Davacı, iş yeri teamüllerine uygun olarak depodan şeffaf buzdolabı poşetlerini almak istediğini depo görevlisine haber verdiğini, depo görevlisinin gündüz vakti ve kamera açılarında gözükecek şekilde bu ürünleri arabasına bıraktığını, depo görevlisinin birim şefine gerekli bildirimi yapmak istediğini, bölüm şefinin iş yerinde olmaması başka bir bölümün şefinin görevli olması nedeniyle ulaşamadığından ve yaşanan yoğunluk nedeniyle bunun unutulduğunu, mesai bitimi güvenlik noktasında durdurulduğunu, aracını açmasının istendiğini, durumu depo görevlisine sorduğunda kendisine unutulduğu ifade ettiğini, depo görevlisinin bildirimde bulunması üzerine ertesi gün güvenlik noktasında bekletilen aynı ürünlerin iş yeri güvenlik görevlileri tarafından kendisine teslim edildiğini, bu durumun davalı tanık beyanlarınca da teyit edildiğini, şirket çalışanlarının bildirimde bulunarak ilaç ve benzeri ürünlerden de şahsi ihtiyaçlarını alabileceklerinin daha önce çalışanlara bildirildiğini ve çalışanların...
Somut olayda, davacının depo sorumlusu olarak seçildiği, ara ara sayımlar yapıldığı ve bazen açık bazen fazla verdiği tanık beyanlarına göre sabit olduğu anlaşılmıştır. Yine tanık beyanlarına göre, depo sorumlusu seçilen davacının haricinde birden fazla kişide anahtar olduğu, bazen davacının haberi olmadan mal alındığı sabittir. Davacının depo anahtarını bırakması, işi bıraktığı anlamında değil deponun anahtarını bırakması anlamında olduğu, davacının kıdeminin 20 yıldın fazla olduğu göz önünde bulundurularak davacının istifa etmediği anlaşılmıştır. Bu haliyle davalı işverenin haksız feshinin olduğu böylelikle davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazandığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davalının fazla çalışma yönünden istinaf incelemesi talebinin 4857 SK'nın 63. Maddesinde haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu hükme bağlanmıştır. Fazla çalışma ise aynı kanunun 41 ile 43. Maddelerinde düzenlenmeştir.41....
Davacı idarenin istinaf dilekçesine ekli sunduğu banka dekontundan, karar tarihinden sonra 04.03.2022'de mahkemece depo edilmesi istenen bedelin bankaya yatırıldığı anlaşılmaktadır. Son oturumda bedelin banka hesabına depo edildiği hususu dosyaya yansımamış ve ilk derece mahkemesince mevcut duruma göre 2942 S.K'nun 10/8 maddesi doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır. Kural olarak, ilk derece kararı hukuka uygundur. Ancak, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istemli davalarda, idarenin kamu hizmeti yapmak amacıyla gerçekleştirdiği kamulaştırma işlemi idare hukuku bağlamında geçerliliğini devam ettirmektedir. Davacı idarenin bu kamulaştırma işlemi nedeniyle daha sonradan bedel tespiti davası açma olanağı da bulunmaktadır. Bu dava dosyasında, istinaf aşamasında olsa bile idarenin depo ara kararını yerine getirmesi olgusunu görmezden gelerek dava konusu uyuşmazlığın devam etmesine sebep olmak, usul ekonomisi ilkesine aykırı olacaktır....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; önalım bedelinin davacı tarafından dava açılırken hazır edilmesi ve mahkemece ön inceleme duruşmasında bedelin vadeli hesapta nemalandırılmak üzere depo edilmesi hususunda karar verilmesi gerekirken; davanın açıldığı tarih olan 13.11.2015 tarihinden ve ön inceleme duruşmasının yapıldığı tarih olan 01.06.2016 tarihinden uzun bir zaman sonra, 17.04.2019 tarihli duruşma günü verilen ara karar ile davacı vekiline satış bedeli ve tapu harcı olmak üzere toplam 255.000,00 TL’yi üçer aylık vadelerle ve mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden ...,... Şubesinde davalı adına açılacak hesaba depo etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş ve davacı tarafından 21.05.2019 tarihinde söz konusu bedel mahkeme veznesine depo edilmiştir....
Petrol Rafinaj Sanayii Ve Ticaret Anonim Şirketin’nin iflasına karar verilmesini talep etmek zorunda kaldıklarını, 6102 Sayılı TTK.240/1 maddesi ile ”..hükmü gereğince şirketin depo kararına rağmen borçlu olduğu parayı yatırmaması halinde depo kararının ortaklara veya içlerinden bazılarına da tebliği ve gereği yerine getirilmediği takdirde şirketle birlikte tebligat yapılan ortakların iflaslarına karar verilmesi istenebilir..” (Yargıtay 11.HD. Esas : 1990/1602 Karar : 1990/4020 Tarih : 21.05.1990) gereğince davalı ... Petrol... A.Ş.’nin depo kararını yerine getirmemesi halinde şirket ortakları diğer davalılar .... Petrol A.Ş.'ye dosya borcunun depo kararının ortaklara da tebliğini ve gereğini yerine getirmedikleri takdirde şirketle birlikte bahsi geçen ortaklarında iflaslarına karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek; mukabil delil sunma hakları saklı kalmak kaydı ile haklı davalarının kabulü ile, davalı iflası istenilen Ankara Ticaret Odasına ... Sicil Nosu ile Kayıtlı ......
Davalılardan ... vekili, cevap dilekçesinde, ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle emsal taşınmaz satışları dikkate alınarak yeniden belirlenmesini ve bulunacak rayiç bedelin davacı tarafça depo edilmesi halinde ipotek şerhinin kaldırılabileceğini savunmuştur. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; imar ipoteği nedeniyle tesis edilmiş ipoteklerin kaldırılabilmesi için, dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğunun tespit edilmesi, emsal araştırması yapılması, bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki rayiç değerinin tespit edilmesi ve belirlenecek bu bedel depo edildikten sonra davanın kabulüne karar verilmesi benimsenmiştir. Nitekim, mahkemece de bu yönde araştırma yapılarak, dava konusu ipotek bedeli tapuda 6.300-ETL (0,06-TL) olmasına rağmen rayiç bedeli 3.979,81-TL olarak belirlenmiş ve bu bedelin davacı tarafça depo edilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacı ile aynı durumda bulunan yükleniciden temlik alan 3. kişilerin açmış olduğu dava dosyaları getirtilip belirlenen eksik işler ve iskan ruhsatı ile ilgili bedelin arsa sahiplerine ödendiğinin tespiti halinde davanın kabulüne karar verilmesi, bu bedel yatırılmamış ise; mevcut inşaatın yasal hale getirilip getirilemeyeceğinin araştırılması; yasal hale getirilebilecekse bunun için gerekli iş ve işlemlerin ilgili belediyeden sorularak bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi; alınacak cevaba göre konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu vasıtasıyla mahallinde keşif yapılarak rapor alınmak suretiyle inşaatın yasal hale getirilmesi için gereken tüm masrafların ve oturma ruhsatı alınmasında gerekli masrafların tespit edilmesi, tespit edilen bedelin depo edilmesi için davacıya süre verilmesi, depo ettiği takdirde davanın kabulüne karar verilmesi, aksi halde davanın reddedilmesinden ibarettir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Niksar Asliye (Ticaret) Mahkemesi Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı davalı aleyhine iflas yoluyla takibe geçtikten sonra iflas davası açmıştır. Bu nedenle dava İİK.nun 177.maddesine dayanan doğrudan iflas davası niteliğinde olmayıp İİK. nun 155. ve devamı maddelerine dayanan takipli iflas davasıdır. Bu davada İİK.’nun 158.maddesi uyarınca borçluya depo emri tefhim veya tebliğ edilmesi gerekir. Depo emrinde asıl alacak ve eklentileri yer almalı, depo emrinin düzenlendiği tarihe kadar borçlunun ödemesi mevcutsa bu ödeme de gözetilmelidir....
Davacı vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; İlk derece mahkemesince kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 74.197,33 TL'nin bankaya davalılar adına depo edilmesi için usulüne uygun şekilde süre verilmiş ve bu süreler içerisinde tespit edilen kamulaştırma bedeli davacı idare tarafından yatırılmamış ise de, istinaf dilekçesine ekli dekonta göre Ziraat Bankasının Güllük/ANTALYA şubesine açılan hesaba tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 74.197,33 TL'nin davacı idare tarafından 10/02/2021 tarihinde yatırıldığının anlaşıldığı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30/09/2020 tarih 2020/5625 E. 2020/7629 K....
Esas sayılı dosyasından alacak hesabının 72.441,55-TL asıl alacak, 2.326,16-TL işlemiş temerrüt faizi %36, 138,99-TL %5 BSMV, olmak üzere toplamda 74.906,70-TL toplam alacağın icra masrafları, vekalet ücreti ve 72.441,55-TL asıl alacağa işleyecek %36 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV'si (fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili istemli (TBK 100. Madde gereği yapılacak kısmi ödemeler öncelikle alacağın faiz ve ferilerine sayılacaktır.) olarak hesaplandığı, Mahkemenin kesinleşen 2017/73 E. Sayılı Dava dosyası ile talep yönünden mükerrerlik bulunmadığı, Huzurdaki davaya konu takip talebi alacakları içerisinde DEPO istemi yöneltilmediği dolayısıyla yukarıda hesaplanan nakdi alacaklar yönünden mükerrerlik vb tereddüt oluşmadığı, Mahkemenin kesinleşen 2017/73 E....