Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları halinde, ortaklardan herbiri, tasfiye görevlisinin hakim tarafından atanması isteminde bulunabilir. Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliği ile verilmiş bir karar yoksa, tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri gözönünde tutularak hakim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır." Tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiyetine göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir....

    HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle): 1-)Davanın KABULÜ ile; ----nosunda kayıtlı----- 6102 sayılı yasanın 531. maddesi uyarınca FESİH ve TASFİYESİNE, 2-)Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere ----- -----olarak atanmasına 3-)Tasfiye memuru için ---- ücret takdirine; ücretin ve ayrıca-- tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam ---- karar kesinleştiğinde davacılar tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, bundan sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğine, 4-)Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine, 5-)Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK'nun 283. maddesi uyarınca ----- tescil ve ilanına, 6-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 7-)Davacı tarafça yapılan 127,10 TL dava açılış masrafı ve 1.525,50 TL yargılama masrafından ibaret toplam 1.652,60 TL yargılama giderinin davalıdan...

      O halde davanın kabulüne karar verilerek şirket bir an önce fesih ve tasfiye edilmelidir. Davacı taraf diğer ortağı da hasım göstermiştir. Halbuki şirket feshi davaları şirkete yöneltilir. Ortağın taraf sıfatı yoktur. Duruşmaya katılan taraflar tasfiye memuru konusunda da anlaşamadıklarından resen bir tasfiye memuru atanmıştır. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; Davalı şirket yönünden davanın kabulü ile Bursa Ticaret Sicilinin ..... ..... sırasına kayıtlı ..... ..... Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti'nin feshine ve tasfiyesine, Taraflar anlaşma sağlayamadıklarından SMM ..... ..... tasfiye memuru olarak atanmasına, Tasfiye memuruna tasfiye işlemleri tamamlanıncaya kadar aylık 1.000,00 TL ücret takdirine, Davalı ..... ........

        ın ihya, tescil ve ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak, davacının ihya isteminin dayanağı dava şirketin fesih ve tasfiyesinden sonra 04.09.2013 tarihinde açılmış olduğundan şirketin fesih ve tasfiye kararının alındığı tarihte henüz bu davanın açılmamış olması nedeniyle tasfiye memuruna kusur yöneltilemeyeceğinden davanın açılmasına sebep olmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yargılama harç ve giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, dahili davalı tasfiye memuru ... vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğüne 630/Çivril sicil numarası ile kayıtlı iken sicilden terkin edilen Akdağlar Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin Denizli 4....

          arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Hal böyle olunca mahkemece; öncelikle ortaklık sözleşmesinde tasfiye hususunda hüküm bulunup bulunmadığına bakmak, hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılmasını sağlamak; böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise ortakların anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemek; bu konuda anlaşamamaları halinde tasfiye işlemini gerçekleştirecek, ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir kişiyi tasfiye memuru olarak resen atamak olmalıdır. Bundan sonra ise, tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiyetine göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir....

              Bunun yanında dosya içeriğinden davacı ortağın davalı şirketin devam etmesi yönünde bir iradesi görülmemiş, ayrıca davalı şirketin gayrı faal olması sebebiyle örneğin davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilmesinin ya da davalı şirketin feshi dışında bîr diğer alternatif çözümün gerçekçi olmayacağı, bu sebeple davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin duruma uygun düşen ve kabul edilebilir en iyi çözüm olacağı anlaşılmakla davanın davalı şirket yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve tasfiye memuru olarak ...'ın atanmasına karar verilmiştir. Limited şirketin fesih ve tasfiye isteminin şirkete yöneltilmesi zorunlu ve yeterli olup şirket ortağına husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Kararı, davalı tasfiye memurları vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurları vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memurları vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı tasfiye memurlarından alınmasına, 23.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haizdir. TTK'nin 529....

                    Adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan hak ve borçların bir kısmının tasfiye dışında bırakılması mümkün değildir. Adi ortaklıkta ortaklar arasındaki kar payı dışındaki alacak iddiası aynı zamanda fesih ve tasfiyeyi gerektireceğinden, fesih ve tasfiye davası devam ederken ileri sürülen alacak iddiasının da ilk davadaki tasfiye sürecinde incelenerek tasfiye kapsamına alınması gerekir. Aksi halde tam bir tasfiyeden söz edilemeyeceğinden sonradan açılan davanın birleştirilmesi isteğinin kabul görmemiş olmasının sonuca bir etkisi yoktur. Aksine bir durum mükerrer tasfiye sonucuna yol açacağından, böyle bir duruma imkan verilmesi hukuken mümkün görülmemiştir. Ayrıca, taraflar arasındaki 28/02/2014 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 6 ıncı maddesinin A bendine göre davalılardan .....'...

                      UYAP Entegrasyonu