Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/6212 esas sayılı dosyasında borca, faiz oranına, faize ve tüm ferilerine itiraza ilişkindir. Somut olayda, İlk derece mahkemesi'nce; davacıların faiz oranına ve faize itirazları konusunda mahkeme hakimi tarafından resen hesaplama yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirme denetime elverişli bulunmamaktadır....

Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 104/son ve 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2021 NUMARASI : 2020/633 ESAS - 2021/1466 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamlı takip başlatıldığını, takip talebinde 3.917,08- Euro işlemiş faiz adı altında faiz istendiğini, ilamda hükmedilen faizin ve faiz oranlarının fahiş ve fiilen uygulanmayan oranlar esas alınarak hesaplandığını, takip tarihinden itibaren istenilen faiz oranı da fahiş olduğunu, işleyecek faiz oranına da itiraz ettiklerini söyleyerek faize yönelik itirazlarının kabulüne, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    Ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine, borçlu, vekili aracılığı ile yasal süre içinde borcu olmadığını belirterek faize ve tüm ferilere itiraz etmiştir. İtiraz üzerine takip durmuş, alacaklı vekili icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunmuştur. Takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinin 1.11. maddesi gereğince kira paralarının her ayın ilk beş günü içinde ödeneceği ve ödemede gecikilmesi halinde her ay için muaccel kira parası tutarının aylık %5 i oranında temerrüt faizi ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında sözleşmede kararlaştıran faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamakta ise de faiz başlangıç tarihinin sözleşmede kararlaştırılan her ayın 5.'i olarak hesaplanması gerekirken ayın 1.'...

      Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı kiracı işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmiş davalı kefil ise borcu bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiştir. Mahkemece, davalı kefil yönünden davanın reddine, davalı kiracı yönünden davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mevcut deliller mahkemece takdir edilmiş olmasına göre; Takip tarihine kadar talep edilen kira alacakları için temerrüt oluştuğundan, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının faize ve icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takipte dayanılan ve hükme esas alın 18.05.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/467 Esas KARAR NO: 2020/833 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/04/2018 KARAR TARİHİ : 08/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının talebi üzerine, davalı şirkete elektrik dağıtım hizmeti verilmiş olduğu, verilen bu elektrik hizmeti neticesinde de davacı şirketin, davalıdan ödenmemiş faturalar karşılığı ----------- asıl alacak faiz ve masraflar hariç tutarında alacağı bulunduğu, davalının sözleşmeden kaynaklanan elektrik kullanım ve dağıtım hizmet bedelini ödemediği, alacağın tahsili için yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiği, olumlu netice elde edilemediği ve bunun üzerine davalıya---------------üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının borcunu ödemediği, borca, takibe, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği, davalının borca, faize...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/467 Esas KARAR NO: 2020/833 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/04/2018 KARAR TARİHİ : 08/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının talebi üzerine, davalı şirkete elektrik dağıtım hizmeti verilmiş olduğu, verilen bu elektrik hizmeti neticesinde de davacı şirketin, davalıdan ödenmemiş faturalar karşılığı ----------- asıl alacak faiz ve masraflar hariç tutarında alacağı bulunduğu, davalının sözleşmeden kaynaklanan elektrik kullanım ve dağıtım hizmet bedelini ödemediği, alacağın tahsili için yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiği, olumlu netice elde edilemediği ve bunun üzerine davalıya---------------üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının borcunu ödemediği, borca, takibe, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği, davalının borca, faize...

            Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

              İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.)....

                Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

                  UYAP Entegrasyonu