Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2012/904 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde 88,26 TL asıl alacak ve işlemiş faiz miktarına ve % 27 faiz oranına itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İsteminin Özeti: Davalı vekili, davacının asıl alacağının 25.814,97 TL olmayıp 25.726,71 TL olduğunu, talep edilen faiz oranının, faiz başlangıç tarihinin ve faiz miktarının kabulüne imkan bulunmadığını, itirazda iyiniyetli bulunduklarını beyanla haksız açılan davanın reddiyle, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

    Esas sayılı icra dosyasında Ticari kredi yönünden borçlu davalı tarafından 35.323,19-TL asıl alacak, 1.498,57-TL işlemiş faiz, 74,93-TL BSMV, 351,76-TL masraf alacağı olmak üzere toplam 37.248,45-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalı yönünden belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak yıllık %22,46 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Kredi kartı ve esnek ticari hesap yönünden borçlu davalı tarafından 6.527,47-TL asıl alacak, 400,26-TL işlemiş faiz, 20,00-TL BSMV olmak üzere toplam 6.947,73-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalı yönünden belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak yıllık %33 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının...

      İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre " icra dosyasına davalı borçlu tarafından sunulan itiraz dilekçesinde ''ödeme emrinde belirtildiği miktarda borcum olmadığı için, borca işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına bilcümle ferilerine itiraz ediyorum'' şeklinde beyanda bulunmuş, kısmı itiraz niteliğinde olan itiraz dilekçesinde itiraz edilen miktar açıkça belirtilmemiştir. İİK 62/4 maddesi gereği, kısmı itirazda itiraz edilen kısım açıkça belirtilmedir aksi halde itiraz yapılmamış sayılır. Hukuki nitelemeyi yapmak mahkeme hakimine ait olduğundan icra dosyasına usulüne uygun yapılan itirazın olmadığı, usulüne uygun itiraz dilekçesi olmamasına rağmen icra takibinin durdurulmasının İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikayete konu olabileceği ve davacı tarafın talebinin memur işlemini şikayet olarak nitelendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İcra Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir....

      Davacı vekili, hesaplamada TRH tablosunun ve progresif rant yönteminin uygulanarak karar tarihine en yakın asgari ücretin kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplamaya esas alınan asgari ücret miktarlarının hatalı belirlendiğini, hükmedilecek tazminata enflasyon oranında faize karar verilmesi gerektiğini belirterek, ... kararının bozulmasını istemiştir. 2. Davalı vekili, davacının katılma yoluyla hakem kararına karşı itiraz yoluna başvuru yaptığından davalının itiraz sebepleri ile sınırlı inceleme yapılması gerektiğini, faiz konusunda davalının itirazı olmadığından davacının bu yönde itirazda bulunamayacağını, İtiraz Hakem Heyetinin de davacının faize yönelik itirazını kabul etmesinin hatalı olduğunu, aracın cinsinin gerekçe gösterilerek ticari faize karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ... kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe: 1....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 14/12/2017 keşide tarihli 1 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibin ve ödeme emrinin iptali istemiyle dava açtıkları, borca ve faize itiraz ettikleri, ayrıca çek tazminatından keşidecinin sorumlu olduğundan bahisle çek tazminatına yönelik itirazları ile birlikte çek aslının kasaya alınmadığından bahisle şikayette bulundukları görülmüş olup, her ne kadar ödeme emri davacıların vekili yerine asile tebliğ edilmiş ise de davacılar vekilinin borca yönelik itiraz ve takibe yönelik şikayete ilişkin süresi içinde davasını açtıklarından, takibin esasına yönelik itiraz ve şikayetlerini bildirdiklerinden bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin bu aşamada gerekmediği, ayrıca borca yönelik itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delille ispatlanamadığı, faize yönelik itirazla ile ilgili alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi...

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinden mal satın ve teslim alan davalının bir kısım ödemeler yaptığını, ancak bakiye borcunu talebe rağmen ödemediğini, alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının davacıya borcu olduğunu kabul edip, faiz oranı ve işleyen faize haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili firmanın davacıya toplam borcunun 8.892.62.-TL. olduğunu, bu miktarın ödendiğini, herhangi bir borçları bulunmadığını, faiz oranına ve işlemiş faize itirazlarını yinelediklerini belirterek davanın reddini istemiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı abonenin fatura borçlarını ödememesi üzerine aleyhine takip başlatılmış ise de, itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili davasını ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüştür. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle 1.054.000.000 TL’ si asıl alacak ve 1.311.988.542 TL’ si faiz olmak üzere toplam 2.365.982.542 TL alacağın davalıdan tahsiline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar faize faiz işletilmemek koşuluyla yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Ceza kesintisinin 27.02.2004 tarihinde onaylanan kesin hakediş raporuyla yapıldığı ve davacı yüklenicinin bu hakediş raporuna itiraz etmediği anlaşıldığından ceza kesintisine ilişkin davanın reddi yerine kabulü doğru olmamıştır. Öte yandan yanlar arasındaki sözleşmede yüklenici hakedişinin hangi tarihte ödeneceğine dair kesin bir vade saptanmamıştır. Kesin hakediş raporunun düzenlenmesinden sonra davacı yanca alacağın ödenmesi hususunda davalıya ihtar çekilmemiş ve davalı usulen temerrüde de düşürülmemiştir. Bu sebeple işlemiş faiz alacağına hükmedilmesi de doğru değildir. Esasen davacı ödeme sırasında faize ilişkin hakkını saklı tutmadığından BK’nın 113/II. maddesi uyarınca faiz talep etme hakkını da yitirmiştir. Ayrıca mahkemece hüküm altına alanın alacağın bir bölümü faiz alacağı olup BK’nın 104/son maddesi uyarınca faize faiz yürütülemeyeceği halde, faiz alacağına tekrar faiz uygulanması da yasaya aykırı bulunmuştur....

              -KARAR- Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı makine kiralamasına ilişkin kira ve nakliye bedellerini ödemediğini ileri sürerek alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen takipte davalının asıl borca yetkiye ve faize yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili icra dairesinin müvekkilinin muamele merkezi ... İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca ana borca itirazları olmadığını, faize itiraz ettiklerini, faturaya dayalı alacağın henüz muaccel olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve davalı beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne, takibe davalının yaptığı itirazın iptali ile 8.504.98.-YTL.ana paraya takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 2/2.maddesi uyarınca yürütülecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili yönünde takibin devamına, haksız itirazı gözetilerek takdiren % 40 üzerinden 3.401.99.-YTL....

                Davacı alacaklı tarafından davalı kiracı ve kefil hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalı kefil ...'in 660.-TL kira alacağı ve 40,26.-TL işlemiş faize yönelik itirazın kaldırılmasına, davalı kiracının 5.940.-TL kira alacağı ve 181,19.-TL işlemiş faize yönelik itirazının kaldırılması ile kiralanandan tahliyesine karar verilmiş olup, karar davalı borçlular tarafından temyiz edilmiştir. 1-İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.240.-TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....

                  UYAP Entegrasyonu