"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklarla baba arasında, bir uzman aracılığı ile kişisel ilişki kurulmuştur. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi, bundan beklenen amaca aykırı düşer. Dosyada, bu şekilde düzenlemeyi çocuğun yüksek yararı bakımından haklı ve gerekli kılan bir olgu ve delil bulunmadığına göre, uzman aracılığıyla kişisel ilişki tesisi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması yada Kısıtlanması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Genişletilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından; velayet ve kişisel ilişki yönünden duruşma talepli olarak temyiz edilmişse de; velayet konusunun kesinleşmiş olması diğer temyiz istemlerinin ise niteliği dikkate alınarak HMK'nun 369. maddesi uyarınca duruşma isteminin reddiyle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak nitelikte kurulması...
Somut olayda, davalı-davacı tarafça terditli dava açılarak velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde ortak velayet, buda mümkün olmadığı takdirde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini usulen dava ve talep ettiği halde, ilk derece mahkemesince, sosyal hizmet uzmanı Özben Araman tarafından rapor düzenlenirken davalı-davacı taraf ile herhangi bir görüşme yapılmaması, davalı-davacı tarafla ilgili olarak gerekirse etraflı bir şekilde ve talimatla rapor alınmaması, ortak velayet, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeni şartlara uyarlanmasının gerekip gerekmediği konularında bilirkişi görüşüne başvurulmaması, davalı-davacının 10/02/2020 tarihli SİR raporuna yönelik itirazları konusunda olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi, gerekçeli kararda davalı-davacının ortak velayet, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu-olumsuz herhangi bir gerekçeye yer verilmemesi, salt karşı davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi yukarıda açıklanan...
davalı-davacı anneye verilen müşterek çocuklarla ... baba arasında annenin velayet hakkını kullanmasını engelleyecek ve çocukların menfaatlerine aykırı olacak şekilde her hafta sonu kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır....
Ancak anne ile çocuklar arasında kurulmuş olan kişisel ilişkinin süresi ve belirlenen "mayıs" ayı gözetildiğinde çocukların eğitimlerini aksatacak ve engeleyecek düzeyde olduğu, bu nedenle kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların üstün menfaatine aykırı olduğu belirlenmiştir. Velayet ve buna bağlı kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Bu kapsamda re'sen yapılan inceleme neticesinde kişisel ilişki düzenlemesine dair hükmün kaldırılmasına, çocuklar ile anne arasında yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece müşterek çocuk ile davalı babası arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, kişisel ilişki kurulurken çocuğun 14 yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davalı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2020/587 esas 2020/555 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 15/12/2020 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuk Hazal Elif, Asel Melisa ve Cesur Hamza ile müvekkili arasında kişisel ilişki kurulduğunu, söz konusu kişisel ilişki ile davalının anlaşamadıklarını, boşanma kararından bu güne kadar davalı tarafın çocukları müvekkiline göstermemekte ısrarcı olduğunu, müvekkilinin 2021 nisan tarihinden itibaren çocuklarını göremediğini, telefonla dahi görüşemediğini, almış oldukları hediyeleri dahi kargo ile gönderdiğini, müvekkilinin Hollanda ülkesinde ikamet ettiğini, bu nedenle davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği şekilde şahsi ilişki tesisine ve müşterek çocuklar lehine takdir edilen nafakayı müvekkilinin ödeme gücünü aştığını, müvekkilinin ekonomik durumunun aylık 7000 TL ödemeye yetmediğini, davalının ve müşterek çocuklarının kendi evlerinde ikamet ettiğini, kira giderlerinin bulunmadığını, müşterek çocuk Cesur'un sağlık sorunundan dolayı devlet...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı babanın çocuklarla kişisel ilişkisinin kaldırılmasını ya da azaltılmasını gerektirir bir durumun ispat edilmediği, çocukların hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak bir eyleminin sabit olmadığı, düzenlenen her iki sosyal inceleme raporunda da bu durumun tespit edildiği, yine düzenlenen sosyal inceleme raporlarında kişisel ilişkinin devamında çocukların üstün menfaatinin bulunduğunun tespit edildiği, çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesinin mümkün olduğu, boşanma ilamında belirlenen kişisel ilişki süresinin yeterli ve babalık duygularının tatminine elverişli olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulüne ve davanın reddine, davacının istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Cumhuriyet Başsavcılığında dosyalarının olduğunu, davalının müşterek çocuğu kaçırdığını, getirmediği için ... Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, davalının kendisine karşı ahlak dışı, onur kırıcı, rencide edici mesajlar attığını, kendisinin şikayet etmesi üzerine davalı hakkında koruma tedbirinin uygulandığını belirterek davalı ile müşterek çocuk arasında ... Aile Mahkemesinin 2015/1027 Esas, 2016/870 Karar sayılı ilamı ile düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi yönde bir karar verilecek ise davalı ile müşterek çocuğun uzman nezaretinde ve icra memuru vasıtasıyla yeniden kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Müşterek çocuk ile baba arasında 1-20 Temmuz tarihleri arasında yatılı kurulan kişisel ilişki uzun olup, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacaktır. Küçüğün yaşı ilerlediğinde yeniden kişisel ilişkinin düzenlenmesi de mümkün olduğu gözetildiğinde daha uygun süreli kişisel ilişki kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden... yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ... geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2016 (Çrş.) .......