Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekilleri, davanın arabuluculuğa tabi ve zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu, dosyada uzlaşamama tutanağının görülemediğini, davanın zaman aşımına uğradığını, söz kunusu icra dosyasında müvekkili ...' nın davacı ile birlikte borçlu durumda olduğunu, davacı kefil olup, müvekkilinin borcum olmadığına yönelik iddiası bulunmamasına rağmen kefilin bu türden bir iddia ortaya atmasının üstelik asıl borçlu müvekkiline de dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davada taraf olmadığını, kendisinin de de borçlu olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, takibe konu senedin teminat senedi mahiyetinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

    Katkı Payı için düzenlenen faturanın bir kısmından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, itiraz edilen kısmın icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebin reddine ilişkin karar istinafa konu edilmiştir. Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun 72. maddesinde, borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabileceği; icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemece, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği belirtilmiş olup, bu madde özel bir tedbir türünü düzenlemiştir. Anılan hüküm uyarınca eldeki davada da teminat yatırılması karşılığında icra takibinin durdurulmasına dair tedbir kararı verilmesinde bir engel bulunmamaktadır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/229 2021/291 DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Adana 5....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2021 NUMARASI : 2021/229 2021/291 DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Adana 5....

      DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 17.02.2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022 Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle; 06.06.2017 tarihli eser sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, müvekkili tarafından sunulan teminat mektubunun süresinin kısa olduğu gerekçesiyle kabul edilmediğini, davalı tarafın avans ödemesini yapmayarak işin yapılmasını engellediğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiği için cezai şart ödemesi gerektiğini, cezai şartın tahsili talepli icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu anlamda davanın yanları arasındaki sözleşmenin hukuki niteliğinin "eser sözleşmesi" olduğu değerlendirilmiştir. Yine taraflar arasında akdedilen sözleşmenin EK-2 "İşin Kapsamı, Tutarı ve Ödemeler" başlıklı ekinde işin bedeli hususunda sözleşmenin "İşin Bedeli" başlıklı 2. maddesinde ise "anahtar teslim" götürü olarak kararlaştırdıkları anlaşılmaktadır. 15. Davacı yanın, davalı ile akdetmiş olduğu sözleşme kapsamında üzerine düşen edimi ifa ettiğini, yaptığı işlerin bedelini talep ettiği, ayrıca haksız olarak paraya çevrilen teminat mektupları bedellerinin tahsili ile teminat olarak verilen mektuplardan ötürü borçlu olmadığının tespiti ve iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. 16....

          Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi hatalı olduğunu, teminat mektubunun süresinin dolduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı -yüklenici eser sözleşmesi kapsamında işin teminatı olarak davalıya verdiği teminat mektuplarının iadesi ile davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş davalı - iş sahibi ise geçici ve kesin kabulün yapılmadığını, teminatların iade şartlarının oluşmadığını savunmuş, mahkemece kesin kabulün şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak yüklenici tarafından iş sahibine işin garantisi olarak verilen teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir....

            DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı teminat çeki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve çekin iptali talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmalı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, taraflar arasında dayama lastiğini alım - satım konusunda anlaşıldığını, sözleşme kapsamında verilen teminat çeki verildiğini, malların teslim edildiğini, davalı tarafın herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı belirterek davacı tarafın Kuveyt Türk Bankası A.Ş....

            değişik tarihlerde ifa edilmiş olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilerek müvekkillerimizin borçlu olmadığının tespitine, Müvekkillerimizin borçlu olmadığının tespiti halinde, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde ikame edilen ----....

              Noterliğinin 13/06/2013 tarihli, ... yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin 26.2 maddesi uyarınca feshedildiğinin bildirilmiş olduğunu, davacı tarafından ikame edilen huzurdaki dava ile sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile yoksun kalınan kâr iddiasıyla şimdilik 1.000-TL, haksız olarak kesildiği iddia edilen cezaların tespiti ile şimdilik 500-TL tazminat ve 100.000-TL tutarındaki teminat mektubuna ilişkin borçlu olmadığının tespitini, teminat mektubunun iptalini ve teminat mektubu için ödenen 15.000-TL komisyon bedelinin talep edilmekte olduğunu, işbu davanın belirsiz alacak davası için gerekli şartlar oluşmadan açıldığından hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmeyi fesheden tarafın davacı olduğunu, bu nedenle sözleşmeye bağlı herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağını, davacının yoksun kalınan kâr kaybı talebinde bulunamayacağını, sözleşmenin süresinin 10 yıl değil; sözleşmede kararlaştırıldığı...

                UYAP Entegrasyonu