Mahkemece, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi anılan nedenle isabetli bulunmamıştır. 3-)6100 sayılı HMK.nun 400-406.maddeleri gereğince, delil tespitinde, "Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir." Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak oluşturmaz. Delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir. Mahkemece; delil tespiti dosyasında yeralan bilirkişi raporuna yollama yapmakla yetinmiş olan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, delil tespit dosyasından da bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/09/2022 NUMARASI : 2022/99 2022/96 DAVA KONUSU : Delil Tespiti KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Delil tespiti isteyen dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin Rumeli Hisarı Mah. Yahya Kemal Cad....
Dava; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 400 ve devamı maddeleri uyarınca delil tespit talebine ilişkindir. İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir (HMK md. 341/1). Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır. (HMK m. 400) Delil tespiti talebinin kabulüne veya reddine ilişkin kararlar nihai bir karar değildir....
Ticaret A.Ş.) bulunduğu, Davalı şirketin, 12.06.2017 tarihinde ... sayılı patentinin ihlaline ilişkin delil ve vakaların tespiti için davacı aleyhine delil tespiti davası açtığı, delil tespiti davası açmadan önce ... ürünü üzerinde çeşitli analizler gerçekleştirdiği, elde edilen sonuçların ... ürünü ile bu ürünün üretiminde kullanılan kil materyalinin ve ham maddesinin davalının patent haklarını ihlal edebileceğine ilişkin yeterli bir şüphe oluşturduğunu, Davacının dava dilekçesindeki teknik açıklamaların önemli deneysel ve analitik verilerden yoksun ve karar vermeye elverişli olmadığı, dolaysıyla, analizlerden elde edilen sonuçlardan bazılarının dava konusu patentin kapsamına girmiyor olmasının ihlal bulunmadığının göstergesi olamayacağı, Cevap dilekçesi ekinde sunulan ... tarafından hazırlanan uzman görüşünde de belirtildiği üzere, davacı tarafından sunulan yüzey alanı ve gözeneklilik değerlerinin belirlenmesinde kullanılan yöntemin/tekniğin geçerliliğinin ortaya çıkarılmasının çok önemli...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, mirasbırakandan intikal eden taşınmazlar üzerindeki mahsuldeki miras hakkının değer olarak tespitini istediğine göre, istek, Türk Medeni Kanununun 589. ve devamı maddelerinde yer alan “terekenin korunmasına” ilişkin önlem alınması değil, delil tespiti niteliğindedir. Mahkemece de istek bu şekilde vasıflandırılmıştır. Delil tespitine ilişkin işlemler ve kararlar temyizi kabil kararlardan olmadığından temiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.17.12.2012. (Pzt.)...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/53 D.iş sayılı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/37 D.iş sayılı delil tespiti dosyasında alınan ek raporun gönderilen dosyalar içinde yer almadığı anlaşıldığından, raporların taraflardan da sorulup temin edilerek dosyalar ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mevcut dosya kapsamı, davacı-karşı davalının Mahkememize sunduğu --- vekilinin açıkça delil tespiti talebinde bulunduğunu belirttiği, talep dilekçesinde tarafların---- olarak gösterildiği, sonuç talep kısmında ----- müvekkilime ait ------adlı--- markası altında satışı yapılan --- benzerliğinin, aynılığının, müvekkil firmanın ------ markalı kutusu ile benzerliğinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi" için delil tespiti talebinde bulunduğu, buna rağmen Mahkememizin esas numarasına kaydedilerek, esastan dava açılmış gibi yargılama yapılarak karar verildiği anlaşılmakla, delil tespiti talebinin bu davadan ayrılarak Mahkememizin Değişik İş esasına kaydedilmesine, karşı dava ile ilgili verilen karar, davacı-karşı davalı tarafça temyiz edilmesine rağmen onandığından ve karar düzeltme talebi de reddedildiğinden kesinleşmiş olmakla, karşı davayla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir....
beyanla kararın kaldırılmasını ve delil tespiti isteminin ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bu hali ile davacı tarafından bilirkişi raporuna yönelik itirazın veya makinede bulunduğu ileri sürülen olguların tespit ve ispatı için raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesi sonrası ek rapor alınması yönünden talebin ileri sürülmemesi, delil tespiti dosyası ve mevcut rapor gözetilerek karar verilmesi istemi karşısında delil tespiti başvurusu sonrası düzenlenen raporun eldeki davada değerlendirmeye esas alınıp alınmayacağının belirlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı tarafından Sakarya 1. Sulh Hukuk 2018/4 D. İş sayılı dosyası üzerinden düzenlenen rapora yönelik delil tespiti başvurusu 12/01/2018 tarihinde yapılmış olup, bu tarih eldeki davanın açılış tarihi (20/12/2017) sonrasına aittir. 6100 sayılı HMK'nın delil tespitinde "görev ve yetki" başlıklı 401- (4) maddesinde "Dava açıldıktan sonra yapılan her türlü delil tespiti talebi hakkında sadece davanın görüldüğü mahkeme yetkili ve görevlidir." düzenlemesi yer almaktadır....
Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında 182 parsel sayılı 11.850,00 metrekare yüzölçümlü olarak tespit gördüğü halde hükmen tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın 1/2 payına yönelik olarak adına mülkiyetin ve zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün su altında kalmadan önce elde edilmiş bir delil ya da yapılmış bir delil tespiti bulunmadığı ve su altında kaldıktan sonraki toplanan delil ile de davanın kanıtlanamayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....