"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, hizmet tespiti ile prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olup, resmi belge ve yazılı delil esas ise de; ispatı için özel bir usul öngörülmemiştir. Bu kapsamda; işverenle sigortalı arasındaki işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin davada verilmiş ve kesinleşmiş karar hizmet tespiti davasında güçlü delil mahiyetindedir....
Somut davada tespiti talep edilen dönemde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma hakkı bulunduğu sabittir. Bozma sonrası, davacının talebi açıklattırılmak suretiyle isteminin, “506 sayılı Kanunun 63/B kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının” tespiti olduğu hususunun netleştirilmesi karşısında, Mahkemece, davacının bu istemi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması isabetsiz olmuştur. Öte yandan, Mahkemece, ücretin ispatı konusunda yukarıda bahsedildiği üzere yazılı delil arandığı, ancak yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belge ya da belgeler bulunması halinde tanıkla ispatın mümkün olabileceği göz önüne alınarak, yukarıda açıklanan ispat kuralları çerçevesinde yeterli araştırma yapılmamıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Dava, haksız delil tespiti nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tahsili isteminden ibarettir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ve özellikle dava dilekçesi dikkate alındığında istemin HMK nun 106. maddesi uyarınca tespit davası olmayıp, mahkemece değişik iş defterine kayıt edilerek HMK nun 400. ve devamı maddeleri gereğince delil tespiti istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, delil tespiti istemine ilişkin kararların itirazı kabil olup, temyiz kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi sigortalı olmak çalışma ve prim ödeme ilkesine bağlı olduğundan, “hizmet tespiti” ve “prime esas kazancın tespiti” davaları sosyal güvenlik hakkının özünü oluşturmaktadır....
Kadastro Mahkemesi’nin 2008/405 Esas, 2011/44 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilerek taşınmazların müşterek kök muris ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleşerek tapuya tescil edildiğini, ne var ki tespit isteyenlerin babaları ... adına olan Şubat 1280 yoklama ve 120/106 sayılı, 24.06.1971 tarih ve 61 sayılı, 03.11.1973 tarih ve 24 sayılı tapu kayıtlarının kadastro mahkemesi dosyasında incelenmediğini ileri sürerek, bu tapu kayıtlarının hangi parselleri kapsadığının delil tespiti yoluyla belirlenmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalı ...nin delil tespiti ile ilgili giderlerden sorumlu olmaması kayıt ve şartıyla 4.000,00 TL otomobildeki değer kaybı, 450,00 TL tamir süresince araçtan mahrum kalınması tazminatı ve 534,90 TL delil tespiti gideri olmak üzere toplam 4.984,90 TL'nin dava tarihi olan 30/03/2015 tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine. Davacının fazlaya ilişkin 162,10 TL lik delil tespiti gideri talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ......
Delil tespiti giderleri yargılama gideri olduğundan dava değerine dahil edilemez. Bu sebeple dava açılarak istenmesine gerek olmadığı gibi buna rağmen istenmesi halinde de asıl alacak olarak hükmedilemez. Bu genel kurallara göre mahkemece davacının yaptığı delil tespiti giderlerinin yargılama giderlerinden sayılması ile HMK'nın 323. maddesi gereğince tarafların haklılığı oranında paylaştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekildeki hüküm tesisi doğru olmadığı gibi alacağın ıslah edilen kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken tamamına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması da hatalıdır....
Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir. 1-6100 sayılı HMK' nın 400-406.maddeleri gereğince, delil tespitinde, "Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir." .....- Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen tespitler davacı lehine kazanılmış hak oluşturmaz. Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir. 6100 sayılı HMK'nın 266.maddesine göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yapılması, taraflarca öne sürülen itirazların da yine bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekir....
.- 2022/102 D.İŞ KARAR DAVA KONUSU : DELİL TESPİTİ KARAR : Rize 2....