Öte yandan, söz konusu Kanun maddesinin ikinci fıkrasında, bu madde kapsamındaki sözleşmelerin feshedilerek tasfiye edilmesi veya devredilmesi durumunda yüklenicilerin, fesih veya devir tarihine kadar gerçekleştirdikleri imalatlar dışında idareden herhangi bir hak talebinde bulunamayacaklarına yönelik hükmün, fesih veya devir tarihine kadar gerçekleştirilen imalatların karşılığı olan alacak hakkına yönelik olduğu değerlendirilmektedir. Bu itibarla, 4735 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca işin tasfiye edilmesi durumunda iş bitirme belgesi düzenlenemeyeceğine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz....
Öte yandan, söz konusu Kanun maddesinin ikinci fıkrasında, bu madde kapsamındaki sözleşmelerin feshedilerek tasfiye edilmesi veya devredilmesi durumunda yüklenicilerin, fesih veya devir tarihine kadar gerçekleştirdikleri imalatlar dışında idareden herhangi bir hak talebinde bulunamayacaklarına yönelik hükmün, fesih veya devir tarihine kadar gerçekleştirilen imalatların karşılığı olan alacak hakkına yönelik olduğu değerlendirilmektedir. Bu itibarla, 4735 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca işin tasfiye edilmesi durumunda iş bitirme belgesi düzenlenemeyeceğine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu davalı şirketin şirket ortakları arasında mevcut ihtilaf nedeniyle faaliyetini sonlandırdığı, Vergi Dairesi Müdürlüğünün tespiti kapsamında gayri faal olan şirketin 31/10/2021 tarihi itibariyle resen terkin edildiği, şirket ortaklarının bir araya gelip şirket faaliyetlerini sürdürme imkan ve ihtimali bulunmadığından TTK 636/3 maddesi gereğince şirketin fesih ve tasfiyesine; şirketin fesih ve tasfiye davasının münhasıran şirket tüzel kişiliği aleyhine açılması gerektiği, bu bağlamda şirket ortağı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
bulunan şirketin hiçbir dönemde kâr edemeyip, sürekli zarar içerisinde olduğunu, 2008 yılından itibaren şirketin faaliyette bulunmadığını, SSK ve vergi borçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, davacının şirkete avans verdiği iddiasının doğru olmadığını, bununla birlikte fesih ve tasfiyenin müvekkillerince de istendiğini savunarak, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, uygun bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....
Karar sayılı kararı ile tasfiye kararı verilen ......
Ancak bu halde kooperatifin tasfiyesi gereken mal, hak ve alacağı var ise tasfiyenin sağlanması için tasfiye memuru atanması gerekeceğinden ... 86/2 maddesi uyarınca ilgili bakanlığın kooperatifleri denetim yetkisi de nazara alındığında davalı kooperatife tasfiye memuru atanmasına ilişkin davacı talebinin haklı nedene dayandığı mahkememizce kabul edilerek davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerine tasfiye memuru adayı olarak tebligat çıkarılmak suretiyle duruşmada beyanları alınmış neticede kooperatifin feshi talebinin reddi ile kendiliğinden dağılmış sayılan kooperatifin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere duruşmada tasfiye memuru olarak görev yapmayı kabul eden 3 yönetim kurulu üyesinin tasfiye memuru olarak atanmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü mümkün değildir. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hataya dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine imkan tanınması kaçınılmazdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının babasının vefatının ardından 04/12/2012 tarihinde yönetim kurulu başkanı olarak tayin edildiğini, 17/12/2014 tarihli yönetim kurulu toplantısında şirket faaliyetlerinin devamında bir fayda görülmediği için şirketin tasfiyeye girdiğini tasfiye memurluğuna seçildiğini, tasfiye halinde tescil olduğunu, tasfiye memuru olarak görev yapan müvekkilinin tüm tasfiye ve fesih işlemlerini usulüne ve yasaya uygun olarak tamamladığını, davacının iddiasının aksine hiçbir eksiklik bırakılmadığını, fesih işlemlerinin TTK'ya ve usulüne uygun olarak tamamlandığını, davacının ortada korunmaya değer bir menfaatin varlığı inandırıcı delillerle açıklayamadığını, genellemeler ile eksiklik oluğunu iddia etmekte iddiasını somutlaştıramadığını, fesih tarihinin 24/02/2016 olduğunu, bu tarihten geriye doğru 5 yıl içinde ... adında hiçbir çalışanı bulunmadığını, husumet yokluğu sebebi ile davanın reddi gerektiğini...
"b) Haklı sebeplerle fesih" başlıklı 531.maddesi " (1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir. " " Tasfiye memurları- Atama" başlıklı 536.maddesi " (1) Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde, tasfiye, yönetim kurulu tarafından yapılır. Tasfiye memurları pay sahiplerinden veya üçüncü kişilerden olabilir....
YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, ortaklığın feshi ve tasfiye payının davalıya ödenmesi, davaya konu şirket müdürünün yetkilerinin dava sonuçlanıncaya kadar kısıtlanması ve müdürlük yetkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya ve içeriğinin incelenmesinde; davacı şahsın ... Yemek Salonu Gıda San. Tic. Ltd. Şti'nin davalı ile birlikte ortağı olduğunu beyan ettiği, davacı şahsın ortaklığın feshi talep edilen şirketi dosyada taraf olarak göstermediği, bir diğer anlatımla; açılan fesih ve tasfiye davasında husumetin şirketin diğer ortağına yönlendirildiği, ancak fesih ve tasfiye davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği ve ortağa yöneltilmesi mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Davada taraf ehliyeti ve husumet re'sen nazara alınması gereken hususlardan olup, şirketin fesih ve tasfiyesi talepli davada davalı ortağa husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....