarruf yoluna gittiği, • Davalı işletmenin, davacının işe giriş tarihindeki faaliyet konusu tamamen değiştiğini ve işletme organizasyon ve personel niteliğinin tasfiye gereklerine uygun yapılandırıldığı, • Müflis bankanın aktif büyüklüğünün tasfiye sürecine paralel olarak küçüldüğü, yeni iş ve hizmet üretilmediği, personel sayısının fesih sürecinde azalan seyir izlediği ancak hali hazırda tasfiye işlemlerinin sürdüğü ve personel istihdamının tasfiye sürecine...

              ve tasfiye edilerek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Dava konusu taleplerden davalı tasfiye memuru ...'in haklı nedenle TTK 537. Maddesi uyarınca görevden alınması talebinin değerlendirilmesinde, TTK 537/2 maddesinde; ''pay sahiplerinden birinin istemi ile veya haklı sebeplerin varlığında mahkemede tasfiye memuru kişileri görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan tasfiye memurları, mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunur'' hükmüne yer verilmiştir. Davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmiştir. Tasfiye ile ilgili ortaya çıkacak hukuki sorunların tasfiyeye karar veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle tasfiye memurunun değiştirilmesi taleplerini değerlendirmeye tasfiye memurunu atayan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı değerlendirilmekle, bu konudaki taleple ilgili davanın tefriki ile ayrı bir dosya oluşturularak İzmir 4....

                  Dava konusu taleplerden davalı tasfiye memuru ...'in haklı nedenle TTK 537. Maddesi uyarınca görevden alınması talebinin değerlendirilmesinde, TTK 537/2 maddesinde; ''pay sahiplerinden birinin istemi ile veya haklı sebeplerin varlığında mahkemede tasfiye memuru kişileri görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan tasfiye memurları, mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunur'' hükmüne yer verilmiştir. Davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmiştir. Tasfiye ile ilgili ortaya çıkacak hukuki sorunların tasfiyeye karar veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle tasfiye memurunun değiştirilmesi taleplerini değerlendirmeye tasfiye memurunu atayan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı değerlendirilmekle, bu konudaki taleple ilgili davanın tefriki ile ayrı bir dosya oluşturularak İzmir 4....

                    UYAP Entegrasyonu