Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taki omnibus hesabından, davacının müşteri hesap numarası ile ilişkilendirilmiş olarak, davacının hesabındaki sözleşme sayısı (3) kadar OMKO kodlu sözleşmenin piyasada oluşan fiyat üzerinden satış emrinin 4 ayrı zamanda verildiği ve bu 4 emrin ... olduğunu, diğer bir deyişle piyasa koşulları uygun olmadığı (alıcı bulunmadığı, uygun alış kotasyonu bulunmadığı, alıcı bulunmadığı için ve işlem yapılan piyasanın kuralları gereği emrin bekleme süresinin dolduğu gibi herhangi bir olumsuz piyasa koşulu söz konusu olabileceği) için dört ayrı zamandaki emirlerin işleme dönüşmediği ve davacının hesabındaki 3 adet OMKO kontratının satış emri verilmesine rağmen satılamadığının anlaşıldığını, neticeten; açıklanan log kayıtları ve piyasadaki notasyona dair açıklamalardan davalı aracı kurum nezdindeki davacıya ait hesaptaki 3 adet OMKO kodlu vadeli işlem sözleşmesinin 20.04.2020 günü piyasada oluşan herhangi bir fiyattan satılması için dört ayrı zamanda davalı aracı kurum tarafından emir verildiği ve...

    (CMK m.119/2) Arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, açıkça gösterilmelidir. Ayrıca Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 7. maddesine göre; arama talep, karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, aranılacak eşyanın elde edilmesi hâlinde el konulup konulmayacağının açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Arama kural olarak hâkim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hâllerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile yapılabilecektir. Konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda sadece hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile arama yapılması mümkündür....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2021 NUMARASI : 2021/432 ESAS 2021/373 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrin KARAR : Mersin 1....

      İlgili fatura ara hakediş olup genel emrin ilgili maddelerinde ara hakedişden bu şekilde kesinti yapılabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacının hakediş faturasından yapılan kesintinin yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: sözleşmenin 36.1.maddesi uyarınca müvekkilinin işçilere ödeyeceği işçilik alacakları nedeniyle davacıdan rücu talep hakkı olduğunu, benzer bir davada mahkemece davanın reddedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine ve denetime elverişsiz olduğunu, yapılan tespite katılmadıklarını, müvekkili tarafından yapılan uygulamanın usul ve yasaya uygun olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

        Bu durumda; disiplin soruşturmasına konu fiillerden sonra verilen ve İdare Mahkemesince kararın gerekçesi oluşturan; "malzemelerin demirbaş listesine kaydedilmemesi" hususundaki yazılı emrin, dava konusu işlemin iptali için gerekçe oluşturmayacağı açıktır. Bu itibarla, davacının görev ve sorumlulukları kapsamında, alımı yapılan çilingir malzemesinin, kullanımı, dağıtımı ve demirbaş kaydının yapılması konusundaki eylemleri nedeniyle dava konusu işlemlerle, disiplin cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır....

          nin ortakları, yönetim kurulu başkanları aynı kişi olup şirketler arasında organik bağ olduğunu, fazla çalışmalarının karşılığı olan ücretlerinin hiç ödenmediğini, ayrıca davacıya aylık ücretlerinin de sürekli olarak eksik ödendiğini, davalı şirket yetkililerine yıllık ücretli izin hakkını kullanmak istediğini belirttiği ancak kendisine yıllık izninin kullandırılmadığını, davacının 15/05/2019 tarihinde eşinin Kırşehir'de doğum yaptığını, davacının kanuni hakkı olan babalık iznini kullanmak istediğini davalı şirket yetkilisi Ahmet Kaldan'a bildirdiğini, Ahmet Kaldan'ın ise "Emrin Olur" şeklinde kinayeli bir şekilde kanuna aykırı olarak olumsuz cevap verdiğini, açıkladıkları tüm bu hususların 2 yıldan fazla süredir çalıştığı işyerinde aylık ücreti sürekli eksik olarak ödenen, daimi olarak fazla mesai yapan, fazla mesai ücretleri kendisine hiç ödenmeyen davacı için bardağı taşıran son damla olduğunu, tüm bunların sonucunda davacının 28/05/2019 tarihinde İş Kanunu'nun 24/2- e maddesi uyarınca...

          Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden taşımacılık işi ile iştigal etmekte iken aracını 31.12.1997 tarihinden satan yükümlünün en son vermiş olduğu katma değer vergisi beyannamesinin Ağustos-1998 dönemine ait olmasından dolayı vergi dairesince kapanış işleminin 31.8.1998 tarihi itibariyle yapıldığı, 1998 yılına ait gelir vergisi, 1999 yılı ek gelir vergisi ve Temmuz 1998 dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerini verilmediği nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulduğu takdir edilen matrah üzerinden gelir vergisi, ek gelir vergisi, fon payı tarhiyatının yapıldığı, ağır kusur cezası, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve özel, usulsüzlük cezasının kesildiği, düzenlenen vergi-ceza ihbarnamelerinin yükümlünün vermiş olduğu adreste bulunamadığından ilanen tebliğ edildiği, tarhiyatın kesinleşmesi sonucu vadesinde ödenmeyen vergi borcu nedeniyle ödeme emrin düzenlendiği, bakılan davada, vergi mahkemesince, ödeme emirleri ile tebliğ edilen gelir...

            İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olaya ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yaptığı inceleme dosyası celbettirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, SPK tarafından davacının şikayet konusu işlem iptaline ilişkin mevzuata aykırılık nedeniyle müvekkiline cezai ya da idari bir yaptırım uygulandığına dair bir bildirim yapılmadığını, SPK mevzuatı ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkili şirketin işlemleri iptal yetkisi bulunduğunu, konunun III-37.1 sayılı Tebliğ'in 29 uncu maddesinde düzenlendiğini, müvekkilinin de bu yetkisini kullandığını, davacının verdiği toplam 208 emrin hiçbirinin o anda uluslararası piyasalarda geçerli fiyatı içermediğini, bu nedenle mevzuatın ve sözleşmenin verdiği yetki çerçevesinde işlemin iptal edildiğini ve durumun davacıya derhal bildirildiğini, işlem kayıtlarının sistemden silinmesinin söz konusu olmayıp işlemin iptalinin söz konusu olduğunu, bu durumun log kayıtlarıyla da sabit olduğunu, dolayısıyla...

              KARŞI OY Dosya içeriğine göre sanığın 06/04/2015 günü katılanın ikametinin giriş kapısının önüne "ne istiyorsun benden seni ne kadar çok sevip sensiz nefes alamadığımı haykırmamımı peki bu sesi ananda duysun mu, gidip anana seni ne kadar sevdiğimi mi anlatmam istiyon emrin olur be sevdam bişeyi çok merak ediyom seni bu kadar çok koruyom bunu çok merak ediyom bu gece kapıyı kırmıyorsam bir sebebi var sütlaç yapıp evine almam var kek yapıp çağırmam var bensiz hayat sana zindan demen var ama insanız sonuçta," biçiminde sözler içeren not bırakmak suretiyle cinsel taciz ve şantaj suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davasının açıldığı, Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonunda, sanığın bıraktığı notun içerisinde yer alan "bu sesi anan da duysun mu, gidip anana seni ne kadar sevdiğimi mi anlatmam istiyon" şeklindeki sözlerinin TCK'nın 107/2.maddesinde düzenlenen şantaj suçunu, diğer ifadelerin ise cinsel taciz suçunu oluşturduğu kabul edilerek her iki suçtan da mahkumiyetine karar verildiği...

                CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu ödeme emrinde davacı borçlunun çekmiş bulunduğu hangi kredisine istinaden icra takibi yapıldığı, faiz oranları belli olduğu gibi takibe geçilmeden davacı borçlu hakkında ihtarname keşide edilmesinden dolayı davacı borçluya hangi krediye istinaden takibin yapıldığı hususlarından haberdar olduğunu, ödeme emrin ve eklerinin konulduğu zarfın dışında, zarf içerisinde bulunan belgelerin nelerden ibaret olduğunun usulünce yazıldığını, davacı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, ödeme emrinde faiz başlangıç tarihleri, faiz oranlarının detaylıca ve anlaşılır şekilde yazdığı gibi, zaten gerek davacıya tebliğ olunan ihtarnamede ve gerekse imzalanan kredi sözleşmelerinde akti ve temerrüd faiz oranlarının davacı tarafından bilindiğini ve davacının bu kredi sözleşmelerini okuyarak imzaladığını beyan ettiğini, davacının takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla işbu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar...

                UYAP Entegrasyonu