AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2017/535 ESAS, 2020/293 KARAR DAVA KONUSU : SOYBAĞININ REDDİ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı T1 ve T3 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı küçük adına davayı açan kayyım Pınar Fındık Sağsöz vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Zeynep'in, Recep ile olan ilişkisinden hamile kaldığını, çocuk dünyaya geldiğinde davalı Zeynep'in evli olması sebebiyle eşinin kütüğüne kayıt yapıldığını, davalı Zeynep ve eşinin 03/05/2012 tarihinde boşandıklarını, davalı Ali'nin DNA testi yaptırdığını, baba olmadığını öğrenmesine ve durumu bilmesine rağmen çocuğu kendi nüfusuna kayıt ettirdiğini, İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2019/76 ESAS, 2019/649 KARAR DAVA KONUSU : SOYBAĞININ REDDİ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının anne ve babasının 1960 yılında boşandıklarını, babasının daha sonra Halime isimli bir kadın ile evlendiğini, ancak kendilerinden olmayan anne ve babası olmadıkları halde T3 adındaki bir kız çocuğunu nüfuslarına kaydettirdiklerini, davacının böyle bir kardeşi olmamasına rağmen nüfusta kardeş olarak yazılması nedeniyle ileride mirasçı olma ihtimalinin olduğunu, manevi olarak da bu kişi ile kardeş olarak nüfusta gözükmek istemediğini belirterek...
ve aşamalarda istinabe yoluyla DNA testi yapılmasına muvafakat ettiğini, maddi gerçeğin ortaya çıkmasını kendilerinin de istediğini ifade ettiğini, kararda kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıklanması gerektiğini, uygulamada duruşma tutanaklarında yalnızca “kesin süre verildi (ihtarat yapıldı)” ibaresinin yer aldığını, ancak bu ibarenin HMK 94 ile aranan ihtarat şartını taşımadığından kesin sürenin sonuçlarını doğurmayacağını, yerel mahkemece verilen kesin sürenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müvekkilinden tahsil edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; Türk Medeni Kanunu’nun 301 ve müteakip maddeleri uyarınca babalık davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK’nın 301. maddesi uyarınca; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.”...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1354 KARAR NO : 2021/1580 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMALI ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/406 ESAS-2021/37 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK- YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının eşi ile arasının kötü olduğunu, işinden ayrılacağını ve ne pahasına olursa olsun davacı ile birlikte bir hayat sürdüreceğini sürekli dile getirdiğini, her zaman davacının yanında yer aldığını, her türlü ihtiyacını karşıladığını, davacının da davalının sevgisine ve iyi niyetli hareketlerine inanarak cinsi birleşme yaşadığını ve hamile kaldığını, hamilelik döneminde davalı "çocuğu çok istediğini kesinlikle çocuğu aldırmayı düşünmemesi gerektiğini...
Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı)....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının davasının KABULÜNE, Çorum İli, Merkez İlçesi, Hacımusa Mahallesi/Köyü, Cilt No:101, Hane No:15'de nüfusa kayıtlı, Esra oğlu, 14/10/2019 Çorum doğumlu, T.C Kimlik no'lu HALİT MİRZA KIVANÇ'ın babasının aynı yer nüfusuna kayıtlı, TC Kimlik No'lu T1 olmadığının TESPİTİNE, Halit Mirza ve T1 arasındaki SOYBAĞININ REDDİNE, davacı T1 ve küçük Halit Mirza arasında babalıktan doğan soybağı ilişkisinin KALDIRILMASINA, Davalı Halit Mirza KIVANÇ'ın evlilik dışı dünyaya gelmiş olması sebebiyle annesi ( T.C. Kimlik nolu ) T3 bekârlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edilmesine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Esra; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Davalı ve kayyım istinafa cevap vermemiştir. Dava, ana tarafından açılan TMK 301 ve devamı maddeleri gereğince babalık, maddi tazminat ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir. TMK 301/3.madde gereğince " Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye, ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir. " Somut olayda dava ana tarafından açılmış, küçüğe kayyım atanmıştır. Ancak TMK 301/3.madde gereğince davanın Cumhuriyet Savcılığına ve Hazineye ihbarı gerekirken ihbar işlemleri yapılmaksızın taraf teşkili sağlanmadan esastan karar verilmesi doğru görülmemiştir....
serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulh veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir....
çocuğu olmadığını öğrendiğini davacı baba ile davalı çocuklar arasındaki soy bağı ilişkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir Davalı Nurdan Uygun cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin 20217 esas sayılı dosya ile babalığın reddi davası açılmış olduğunu, davayı kabul ettiğini ve davacının iddialarının doğru olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....