Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...taraflar arasındaki evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında; kadının birlik yükümlerini ihlal ederek evi terk edip, çocukları ile ilgilenmemesi, başka bir erkeğe para göndermesi nedeniyle güven sarsıcı davranışta bulunması ve birlik yükümlerini yerine getirmemesi nedeniyle boşanmanın kadının tam kusurlu davranışlarından kaynaklandığı, erkeğin kusursuz olduğu anlaşıldığından..."...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı-k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-k.davalının boşanma davasında ağır kusurlu olmasına rağmen, mahkemece tarafından kusur izafında yanılgıya düşüldüğünü, davacı-k.davanının müvekkilini adeta soyulacak banka gibi gördüğünü, yerel mahkemenin müvekkilini davacı-k.davalıyı af ettiğini gerekçe göstermişse de, müvekkilinin af amacıyla terk ihtarını göndermediğini, hızlı ve özel boşanma sebebi olan terk nedeniyle boşanma davasını açmayı planladığını, ayrıca davacı- k.davalı tarafından af iddiası olmadan yerel mahkemenin iddia ve savunmayı re'sen genişleterek affı gerekçe göstermesinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı-k.davalıyı affetmediğini, yerel mahkeme yanılgıya düşerek müvekkilinin boşanma davasını reddettiğini, verilen tazminat miktarı fahiş olup, müvekkilinin ekonomik durumu tarafların kusur durumları, müvekkili hakkındaki iddialar yönünden...

nedeniyle az kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de; dosyada yapılan incelemede 07.11.2016 tarihli olay nedeniyle Kozaklı Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve erkeğin kadına karşı basit yaralama suçundan ceza aldığı davadan sonra, davacı- karşı davalı kadının dava ve cevap dilekçesindeki beyanlarından evliliği yürütmek için tekrar eve döndüğü, eldeki 25.05.2018 tarihli boşanma davasını açmadan 3-4 ay önce evden ayrıldığı, bu durumda kadının erkeği affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, bu olaydan sonra kadının şiddete maruz kaldığının dosya kapsamında ispatlanamadığı ve şiddet vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına yüklenen evi terk etmesi vakıasının ise kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    Davalı savunmasında davacının haksız olarak müşterek evi terk etmesi nedeniyle ayrı yaşamada haklı olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelemediklerinin her iki tarafça da kabul edilmesi nedeni ile davacı tarafın ayrı yaşamasını haklı kılacak bir nedenin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, tarafların karşılıklı olarak açmış olduğu boşanma davasının reddine ilişkin kararın bu davanın açılmasından önce kesinleştiği anlaşılmaktadır. Aleyhine boşanma davası açılan eş kural olarak ayrı yaşama hakkına sahiptir. Ancak, bu dava sonuçlandıktan sonra tedbir nafakası talep eden için salt boşanma davası açılması dışında başka bir sebeple ayrı yaşama hakkının bulunduğunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda tarafların karşılıklı olarak açmış oldukları boşanma davası reddolunmuştur....

      Aile Mahkemesinin 2017/115 Esas ve 2017/223 Karar sayılı dosyasında Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasından 27.03.2017 tarihinde feragat ettiği ve davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar verildiği, boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşamaya hak kazandıkları, fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmadığı gibi kadının birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığının da ispat edilemediği” gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı kadının eşine ve çevresine haber vermeden müşterek evi terk ettiği, eşinin ve çevresinin bilmediği bir yere gittiği, davacı erkeğin kayıp ilanı vermek durumunda kaldığı, yaşanan bu olay neticesinde davalı kadının, davacı erkeğin güvenini sarstığı, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği ve temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır....

        Taraflar arasındaki boşanma ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince nafakasının kaldırılması davası yönünden yıllık nafaka miktarının istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine, boşanma davası yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Asıl ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....

          Davacı erkeğin reddedilen boşanma davasında; TMK 164. maddesi gereğince Terk Nedenine dayalı boşanma davası açtığı, davalı kadının evi terek etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Terk eden eşe eve dönmesi için ihtarda bulunan eşin, ihtar öncesi evlilik içerisinde yaşanan olayları affetmiş, en azından hoşgörüde bulunduğu sayılmaktadır. Bu nedenle eve dönmesi için çağrıda bulunan eş, ihtardan önceki evlilik içerisinde yaşanılan olaylara dayanarak boşanma davası açamaz ( Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2017/2761 K. 2017/8043 T. 22/06/2017 kararı) Davacı erkeğin terk nedeni ile açtığı boşanma davasına esas olan ihtarnameyi davalıya göndermekle önceki olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaşıldığından, artık bu olaylara dayanarak kadına kusur yüklenemez. Davalı kadına fiili ayrılık süresi içerisinde atfedilebilecek yeni bir kusur da ispatlanmadığına göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının bir kusuru bulunmamaktadır....

          Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili; eksik, hatalı değerlendirme ile kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, terk nedenine dayalı boşanma talebinin reddi nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, tek başvuru harcı ile farklı nedenlerle açılan boşanma davalarında her bir dava hakkında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2021 NUMARASI : 2019/383 ESAS 2021/278 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            UYAP Entegrasyonu