Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK'nın 149/a ve 33. maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir. Somut olayda, İİK'nın 150/ı maddesinde öngörülen kurallara göre; alacaklı banka tarafından kredi hesaplarının 23.05.2017 tarihinde kat edildiği ve borçluya hesap kat ihtarının gönderilerek tebliğ edildiği anlaşılmakla borçlu tarafından itiraz edilmediğinden hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiştir. Ancak borçlu icra mahkemesine başvurusunda takip konusu borcun yapılandırıldığını ve taksitlerin önemli bir kısmının ödendiğini ileri sürerek itfa itirazında bulunmuştur....

    Sigorta A.Ş. vekili, sorumluluklarının sigortalılarının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu bildirerek faize itiraz etmiştir. Davalı ..., kaza sırasında araç sürücüsü olduğunu bildirmiştir. Davalı ... cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüyle, 2.871,00 YTL tazminatın 22.03.2006 ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ......

      nin vasi olarak değil kendi adına başlatması nedeniyle icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini, takip alacaklısının takip dayanağı ilamda alacaklı sıfatının bulunmadığını, ayrıca takip konusu ilamda faize hükmedilmediği halde faiz talep edilmesinin de ilama aykırı olduğunu ve istenilebilecek olsa dahi sadece 321 TL istenebileceğini belirterek faize itiraz ettiği, alacaklı vekili cevap dilekçesinde, takip talebinde alacaklının ...vasisi ...yerine ... yazılmasının maddi bir hata olduğunu bu maddi hatanın da takibin iptalini gerektirmediğini, icra takibi ile birikmiş ve aylık işleyecek cari nafakaların talep edildiğini ancak işlemiş faiz miktarının 345 TL yazılacağı yerde sehven 3.045 TL olarak yazıldığını bildirmiştir....

        Davacı, dava dilekçesinde harca esas miktarı asıl alacak miktarı olan 36.667,40 TL olarak göstermiş ise de, sonuç ve talep bölümünde özellikle davalının faize yönelik itirazının da iptaline karar verilmesini istemiştir. İşlemiş faiz dava konusu olduğunda bunun için de harç ikmali yapılmadan davaya devam edilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, gerekçeli kararın sonuç kısmında dava değerinin 36.667,40 TL olarak gösterildiği ve bu nedenle davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken kısa kararda sehven kısmen kabul hükmü kurulduğu belirtilmiş ise de hüküm kısmında yeniden “faize yönelik talebin reddine” şeklinde karar verilerek hem gerekçeyle hüküm, hem de kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi de usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

          a karşı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline, bu talebin kabul edilmemesi halinde faize itiraz etmiş, Mahkemece, bilirkişiden alınan rapora göre fazla istendiği tespit edilen faizin iptaline, davacı ... hakkında takip yapılamayacağına yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Bu hükmün borçlu vekili tarafından temyizi üzerine Dairemiz'ce; takibe dayanak yapılan...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/94 Esas ve 659 Karar sayılı kararının başlığında her ne kadar ... davalı olarak gösterilmiş ise de; aynı başlıkta ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin tebliği üzerine, İİK'nun 168. maddesi uyarınca yasal 5 günlük süresinde icra mahkemesine başvuran borçlular vekilinin; imzaya, borca ve faize itirazda bulunarak takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece içeriği benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda imza itirazının reddine; faize itiraz konusunda ise, takip talebinde 10.887,74 TL işlemiş faiz istendiği ancak mahkeme hakimince...

              Sayılı İcra takibine konu alacak kalemlerinden, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız olarak itiraz eden borçlu davalının % 20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dosyası incelendiğinde davalıya İcra Müdürlüğünden gönderilen 7 Örnek Ödeme emrinin tebellüğ edilmiş olduğu. Davalıya gönderilen ödeme emrinde asıl alacağa yıllık % 20.4 temerrüt faizi ve faize % 5 gelir vergisi uygulandığı. Söz konusu faiz oranının yasaya ve usule aykırı olduğu. Alacaklı yan tarafından faiz oranına hem de faize gelir vergisine itiraz edildiği. Bu nedenlerle söz konusu takipte uygulanan faize, işleyecek olan faize, faiz oranına ve faize uygulanan gelir vergisine ve ferilerine itiraz edildiği, Davalı ... hakkında açılmış olan İcra takibinin faiz yönünden durdurulmasını talep etmiştir....

                Davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu , sair itirazları dışında takipte talep edilen faize ve faiz oranına ve ferilerine itirazdır. HMK.'nun 266. maddesi uyarınca çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde mahkeme bilirkişinin oy ve görüşünü almak zorundadır. Bu durumda mahkemece, borçlunun işlemiş faize itirazı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, denetimine imkan verecek şekilde rapor alınması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus gözardı edilerek eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan davacının istinaf başvurusunun belirtilen sebeple kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir ....

                Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı tarafça istenen ve işletilen faiz oranının neye göre belirlendiğini ve hangi alacağa ne miktarda faiz istenildiğini takip talebinde belirtmediğinden işlemiş ve işleyecek faiz oranlarına itiraz ettiklerini, mahkemece hafta tatili ile UBGT ücret alacağına işletilen faiz miktar ve oranına itiraz edilmiş gibi değerlendirme yapıldığını, bilirkişi raporu ile haklılıklarının kanıtlandığını, fazla istenilen faiz talepleri ve harç yönünden dava kabul edilerek iptal kararı verildiğini, takibe konu alacağa, alacağa işletilen ve işletilmesi talep edilen faize, faiz oranına ve faiz hesabına itiraz edildiğinden belirtilen hususlar dışındaki tüm şikayetlerinin kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davalı yararına hükmolunan maktu vekalet ücretinin reddi ile 450,80.TL yargılama giderinin taraflarına ödenmesine karar verilmesini istemiştir. 6763 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesi uyarınca ilk...

                Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan 2.03.2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince kamu bankaları tarafından bildirilen faiz oranlarına ( yıllık %4, %4,95, %4.10, %3.70, %2.65, %2.05, %2.25, %4.60) göre birer yıllık dönemler halinde faiz miktarının hesaplandığı görülmüş ise de; söz konusu faiz oranlarının itiraz edilmeksizin kesinleşen ve akdi faize dönüşen yıllık % 8 oranından düşük olduğu görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu