Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile takip açıldığını, anılan takipte ödeme emirleri davalıya tebliğ edilince davalının takip konusu alacağa itiraz ettiğini, davalının itirazlarının takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, bu yönüyle haksız ve hukuka aykırı olarak borca ve faize itiraz etmesi nedeniyle davalının alacakların %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, davalının, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takipte asıl alacağa ve faize ilişkin itirazının iptaline, takip konusu borçlara ve faizlere yapılan itirazların haksız ve takibi geciktirmeye yönelik olması nedeniyle davalının alacak miktarlarının güncel tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    edildiğini, mahsup sonucu 31.283,85 TL davacının alacağı olduğunu kabul ettiklerini ancak asıl alacağın 98.806,37 TL'si ile bu miktara işletilen faize itiraz ettiklerini beyan etmiştir....

      Davalı borçlu vekili 26.07.2017 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

        Davalı borçlu kiracı itiraz dilekçesinde, alacaklıya herhangi bir borcunu bulunmadığını, yaklaşık 2 yıldan bu yana tüm kiralarını elden ... isimli şahsa ödemekte olduğunu, daireyi alacaklı adına kendisine kiraya verenin ... olduğunu, kira borcu olmadığını, bu konu ile ilgili ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/9001 esasında ve ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/875 esas sayılı dosyasında davalarının devam ettiğini bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Davalı borçlu kefil itiraz dilekçesinde, kendisinin hiç kimseye kefil olmadığını, kira sözleşmesinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

          in temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı banka tarafından genel kredi sözleşmesi,ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarına dayalı olarak borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra emri tebliğ edilmeden önceki dönemde borca ilişkin yaptığı ödemeler bulunduğunu ileri sürerek takipte talep edilen asıl alacak miktarına, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir.İİK.'nun 150/ı maddesi uyarınca;krediyi kullandıran tarafça ,noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, tazmin talebine veya ihtara tebliğ edildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, İİK.'...

            Mahkemece yargılama sürecinde inşaat mühendisi ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden ... tarihli birinci bilirkişi raporu ve bu rapora itiraz edilmesi üzerine ... tarihli ... ve ... tarihli ... ek rapor, bu raporlara itiraz edilmesi üzerine inşaat, mali müşavir ve hukukçudan oluşan heyetten ... tarihli ikinci bilirkişi ön raporu alınmış, eksik belgelerin ikmâlinden sonra bu heyetten ... tarihli asıl rapor alınmış, itiraz üzerine ikinci bilirkişi heyetinden ... tarihli ek rapor alınmış, yine itiraz üzerine aynı heyetten ... tarihli ikinci ek rapor alınmış, bu rapora da itiraz edilmesi üzerine ... tarihli üçüncü ek rapor alınmış ve bu raporlar değerlendirilerek davanın 147.128,82 TL 'lik kısmının kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna her iki taraf vekili itiraz etmiş ve hesaba katılmayan alacak kalemlerinin gözetilmediği itirazında bulunulmuştur. Alınan raporlarda tarafların itirazları cevaplandırılmamıştır....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2019/782 ESAS - 2020/117 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz ) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 İflas T4 tarafından başlatılan 44 örnek Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamlı takipte icra emrinin taraflarına 09/09/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, usulüne uygun olarak icraya dayanak belgeleri içermeyen icra emrinin iptali ve icra emrinde zikredilen 7.948,79- TL asıl alacak haricinde kalan ve fahiş miktarda hesaplanan 33.464,95- TL işlemiş faize ve 6.009,83- TL sigorta masrafının alacağına itiraz ettiklerini, icra emri dayanağı gösterilen ve taraflar arasında akdedildiği belirtilen sözleşme ve sair evrakların yani icra takibine dayanak belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, iş bu hususun taraflarına çıkartılan tebligatta...

              Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

                Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22/05/2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu