Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....

Aile Mahkemesi 2018/283 Esas sayılı dosyası ile terk ihtarı yaptığını, davacının buna rağmen eve dönmediğini ancak kendisinin yine de barışmak için yol aradığını, davacının evi terk edip annesinde uzun süre kaldığını, davacının sebepsiz yere tartışma çıkartıp davalı aleyhinde uzaklaştırma kararı çıkarttığını, davalının annesi ile birlikte kendisine hakaretler ettiğini, davacının başka kadınla evlendi iddiasının asılsız olduğunu ve iftira attığını, müşterek çocuklarla görüşmesini davacının bizzat engellediğini ve bunlar hakkında ses kayıtları olduğunu, bu nedenle açılan boşanma davasının kısmen kabul ve kısmen reddi ile boşanmalarına, dava harç ve giderlerinin karşı tarafa yüklenilerek hükmedilmesini istemiştir....

Aile Mahkemesinin 2020/589 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, davalının 24.03.2020 tarihinde kendi kusurlu davranışları sebebiyle kavga çıkardığını, müşterek evi terk ettiğini, evi terk ettikten 10 gün sonra yıllardır birlikte oturdukları aile konutunu yeğenine devrettiğini, onun da 3 ay sonra davalının eski eşinin akrabasına devrettiğini, yeni malikinde evden çıkmaları için 04.2.2020 tarihinde ihtarname gönderdiğini, bununla ilgili de Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2020/649 Esas sayılı dosyasında katılma alacağı davası açtıklarını, yine 3....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalı (kadın) müşterek haneyi terk etmesi sebebiyle kusurlu bulunarak, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 11.12.2009 tarih ve 2009/151 esas ve 2009/269 karar sayılı nafaka dosyasında “kocanın başka bir kadınla ilişki yaşamaya başlaması üzerine, davalı (kadın)'ın müşterek haneyi terk ettiği ve ayrı yaşamakta haklı olması sebebiyle de davalı (kadın) yararına tedbir nafakasına hükmedildiği” anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kabul edilen davanın tamamı ve lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeği terk eden ve evlilik birliği içerisinde erkeği yalnız bırakan davalı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından kabul edilen davanın tamamını ve tedbir nafakasının miktarı yönünden istinaf edilmiştir....

      Ayrıca erkek tarafından kadına terk ihtarı gönderilmiş, bu sebeple kadından kaynaklanan kusurlu davranışlar affedilmiştir. Affedilen ve hoşgörülen olaylar boşanma sebebi kabul edilemez. Bu itibarla erkeğin TMK 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

        İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda “Eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olan, zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak gören ve müşterek haneyi terk eden" davalı-karşı davacı erkek tam kusurlu bulunarak kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş olup her ne kadar bölge adliye mahkemesince erkeğin bu kusurlu davranışlarının bir araya gelme nedeniyle kadın tarafından affedildiği, erkeğin başkaca bir kusurunun varlığının da kadın tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının da reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen görgüye dayalı tanık beyanlarından; erkeğe yüklenen eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olma ve zorunlu ihtiyaçların karşılanmasını dahi lüks olarak görme vakıalarının tarafların 26 yıldır evli oldukları da dikkate alındığında münferit olaylar olmayıp davalı erkeğin 2018 yılında ortak çocuğun nikahından bir hafta sonra ... yükümlülüklerinden kaçınmak maksadıyla evi terk...

          Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Toplanan delillerden tarafların 2012 tarihinde evlendikleri, bu tarihten beri dava konusu taşınmazda yaşadıkları ve daha sonra yaşanan olaylar sonucu önce davalı erkek eşin evi terk ettiği, daha sonra kadın eşin bu evi terk ettiği ancak davalı erkek eşin evi terk etmesine kadar burada birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Evlilik halen devam etmektedir ancak taraflar anlaşmazlık nedeniyle ayrı yaşamaktadırlar. Tarafların en son olarak birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; aile konutu olma vasfını yitirmediği anlaşılmaktadır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK 181 izahına bakıldığında açılmış olan bir boşanma davasının varlığının gerektiğini, ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, karşı tarafın beyan ettiği gibi terk sebebiyle ihtarname göndermiş olmaları bu olgunun gerçekleştiğine veyahutta bu hükmün uygulama alını bulmasına olanak sağlamadığı, dolayısıyla taraflar arasında açılmış bir boşanma davası bulunmadığını, davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

            O halde, davacı erkeğin terk hukuki sebebine (TMK md. 164) dayalı boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2017...

              UYAP Entegrasyonu