Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " davacının boşanma isteğine ilişkin davasının reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının ve gerekçesinin yerinde olmadığını, evliliğin yürümeyeceğinin belli olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinafa cevap vermemiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davalı kadına atfı kabil kusur bulunmadığı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan bilgiler kapsamında 2012 yılından beri ayrı yaşadıkları, bu dönemde Kocaeli 1....
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılından beri evli olup 6 ortak çocuklarının olduğunu, davalı tarafın Gaziantep ilinde bulunan ortak çocuğu ziyaret edeceğinden bahisle 2012 yılında Gaziantep iline gittiğini, müvekkilinin 2012 yılından beri kendisini ikna edip ortak konuta geri döndürmeye çalışmasına rağmen davalının ortak konuta dönmediğini, terk nedeniyle boşanmaya hükmedilmesi gerektiğini, öncelikle terke dayalı boşanma davasının kabulüne aksi halde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kocanın terk nedeni ile açtığı boşanma davası dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.12.2006 ( Perş.)...
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; açılan davada ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkilini sebepsiz yere terk edip giderek boşanma davası açtığını, müvekkilinin bu durum nedeniyle büyük üzüntü içerisinde olduğunu, müvekkilinin boşanmak istemediğini, taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir sorun bulunmadığını müvekkilinin ifade ettiğini, müvekkilinin yıllar sonra ortada bırakılmış vaziyette etrafa muhtaç duruma düştüğünü beyan ederek 2. cevap dilekçesinde müvekkili lehine aylık 1.500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş,olup Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun terk olup özel boşanma sebebine dayanıldığını, davalının davacıya yönelik rencide edici söylemlerde bulunduğunu, davacının kendi neden olduğu sebebe dayanarak müvekkile boşanma davası açtığını, dürüstlük kurularını ihlal ettiğini, müvekkilinin 35 yıl sonra baba evine dönüp, babasının eline baktığını, yoksulluğa düştüğünü yerel mahkemenin kabul kararının hatalı olduğunu bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu terk nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş,olup Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun terk olup özel boşanma sebebine dayanıldığını, davalının davacıya yönelik rencide edici söylemlerde bulunduğunu, davacının kendi neden olduğu sebebe dayanarak müvekkile boşanma davası açtığını, dürüstlük kurularını ihlal ettiğini, müvekkilinin 35 yıl sonra baba evine dönüp, babasının eline baktığını, yoksulluğa düştüğünü yerel mahkemenin kabul kararının hatalı olduğunu bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu terk nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Birleşen dava ise"terk nedeniyle boşanma" hukuki sebebine dayalı olarak açılmasına rağmen mahkeme gerekçeli kararda her iki davanın "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma " istemine ilişkin olduğu tespiti yapılarak kısa kararda "birleşen davanın reddine" karar verilmesine rağmen hakimin taleple bağlılık ilkesi gereğince gerekçeli kararında bu hususta bir gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle karar, birleşen dava yönünden gerekçesiz olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1- c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu şekilde de gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuştur. 2- Dava dilekçesi mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir (HMK.m. 122). Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK.m.127). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı erkeğin, davalı kadının anlaşmalı boşanmak amacı ile kendisinden para aldığı, daha sonra boşanmaktan vazgeçip terk ettiği vakıasına dayandığı, davacı erkekten boşanmak amacı ile para alıp, boşanmaktan vazgeçmek sureti ile eşine karşı güven sarsıcı davranışta bulunan, haksız nedenle evi terk etmek sureti ile birlikte yaşamaktan kaçınıp, birlik görevlerini ihmal eden kadının tam kusurlu olduğu, kadının kusuru nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsılmış olup, davacı erkeğin, boşanma davası açmakta haklı olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "dayanılan vakıaların ispat durumuna göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacının herhangi bir kusurunu ispat edememesi, ayrıca müşterek haneyi davacı-davalı erkeğin davadan önce 2017 yılı Mart ayında terkettiği, davadan sonra 2017 yılı Ekim ayında davacının müşterek konuta geri döndüğü, tarafların barışarak birlikte aile yaşamlarına devam ettikleri, 02.02.2018 tarihine kadar da birlikte yaşadıkları, bu tarihte davacı-davalı erkeğin sarhoş bir şekilde eve gelmesi üzerine tarafların tartıştıkları ve tekrar ayrı yaşamaya başladıkları anlaşılmakla boşanma davasından sonra tarafların barışmaları nedeniyle davacı dayandığı vakıaları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış sayılması nedeniyle" gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, davalı - davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile birleşen dava tarihi olan 10/04/2017 tarihinden itibaren...
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; "Terk hukuki sebebine dayanan boşanma davasında; davacı erkeğin daha önce açtığı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma davası henüz kesinleşmeden, davalı eşe 25/08/2017 tarihinde (usulsüz) tebliğ edilen noter ihtarına dayanılarak 03/09/2018 tarihinde terk sebebiyle işbu boşanma davası açılmıştır. Daha önce açılan boşanma davası, ihtar tarihinden sonra, 14/05/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Aleyhinde boşanma davası devam eden eş, dava süresince ayrı yaşamakta ve eve dönmemekte haklıdır. Bu süre zarfında Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesi kapsamında bir terkin varlığından ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemekten bahsedilemez.Bu yasal düzenlemeye göre terkin koşulları bulunmamaktadır....