DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 12/11/2021 uyap tarihli dava dilekçesinde özetle; ihtar kararının davalıya 07.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının TMK.164.maddesinde belirtilen 2 aylık süre içerisinde müşterek konuta dönmediğini, bu sebeple davalı aleyhine terk sebebiyle boşanma davası açma gereği doğduğunu, tarafların henüz reşit olmayan müşterek çocukları 29.01.2010 doğumlu İbrahim Taha Parlak’ın velayetinin müvekkile verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil ile kişisel ilişki tesis edilmesini talep ettiklerini, müşterek konutu haklı sebep bulunmaksızın terk eden, kendisine mahkeme vasıtasıyla yapılan ihtara rağmen müşterek konuta yine sebep olmaksızın dönmeyerek kusurlu hareketleriyle evlilik birliğinin sona ermesine neden olan davalı ile tarafların TMK.’nun 164.maddesi uyarınca terk sebebiyle boşanmalarına, tarafların müşterek...
Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, ortak konuta dönmesi için eşe çağrıda bulunanın evlilik birliğinin çekilmez duruma geldiğini kanıtlamak zorunda olmadığı, bu davanın mutlak bir boşanma sebebi olduğu, terk şartlarının oluşması durumunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının ortak konuta dönmemesini haklı gösterecek sebebin varlığını ispatlayamadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi ile birleşen boşanma davasına karşı açılan boşanma davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, birleşen boşanma davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Birleşen davada cevap dilekçesinde; boşanma davasındaki talepleri kabul etmediklerini, terke zorlama iddiasını kesinlikle kabul etmediğini, terke zorlanmış olsaydı müvekkilinin gecelerde sokaklarda onu arasının telefon edip, evine geri dön demesinin uygun olmadığını, terke zorlama hususunun söz konusu olmadığını, davacının evi terk ederken ziynet eşyalarını da götürdüğünü, bu nedenle boşanma davası ve diğer taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir....
Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekilli birleşen davanın kabulü ve fer'îleri, kusur belirlemesi, asıl dava hakkında hüküm verilmemiş olması yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 25.05.2023 tarihli kararı ile, ... erkek tarafından terk hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, her ne kadar davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da davalı-davacı kadın vekili tarafından sunulan 09.11.2022 tarihli dilekçeyle, verilen boşanma kararının doğru olduğu, boşanma kararının istinaf sebepleri arasında olmadığının belirtildiği ve erkeğin terk hukuki sebebine dayalı kabulüne karar verilen boşanma davasının istinaf edilmeyerek kesinleşmekle, davalı-davacı kadının evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek üzere ortak konutu terk ettiği ve geri dönmemekte haklı olduğunu ispatlayamadığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere, özellikle ihtarın, Türk Medeni Kanununun 164. maddesi ile 27.03.1957 günlü ve 10/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına uygun bulunmasına, davalı-davacı kadının usulüne uygun olarak tebliğ edilen terk ihtarına cevap vermediğinin anlaşılmasına, davanın süresinde açılmış olmasına, davalı-davacı kadının davacı-davalı erkek tarafından açılan terk hukuksal sebebine dayalı boşanma davasına yasal süresi içerisinde cevap vermediği gibi kendisi tarafından açılan birleşen boşanma dava dilekçesinde delil de bildirmediğinin ve kanunen korunmaya değer bir sebep olmadığı...
CEVAP 1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen terk nedeniyle boşanma dava dilekçelerinde özetle; kadının 12.12.2018 tarihinde oğlu tarafından hastaneye götürüleceği bahanesiyle gittiğini ve bir daha geri dönmediğini, Konya 3. Aile Mahkemesi'nin 16.04.2019 tarih ve 2019/386 D.İş sayılı dosyasına kayden kadına eve dön ihtarında bulunduğunu ancak kadının yine de dönmediğini iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, terk nedeniyle tarafların boşanmalarına,erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili, 04.11.2021 tarihinde açtığı birleşen akıl hastalığı nedeniyle boşanma dava dilekçesinde özetle; boşanma davası açıldığında kadına alzhemier tanısı konulduğunu ve vasi atandığını iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, akıl hastalığı nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 08.09.2017 tarih ve 2016/366 Esas, 2017/267 Karar sayılı kararı ile davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun)164 üncü maddesi hükmü uyarınca terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu, davacı erkek tarafından davalı kadına eve dönmesi amacıyla terk ihtarında bulunulmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca istinaf dilekçesinde; boşanma ve velayet yönünden kararı istinaf etmediklerini, ancak aleyhine hükmedilen maktu 4.080,00 TL vekalet ücretini ödeme gücü bulunmadığını bu nedenle vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; kararın taraflarca boşanma, kusur tespiti, velayet ve şahsi ilişki yönünden istinaf edilmeyerek bu yönlerden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir....
Davalı erkek eşin boşanma davasının bulunması ortak konutun belirlenmesi isteyen kadını kötü niyetli mi kılar? Kadın eş ortak konutun belirlenmesini isteyebilmesi için yıllar boyu sürecek eşinin boşanma davasının sonlanmasını beklemek zorunda mıdır? Terk sebebiyle boşanma davası açmayı hedefleyen davacı kadın eşin çağrı yapabilmesi için ortak konutun belirlenmesini istemesini engelleyen bir yasa hükmü var mıdır? Davacı kadının iyiniyeti, kötü niyeti “erkek eşin boşanma davasını inceleyen hakimin” görevidir. O halde mahkemece yapılacak iş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi ile ortak konutun belirlenebilmesi konusunda; - Eşleri uyarması, - Onları uzlaştırmaya çalışması, - Eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını istemesi, Bunlara rağmen uzlaşamadıkları takdirde kanunda öngörülen önlemleri alması gerekmektedir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....