Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresinde sunduğu 06.01.2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortak çocuğa her konuda yardımcı olmak istediğini, ortak çocuğun sağlığı, eğitim, sosyalleşmesi için elinden geleni yaptığını, kişisel ilişki sürelerinin kısa olduğunu, uzman raporlarının dikkate alınmadığını, talep gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı vekili süresinde hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak ağır kusurlu davacı (kadın) lehine yoksulluk nafakası (TMK md. 175) takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece, velayetleri anneye bırakılan müşterek çocuklarla baba arasında “aynı şehirde oturmaları hali“ ve “farklı şehirde oturmaları hali“ için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrıma" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin babalık duygularım tatmine elverişli, çocukların da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

    Açıklanan nedenlerle, her ne kadar davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış ise de; baba ile çocuk arasında babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı da olacak şekilde daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, kişisel ilişkinin kademeli olarak kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan; Dosya kapsamından, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmış ise de; Serik Aile Mahkemesinin 2020/254 esas ve 2020/229 karar sayılı ilamı ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her hafta sonu olacak şekilde kişisel ilişki kurulması diğer ebeveyni tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Bu sebeple, davacı kadın kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açmakta haklıdır....

    müşterek çocuklara psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının müşterek çocuklarla maddî ve manevî olarak ilgilenmediğini, müşterek çocukların fiziksel ve zihinsel gelişiminin tehlikede olduğunu, müvekkilinin müşterek çocuklara yetebilecek durumda olduğunu belirterek, müşterek çocukların velâyetinin davalı babadan alınarak müvekkili anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İstinaf Sebepleri 1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; torunları ile aralarında yalnızca ayın bir günü altı saat olacak şekilde kişisel ilişki tesisinin yeterli oladığını, davacıların kızları vefat etmeden önce davacıların torunların yatılı olacak şeklide bakmaktayken ölümü sonrasında sınırlı kişisel ilişki tesisinin hatalı olduğunu, kızlarının ölümü öncesinde müşterek çocukların zaman zaman anneanne ve dedesine emanet edildiğini ileri sürerek davacıların torunlarıyla daha uzun süreli kişisel ilişkide bulunmasına karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; müşterek çocuklardan ...'...

      Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.(Yargıtay 2....

      Kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan küçüğün görüşünün sorularak ve davalı baba ile de görüşülerek, değişen durum ve koşullara göre ortak çocuk ile uygun bir kişisel ilişki kurulması konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması (4787 sayılı Kanun m.5), dosyaya konu ceza dosyasının da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.(Yargıtay 2....

      Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının kusurunun bulunmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde aslolan çocuğun yararıdır. Tarafların müşterek çocuklarından...12.2.2014 doğumlu olup, yaşı nazara alındığında ana bakım ve şefkatine muhtaç olduğu açıktır. Müşterek çocuk...ve davalı baba arasında uzun süreli kişisel ilişki tesisi, çocuğun bedeni ve fikri gelişimine mani olabileceği gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır....

        Aile Mahkemesinin 2017/782 Esas sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davalı anneye verildiğini, annenin çocuklarına bakmadığını, davalının yeni eşi tarafından çocukların istenmediğini, çocukları ile kişisel ilişki kurmasına izin verilmediğini, davalının tehditlerde bulunduğunu belirterek müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, evlendiği eşinin çocuklarının velayetinin annelerinde olduğunu, davacıyı tehdit etmediğini,davacının kişisel ilişki günlerinde gelmediği için çocuklarla görüşemedediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;Davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk Yağmur'un velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, Esma Nur'un velayet değiştirme isteminin reddine, karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava müşterek çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki kurulması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf belirlenen şahsi ilişki tesisi kararı ,aleyhine hükmedilen yargılama gideri, vekalet ücreti sebebiyle süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). İlişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetilir....

        UYAP Entegrasyonu