için davalı baba ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını, dava sonuna kadar tedbiren müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin ivedi olarak kaldırılmasını, talep etmiştir. 2.Davacı karşı davalı vekili cevaba cevap karşı davaya cevap dilekçesinde, cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, karşı davada kişisel ilişkinin arttırılmasının çocuğun aleyhine olacağını, yaşadığı kaygıları nedeniyle manevi yıkımına sebebiyet vereceğini, davalının yaşam tarzı ile müvekkilinin problemi bulunmadığını, dini eğitimin önemine inandığını, çocuğun babası tarafında kapasitesinin üstünde dini eğitime zorlanması ve zaman zamanda kendisi olamadığı dönemde çocuğun medreseye bırakılması çocuğun kişiliğinde onarılmaz yaralara neden olduğunu, davalı babanın müşterek çocuk ...'...
Anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken, öncelikle çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerekir. Çocuğun üstün yararı olumsuz etkilenmeyecekse, analık-babalık duygularının tatmini dikkate alınır. Somut olayda, dinlenen tanık beyanlarına göre, davacının müşterek çocuk olduğu halde cafeye gittiği, gece 12-01'e kadar farklı erkeklerin masalarında vakit geçirdiği ve yine müşterek çocuk olduğu halde, mezarlıkta müşterek çocuğun biraz yukarısında bir erkekle öpüşürken görüldüğü, davacının para karşılığı erkeklerle birlikte olduğu kanıtlanmıştır. Kişisel ilişki düzenlenmesi konusunda Türk Medeni Kanununun 182/2. fıkrası "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararı esas tutulur" hükmünü getirmiştir....
Mahkemece davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi davasının kabulüne karar verilerek, müşterek çocuk ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki yeniden kurulurken çocuğun 08.07.2017 tarihi öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenmiş ve kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ilerki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Bu itibarla; Çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yararına olduğu anlaşılmakla ve çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin icra kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından yeniden kişisel ilişki düzenlemesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas, 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirilerek davanın kabulü ile; davacının ortak çocuklarla ilgili kurulan kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebinin kabulü ile; Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/162 Esas 2019/159 Karar sayılı kararı ile tarafların ortak çocukları ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek davalı baba ile ortak çocuklar arasında ayın her birinci ve üçüncü haftasına rastlayan Pazar günleri ile Ramazan ve Kurban bayramlarının ikinci günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında refakatçisiz olarak başlangıç saatinde anneden alınıp bitiş saatinde anneye bırakılması suretiyle babaları ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Mahkemece, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulması konusunda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı annenin, çocuklarla kişisel ilişkinin kurulması davası reddedilmiştir, Yargılama gideri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m 326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindedir (HMK m. 323/ğ). Davacının davası reddedildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yapılan yargılama giderinin davaladan tahsiline karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince," 23/06/2021tarihli SİR raporu, davacının 28/03/2022 tarihli sağlık raporu, dinlenen tanık beyanları, çocuğun uzun zamandır babası ile görüşmemesi nedeniyle babasını tanımadığı, çocuğun yaşı göz önüne alındığında, davacı baba ile tarafların müşterek çocuğu arasında sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere yaşı küçük çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişkinin düzenlenmesinin küçüğün yararına olacağı" gerekçesi ile yukarıda belirtilen şekilde küçük ile baba arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....
Somut dosyada, müşterek çocukların yaşı ve tarafların sosyal durumu dikkate alındığında, çocukların anne yanında kalmak istememeleri, kişisel ilişki süresinin yatılı olarak verilmemesinde gerekçe olarak yeterli olmayıp, yatılı kişisel ilişki kurulması halinde çocukların zararına olacağına dair somut bir bilgi ve delil bulunmadığından, mahkemece çocuklarla anne arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması isabetli olmadığından kadının bu konudaki istinaf başvurusunun kabulü ile velayeti babaya verilen çocuklarla anne arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davalı/b.davacı tam kusurlu olduğundan ve kusurlu davranış erkeğin şahsiyet haklarına saldırı niteliğinde olduğundan, TMK'nın 174/1- 2 md.si uyarınca davacı/b.davalı erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir....
Dava; müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi bunun mümkün görülmemesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemlerine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı anne, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davacı annenin velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebi kabul edilerek karar verilmiştir. Davada kısmen kabul söz konusu değildir. Dava terditli olarak açılmış olup; iki ayrı dava değil, tek dava vardır....
dikkate alınmadığını bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının müşterek çocuklar Ecem ve Eren Efe yönünden kişisel ilişkinin değerlendirilmesine dair kararın kaldırılmasına ,çocukların üstün yararı gereği baba ile bu çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....