Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucu verilen kararda özetle; davacının, davalının yapmış olduğu icra takibine konu çek nedeniyle 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, davacının davaya konu çeki teminaten davalıya verdiğini iddia ettiği halde, delil olarak dayanmış olduğu İzmir 5....

    Davacı dava dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında ayıplı olduğu iddia edilen kumaşlar yönünden 2.191.580,88 TL borçlu olmadığının tespiti ile 640.813,12 TL kesin teminat mektubu ve nakit avans karşılığı verilen 1.068.021,88 TL bedelli teminat mektubunun da iadesine karar verilmesini talep etmiş, bu taleplerinden yalnızca borçlu olmadığının tespiti istenen 2.191.580,88 TL üzerinden dava açılırken yatırılması gerekli peşin harç yatırılmış, diğer talep konusu avans teminat mektubu ve kesin teminat mektubu bedelleri para ile değerlendirilebilen işlerden olduğu halde harç yatırılmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevî ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır....

      -TL.lik teminat mektubuna ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, teminat mektuplarının nakde çevrilmeye çalışıldığını, mektupların nakde çevrilmesi durumunda ticari faaliyetlerinde zor duruma düşeceğini iddia ederek davaya konu mektuplar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının iddia ettiği gibi, müvekkili şirketten bir alacağı bulunmadığını, davacının davalıya olan cari hesap borcu nedeniyle teminat mektuplarının nakde çevrildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının dava tarihi itibariyle 1.937.48.-TL.daha davalıya borçlu bulunduğu, hatırlatılan yemin teklif hakkının davacı tarafça kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        Davacı vekili istinafında; davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece davalıya 462.315.20 TL borçlu olmadığının tespitine karar verdiğini, dava değeri dava dilekçesinde 460.764,20 TL olarak gösterildiğini, davalı vekilinin lehine nisbi olarak 4.495,24 TL vekalet ücreti verildiğini, dava dilekçesinde çek bedelleri kadar borçlu olmadıklarının tespitini talep etmediklerini, çek bedelinden 460.764 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, kısmen kabul olduğu için yargılama giderlerinin hesabında da hataya düşüldüğünü, tamamının davalıdan tahsilinin gerektiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı alt yüklenicidir....

          Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davaca tarafa ait banka hesaplarına ve araçları üzerine haciz ve bloke şerhleri düştüğünü, bu nedenlerle icra takibine konu senet, davalı tarafa verilen teminat senedi olduğundan öncelikle senetten kaynaklı olarak davalı tarafa, davacının borcunun bulunmadığının tespitine, davalı tarafın, eser sözleşmesi gereği eksik ve ayıplı işler ile delil tespiti masrafları toplam bedeli olan 7.346,46-TL nin asıl alacaktan mahsup edilmesine, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesinden kaynaklı olarak verilen teminat mektubu ve teminat çekleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen Antalya ... Noterliğinin ... tarihli ... yevmiye nolu “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapımı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” kapsamında tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacı müteahhitlerin işi süresinde, ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim edip etmediği, davalı arsa sahibinin cezai şart alacağının doğup doğmadığı ve dolayısıyla dava konusu teminat senetleri ve teminat mektubunun karşılıksız kalıp kalmadığı ile bu teminat senetleri ve mektubu nedeniyle davacıların davalıya karşı borçlu olup olmadığına ilişkindir. Taraflar arasında, dava konusu çeklerin teminat senedi olduğuna ilişkin ihtilaf yoktur. Davamıza emsal Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... E. ... K....

              DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır. "...Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince düzenlenen teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2015/8389 Esas, 2017/983 Karar sayılı ilamı ile onanmış, bu kez davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

              ortağı ...’e yapılan ilave ödemelere karşılık olmak üzere, şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte ödenmesine, alt yüklenicinin sözleşme gereği ödemesi gerektiği halde ödemediği işçilerin SGK primleri ve eksik işçilik prim cezalarına karşılık olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte ödenmesine, diğer zararlar (ödenmeyen vergiler, zamanında kesilmeyen faturalar nedeniyle uğranılacak vergi cezaları vs.) için şimdilik 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte ödenmesine, 5 yıllık garanti yükümlülüğünden kaynaklı bu süre içinde ortaya çıkacak zeksik ve ayıplı işlere karşılık teminat olarak banka teminat mektubu/ipotek/ şahsi teminat verilmesine garanti yükümlülüğü kapsamında sonradan ortaya çıkacak gizli ayıp ve eksikliklerin bildirilmesi için adres, telefon,e-posta bildirilmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, işbu...

                Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde, dava konusu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile senedin iadesine karar verilmesi talep edilmiş olup İlk Derece Mahkemesince davacının teminat senedinden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespiti yönünde hüküm kurulmasına rağmen senedin iadesi talebi hakkında hüküm kurulmamış olması hatalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Davalı tarafın tüm davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine, 2....

                  Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 02/04/2008 tarihli sözleşmenin imzalandığı, bu kapsamda davacıdan 115.000,00 TL ve 17.711,00 TL tutarında iki adet teminat mektubu alındığı, yeni yapılan ihale zamanında sonuçlanmadığı için dava dilekçesinde bahsedilen 39.813,07 TL tutarında teminat mektubunun alındığı, kesin kabulün yapılabilmesi için bir kısım belgelerin davcıdan talep edildiği, ancak davacı tarafça bazı belgelerin ibraz edilemediği, devamında 06/04/2012 tarihinde toplana kabul komisyonu kararı ile davacıdan işçilik davalarına karşılık 48.000,00 TL teminat mektubunun alınması halinde kesin kabulün yapılacağı yönünden karar verilmekle birlikte davacının mali işler müdürlüne mektubun sunulduğu, aynı gün toplanan kabul komisyonu kararı ile tutanağın imzalandığı alınan teminatların iadesi için yazılan yazıda dava dilekçesinde bahsedilen 115.000,00 TL, 17.711,00 TL ve 39.813,07 TL tutarlı teminat mektuplarının iade edildiği ancak işçilerden kaynaklı davaların...

                    UYAP Entegrasyonu