Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı teminat çeki bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmalı olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında 15/05/2017 tarihinde enerji nakil hattı yapım işine ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Sözleşme bedelinin KDV dahil 218.303,330 TL olduğu anlaşılmaktadır. TBK'nın 470. maddesi uyarınca; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir....

    alacak olarak kaydedilmediği, tarafların yasal defter kayıtlarında bulunmadığı, davaya konu senedin bedelinin, taraflar arasında mevcut 25.11.2013 tarihli eser sözleşmesinin 9. maddesinde bulunan alınması gereken teminat senedi bedeli olan 155.000 TL tutarında olması, sözleşmenin aynı maddesinde “...teminat senedini İşveren'e vermiştir...” ibaresinin bulunması ve taraflarca iş bu sözleşmenin imza altına alınmış olması kaşsında, teminat senedinin sözleşme gereği, ... tarafından ......

      sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

        Say. takip dosyası konu olan çekin arka yüzündeki kaşe ve imzanın müvekkilline ait olmaması sebebi ile müvekkili şirketin alacaklı görünen tarafa borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin iptalini, Alacaklı tarafça haksız olarak ciranta sıfatı ile borçlu olarak gösterilen müvekkil şirketten yine haksız ve hukuka aykırı şekilde talep edilen çek tazminatı yönünden müvekkili şirketin borçlu olmadığını, müvekkili aleyhine kötü niyetli olarak icra takibine başlanılması sebebiyle de davalı tarafa % 20 kötü niyet tazminatının hükmedilmesini ve bu tazminata dava tarihinden itibaren reeskont avans faizinin uygulanmasını, yargılama giderlerinin ve de vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir....

          davacının davalıya 49.434,60 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve kararın Yargıtay 15....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1378 Esas KARAR NO : 2021/605 DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/12/2017 KARAR TARİHİ : 21/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili firma arasında --- yürürlük tarihli----- başlıklı sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereğince davalı üstlendiği işi ---- tarihinde eksiksiz olarak teslim etmesi gerekirken-- tarihine kadar teslim edemediğini, bunun üzerine davalı tarafa ---- aracılığı ihtarname gönderildiği ve sözleşmenin fesih edildiği ve uğranılan zararın yasal yollardan tahsil edildiği davalı tarafa ihtaren bildirildiğini, davalının eksik yaptığı işlerin Mahkeme aracılığı ile tespit ettirildiğini ve ------- sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda davalının --- tutarında eksik iş yaptığının belirlendiğini, davalı tarafa...

              seri no.lu ve 40.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çekin dava tarihinden sonra ibraz ile ödendiği anlaşılmakla ödenen tutarın ödeme tarihi olan 09/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, 2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 2.732,40 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 683,10 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 2.049,30 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28....

                Yapılan açıklamalar göz önüne alındığında dosya tarafları arasında yukarıda belirtildiği şekilde eser sözleşmesinden kaynaklı bir ticari ilişkinin kurulduğu, söz konusu ilişki kapsamında her iki taraf kayıtlarında da sabit olduğu üzere davacı tarafından davalı aleyhine toplamda 12 adet olmak üzere 475.516,84 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından ise davacı aleyhine 3.442,02 TL yansıtma faturası düzenlendiği, söz konusu faturalar haricinde davacı kayıtlarına göre davalı tarafça 457.386,00 TL tutarında ödemede bulunulduğu, davalı kayıtlarına göre ise davalı tarafça 459.837,99 TL tutarında ödemede bulunulduğu, az yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından üstlenilen esere yönelik işin yapıldığı ve davalı yana teslim edildiğin davacı yanca kanıtlandığı kanaatine varıldığı, her ne kadar davalı tarafça ayıp iddiasının davacı tarafa bildirimi yönündeki ispat külfetinin yerine getirildiği düşünülse bile ayıbın varlığının davalı yanca ispatlanamadığı kanaatine varıldığı, her...

                  Taraflar arasında düzenlenen 15/11/2019 tarihli sözleşmenin 19.1 ve 6.2.1 maddesinde alt yükleniciye montaj bedelinin %10'una karşılık gelen 425.390,00 USD tutarında teminat çeki karşılığı avans ödemesi yapılacağı hükme bağlanmış olup, ihtiyati haciz talebine konu edilen 01/05/2022 keşide tarihli çekin miktarı da 425.390,00 USD'dir. Bu durumda ihtiyati haciz kararına konu çekin avans karşılığı teminat olarak verilen çek olduğunun iddia edilmesi karşısında, avans ödemesinin yapılıp yapılmadığı, çekin karşılıksız kalıp kalmadığı, teminat çekinin tahsili yönünden muacceliyetinin gerçekleşip gerçekleşmediği konularında henüz yaklaşık ispat sağlanamadığı ve henüz İİK'nın 257 maddesindeki şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

                    Bu bilgiler ışığında somut olayda, davacı vekili, taraflar arasında 21.06.2012 tarihli eser sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacı şirketin Turkuaz villalarını yapan şirket olduğunu, davalıya 40 villanın kapı, dış basamak, eşik mutfak tezgahlarını yapmak hususunda anlaşıldığını, sözleşmeye göre 5- 15 nolu 2 dairenin davalı şirkete verileceğinin kararlaştırıldığını, dava konusu 250.000,00 TL bedelli senedin ise teminat senedi olarak verildiğini, taraflar arasında 125.000,00 TL'lik bir senedin mevcut olmadığını takibe konu bononun teminat bonosu olup, kayıtsız şartsız bir borç ikrarı içermediğini, kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek senetten ötürü borçlu olmadığının tespiti istemiyle mevcut davayı açmış, davalı vekili bononun teminat bonosu olarak verildiğini, ancak davalı şirketin yapması gereken işin yarısını tamamladığını, daire devirlerinin yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkeme davacının menfi tespit talebinin kabulüne ve davacının kötüniyet...

                    UYAP Entegrasyonu