Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine Diyarbakır 6. İcra Dairesi'nin 2017/9640 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü alacaklara mahsus takip yolu ile yetkisiz icra müdürlüğünde takip başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Şırnak İcra dairesi olduğunu, ödeme emrinin 13/11/2017 tarihinde tebliğ alındığını, müvekkillerinin borçlu olmadığını, rehinle korunan bir alacağa önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerektiğini, yetkiye borca, faize ve ferilerine itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İş Mahkemesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL kıdem tazminatı alacağı için dava açtığını, bu davada alınan bilirkişi raporuna göre bakiye 11.086,65 TL kıdem tazminatı için faiz talebinde bulunulmadığını, bu faizin tahsili için yaptıkları icra takibinin itiraz üzerine durduğunu, ... 13 İş Mahkemesinde açtıkları itirazın iptali davasının ise önceki 7. İş Mahkemesi davası ile birleştirildiğini, yapılan yargılamada 5.000,00 TL için faize hükmedilirken bakiye 11.086,65 TL için faize hükmedilmediğini, birleşen itirazın iptali davasında ise 27/01/2009 tarihine kadar işlemiş olan 7.715,09 TL kıdem tazminatı faizi alacağına hükmedildiğini, buna göre 11.086,65 TL için 27.01.2009 ila 20.08.2014 tarihlerini kapsayan faiz alacağının kaldığını belirterek bu döneme ilişkin kıdem tazminatı faizini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, davalının davacıdan satın aldığı ipliklere ilişkin fatura bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Büyükçekmece Mahkemeleri olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin merkezinin Büyükçekmece'de olduğu, mahkemenin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesi tarafından yapılan takip bulunmadığı, dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu vekili icra takibi sırasında ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içerisinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde; müvekkil şirketin borcunun bulunmadığını, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir. Davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı bulunmadığından icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında POS kullanımına ilişkin üye işyeri sözleşmesi akdedildiğini, POS cihazıyla yapılan itirazlı işlemlerden kaynaklanan müvekkil alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine yapılan takibin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödeme emrindeki asıl alacağa değil, hesaplanan faize ve faiz oranına itiraz edildiğini tüm alacağa itiraz edilmiş gibi dava açılmasının doğru olmadığını ihtarnameye itiraz edildiğini, hesaplanan faiz ile faiz oranının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Davacı yan, ... 8.İcra Müdürlüğünün 2006/5886 sayılı dosyası ile toplam 3.000.00 YTL 'nin tahsili için takip yapmış olup, davalı banka vekili, vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca, faize, icra harç, masraf ve vekalet ücretine itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise mahkemenin yetkisi ile birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. Davalı banka vekilinin itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiş olması nedeniyle, icra dairesinin yetkisinin kesinleşmiş olduğu gözetilerek sadece süresinde yapılan mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın incelenerek, bir karar verilmesi gerekirken, ... İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığı kabul edilerek, dosyanın talep halinde ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru değildir....

          Davalı borçlu icra takibine süresinde yaptığı itirazında sadece borca ve faize itiraz etmiştir. Bu şekildeki itiraz borca itiraz niteliğinde olup, borçlu itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermediğinden İİK.'nun 62.maddesi gereğince takip talepnamesinde belirtilen kira miktarı kesinleşmiştir. İcra takibinin dayanağı 17.12.2005 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre artık davalı borçlu kira borcunu ödediğini İİK.'nun 269/c maddesindeki belgelerden biri ile kanıtlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca kiralayandan yazılı delil istenmesi ve ispat yükünün ona yükletilmesi kabul edilemez. Davalının İİK.'nun 63.maddesi gereğince itiraz sebepleri ile bağlı olduğu, bu itiraz nedenlerini değiştirip genişletemeyeceği de dikkate alındığında olayda uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektirmediğinin kabulü ile işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın senedin bedelsiz kaldığı iddiasıyla borca itiraz ettiği, ayrıca istenilen faiz oranına ve miktarına da itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2019/78 esas sayılı dosya üzerinden 04/04/2019 tarihinde verilen kararla davacıların borca itirazının reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 19/12/2019 tarihinde 2019/1424 esas sayılı dosya üzerinden verilen karar ile davacı tarafın faize yönelik itirazının mahkemece değerlendirilmediğinden bahisle istinaf talebinin kısmen kabulü ile faize yönelik itiraz ile ilgili deliller toplanarak hüküm oluşturulmak üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verildiği, kaldırma kararı doğrultusunda ilk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kapsam...

            Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. 2- Davacı taraf dilekçesinde davalının alacağının hem muvazaalı olduğunu hem de ipotek alacağından kaynaklanan takipte faize ilişkin tutarın sıra cetveline hatalı yansıtıldığını öne sürerek iş bu davayı açmıştır. İİK'nın 142/3 maddesi uyarınca sıra cetveline yapılan itiraz alacağın esas veya miktarına ilişkin ise genel mahkemede, yalnız sıraya dair ise şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülmeli, sıra cetveline itiraz sıra ile birlikte alacağın esas veya miktarına da yönelikse bu durumda İİK'nın 142/1 maddesi uyarınca, sıra cetveline karşı genel mahkemelerde dava açılmalıdır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2012/4206 E. sayılı dosyasında takibin nakdi kredi açısından 285.202,06 TL üzerinden devamına, davalının bu bedelden 6.665,26 TL olan faiz ve BSMV toplamı olan miktara yönelik itirazının iptaline, bu bedelden asıl alacak miktarı olan 277.982,94 TL'sine takip tarihinden itibaren 24.330,11 TL sine % 24 oranında temerrüt faizi, 40.344,14 TL sine % 33,60 oranında temerrüt faizi, 86.946,63 TL sine % 35,50 oranında temerrüt faizi,15.953,89 TL sine % 18,72 oranında temerrüt faizi,14.867,43 TL sine % 5.66 oranında temerrüt faizi, 10.473,75 TL sine %32,16 oranında temerrüt faizi, 35.912,76 TL sine % 35,50 oranında temerrüt faizi, 29.804,21 TL sine % 63 oranında temerrüt faizi, 16.885,34 TL sine % 63 oranında temerrüt faizi, 1.362,69 TL sine %63 oranında temerrüt faizi 1.101,99 TL sine %63 oranında temerrüt faizi ve BSMV uygulanmasına, davalının yalnızca faize ve BSMV'ye itiraz etmiş olması nedeniyle, itiraz edilen miktarın belirlenebilir olması nedeniyle haksız itiraz edilen...

                Bu itibarla; Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinden verilen kararın faize ilişkin bölümünde kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği gerekçesiyle yapılan düzeltmenin yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sadece faize ilişkin olarak yapılan düzeltmenin ilk derece mahkemesi kararına şerh verilmesi ile yetinilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu